Prens Harry ve Meghan Markle; evlilikleri, ardından aileyi terk etmeleri, Netflix gibi platformlarla yaptıkları anlaşmalar, verdikleri röportajlarla Kraliyet Ailesi’nin en dikkat çeken ve sansasyon yaratan çiftiydi. Şimdi bir de Prens Harry’nin otobiyografik kitabı Spare’ın yayınlanmasıyla İngiliz basını gözlerini ikiliden alamıyor.
Prens, annesinin ölümünden ağabeyi William ile ilişkisine kadar yazdıklarıyla olay olmuştu. Şimdi de uyuşturucu kullanımıyla ilgili yazdıkları dikkat çekiyor.
Kraliyet Ailesi’nin sorunlu çocuğu, 2020’de ailesiyle birlikte ABD’li aktör Tyler Perry’nin Los Angeles’taki evinde kalırken esrar içtiğini yazdı: “Gece geç saatlerde, herkes uyurken, evin kapılarını ve pencerelerini kontrol ederek yürürdüm. Sonra balkonda ya da bahçenin kenarına oturur ve esrar sarardım. Ev, kurbağalarla dolu bir vadiye bakıyordu. Gece geç saatlerde şarkılarını dinleyip mis kokulu havayı kokladım.”
Esrar, 2016 yılında eğlence amaçlı kullanım için Kaliforniya’da yasal hale getirilmişti.
53 yaşındaki Amerikalı aktör ve film yapımcısı Tyler Perry, Sussex Dükü ve Düşesi’nin ABD’ye taşınmasına yardım etti ve onlara kişisel konutları olarak kullanmaları için 18 milyon dolarlık Beverly Hills evini teklif etti.
Hatta Perry, Netflix belgeselinde şöyle diyor: “Sadece özgür olmak istediler. Sevmek ve mutlu olmak için özgür olmak istediler. Bir planları yoktu.”
“FARKLI OLMAK İSTEDİM”
Prens Harry, uyuşturucu kullanımının okul yıllarına kadar dayandığını da kitapta detaylarıyla anlatıyor: “Bunun kötü bir davranış olduğunu biliyordum. Yanlış olduğunu biliyordum. Arkadaşlarım da biliyordu. Sık sık, sarhoşken, bir Eton eğitimini boşa harcamakla ne kadar aptal olduğumuz hakkında konuşurduk.”
Prens Harry, annesi Prenses Diana’nın trajik ölümünden sonra yaşadığı travma ile başa çıkmak için psikedelik ilaçlar kullandığını daha önce açıklamıştı.
Prens Harry, kokain almanın pek eğlenceli olmadığını ve bunu kısmen farklı olmak için ve on yedi yaşında, ailesini üzecek neredeyse her şeyi denemeye istekli olduğu için yaptığını söylüyor: “Pek eğlenceli değildi ve diğerlerinin göründüğü gibi beni özellikle mutlu hissettirmedi, ama beni farklı hissettirdi ve bu benim ana hedefimdi: Farklı olmak.”