Prof. Bulu: Ben de LGBT bireylerin haklarını ve özgürlüklerini savunan bir insanım

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki rektör protestolarının odağındaki Prof. Dr. Melih Bulu, kendisine yöneltilen eleştirilerle ilgili konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan, öğrenci ve akademisyenlerin protesto ettiği Prof. Dr. Melih Bulu, yaşananlarla ilgili olarak Habertürk yazarı Nagehan Alçı'ya konuştu.

Bulu, Alçı'nın şahmeran figürlü Kabe fotoğrafına yöneltilen tepkiler sonrası Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Aday Kulübü'nün kapatılmasıyla ilgili yönelttiği soru üzerine şunları söyledi:

  • "Nagehan Hanım öncelikle şunu söyleyeyim: Burada LGBT kimliği hedef alınıyor gibi bir yaklaşım yok, Boğaziçi kurumsal olarak her kimliğe saygılıdır. Benim LGBT bireylere yönelik asla bir tepkim söz konusu değil. Ben de LGBT bireylerin haklarını ve özgürlüklerini savunan bir insanım. Ancak bu üniversitede kulüpleşmek için önce aday kulüp statüsü alınıyor siz de biliyorsunuzdur, 2 senelik bir izleme süresi oluyor. LGBT aday kulüptü, henüz kulüpleşmemişti."

"2 seneyi doldurup ne zaman kulüpleşecekti?" şeklindeki soruya da Bulu, "Açıkçası süre aşımı vardı, bizden önceki yönetim işi uzatmış, 6 ay kadar önce dolmuş süre. Bu infiale yol açan serginin materyalleri LGBT kulüp odasından çıkınca, bir de üzerine PKK ile ilgili bir materyal de yine aynı odada bulununca kulüp adaylığı iptal edildi. Öğrenciler bunun üzerine rektörlük binasını ablukaya aldılar" yanıtını verdi.

Nagehan Alçı da PKK ile ilgili materyale takıldığını ve bu nedenle tutanağa ulaştığını söyledi. "Gözaltı ve ardından gelen 2 tutuklamaya konu olan tutanakta KONGRAGEL üst başlıklı Kürdistan Halk Kongresi Demokratik Kuruluş Belgeleri isimli bir kitabın söz konusu kulüp odasında bulunduğu kayda geçmiş" bilgisini veren Alçı, "Arkadaşlar doğru mu bu? Böyle bir doküman çıktı mı kulüp odasından?" diye sordu.

'Konuşmak istedim, kabul etmediler'

Bulu, devamında göreve geldiği ilk gün kendisini protesto eden öğrencilerin yanına gittiğini, onları ikna etmeye çalıştığını anlatarak "İlk gün ne diyorsam aynısını demeye devam ediyorum Nagehan Hanım. Bakın dün daha önce olmayan bir şey oldu, rektörlük binasının tüm kapılarını tuttular. Benim dışarı çıkmamı engellemeye çalıştılar" diye konuştu.

Bulu, neden öğrencilerle görüşmeyi denemediğinin sorulması üzerine de şunları söyledi:

  • "Denedim, onlara aranızdan bir ekip seçin, gelin konuşalım, dedim, kabul etmediler, benim onların yanına gitmemi istediler. Ancak çok kalabalıktı, bunu emniyet ve benim koruma polisim güvenlik açısından riskli buldu, 'Sizi koruyamayız' dediler. Sonuçta abluka bitmedi. Defalarca çağrı yapmamıza rağmen bitmedi. Ben eve gidemediğim için polisin müdahalesi şart oldu."

'Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak'

Bulu, bundan sonra ne yapacağıyla ilgili yöneltilen soruya da "Asla istifayı düşünmüyorum. Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak" yanıtını verdi.

Alçı'nın "Peki ama bitme emaresi var gibi görünmüyor. Üstelik 6 ay çok uzun bir süre, böyle karmakarışık bir 6 ay geçer mi?" şeklindeki sorusu üzerine de Bulu, "Elbette böyle sert geçecek bir 6 ay değil. Tansiyon düşecek ancak 6 ay içinde kriz tamamen biter" ifadesini kullandı.

Bulu, geldiğinden beri 100 kadar akademisyenle konuştuğunun, 20 kadar hocanın mahalle baskısı uygulayarak bu işi bloke ettiğini ileri sürdü.

'Partisi tepki gösterdiği için tavır değiştirdi'

Bulu, danışman olarak atadığı Uluslararası Ticaret Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan Aygören'in bu görevi reddetmesiyle ilgili olarak da şunları kaydetti:

  • "Oğuzhan Hoca ile eski tanışıklığımız var Nagehan Hanım. Aramızda hep birlikte ne yapabiliriz diye konuşurduk. Ben kendisini rektör danışmanlığına atadığımda başta her şey iyiydi ancak sonra mensubu olduğu DEVA Partisi’nden çok tepki geldi, o nedenle geri adım atmak zorunda kaldı."

Kendisinden önceki rektör Prof. Dr. Mehmed Özkan'ın da bu kadar olmasa da tepkiyle karşılandığı hatırlatılan Bulu, "O bu süreçte yardımcı oluyor mu?" sorusuna "Arkadan destek veriyor" demekle yetindi.