Halkın yüzde 1,5’i bağımsız devlet olma, yüzde 1,3’ü de adanın bugünkü yarı özerk statüsünün sürdürülmesi yönünde oy kullandı. Adanın statüsüyle ilgili son kararı ABD verecek.
Ana muhalefet partisi de dahil olmak üzere üç parti, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizi işaret ederek seçimi “zaman kaybı” olarak tanımlamış ve boykot çağrısı yapmıştı.
ABD’nin 2006 yılında Porto Riko’ya yapılan yatırımlarda vergi indirimi uygulamasına son vermesinden sonra ekonomik krizin derinleştiği Porto Riko halkının onda biri ABD’ye göç etti.
Adada yaşamaya devam eden Porto Rikolular’ın yarısı yoksulluk içinde yaşarken, işsizlik yüzde yirmilerde seyrediyor.
ABD’nin 1898 yılında İspanya’dan aldığı Porto Riko vatandaşları 1917 yılından bu yana doğrudan ABD vatandaşı sayılıyor.
Porto Rikolular ABD’de partilerin ön seçimlerine katılabilip, temsilciler meclisinde oy hakkı bulunmayan temsilciler bulundurmalarına karşın, ABD başkanlık seçimlerinde oy kullanamıyorlar.
KARAR ABD’NİN
Vali Ricardo Rosello, geçen yılın sonunda plebisit çağrısından bulunmuştu. Porto Riko’nun ABD’nin bir eyaleti olmasını isteyen Rosello, bu gerçekleşirse halkın ikinci sınıf vatandaş olmaktan kurtulacağını ve seçimlere katılabileceğini iddia etmişti.
Plebisitin sonucu bağlayıcı değil. Adanın statüsüyle ilgili kararı ise ABD verecek.
ABD, sonucu “bağımsızlığa evet” olarak çıkan 1967, 1993, 1998 ve 2012’deki diğer dört plebisitin sonucu ABD tarafından tanınmamıştı.
ABD sosyal sigorta kurumuna dahil olan Porto Riko halkı başkanlık seçimlerine katılamıyor. Ülkeye ABD’den, eyaletlere verilen maddi destekten daha azını ödeniyor. Ülkede yoksulluk oranı yüzde 45 ve işsizlik ABD ortalamasının iki katı.