Bağımsızlık Yolu Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Lefkoşa milletvekili adayı Münür Rahvancıoğlu, bu rejimden zarar gören özel sektör emekçileriyle, göç yasası mağdurlarıyla, mağdur kadınlarla, gençlerle, çocuklarla, asimilasyona maruz kalan Kıbrıslı Türk halkıyla, güneye geçemeyen Türkiye kökenli Kıbrıslı Türklerle birlikte hareket edeceğini söyledi.
Rahvancıoğlu, bu kesimlerin somut çıkarlarının ortak olduğunu ve patronların bu çıkarların karşısında olduğunu belirtti.
Bağımsızlık Yolu’ndan verilen bilgiye göre, Rahvancıoğlu, katıldığı bir televizyon programında seçim bütçesi, boykot tartışmaları, Kıbrıs sorunu, asgari ücret, ekonomik krizden çıkış yolları gibi konularda açıklamalarda bulundu.
Rahvancıoğlu, bu rejimden zarar gören tüm kesimlere seslendiklerini belirerek, emekçinin partisi olduklarını, sınırlı bir seçim bütçesi ile çalıştıklarını kaydetti.
Dayanışmaya ve gönüllü emeğe öncelik verdiklerini ifade eden Rahvancıoğlu, "Biz bu rejimden zarar gören herkesin sesi olmak maksadıyla ve rejimi yönetmek için değil rejimin yönetilemez olduğunu ortaya koymak için yola çıktık" şeklinde devam etti.
Rahvancıoğlu, rejime küskün veya diğer partilere tepkili olan kişilerin Bağımsızlık Yolu'na oy vermesinin sistemi protesto etmek olacağını; gün yaklaşınca bu gibi kişilerin vicdanını dinleyeceğine inandığını söyledi.
Rahvancıoğlu, 2018 yılından beri asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesini talep ettiklerini, ayrıca kamudaki maaşları düzenleyen eşel mobil sisteminin her ay veya iki ayda bir güncellenmesini önerdiklerini anlattı.
2018'de hükümetteyken bunu kabul etmeyen Halkın Partisi'nin, bugün böyle bir vaat verdiğini de sözlerine ekleyen Rahvancıoğlu, böylesi vaatlerin, sermaye çevreleri tarafından engellenmek isteneceğini ve hükümette bile olunsa sermayeye karşı muhalefet edilmesi gerekeceğini belirtti.
Partisinin bu rejimden zarar gören her kesimle; özel sektör emekçileri ile, göç yasası mağdurları ile, sığınma evi olmadığı için zarar gören kadınlarla, gençlerle, çocuklarla, asimilasyona maruz kalan Kıbrıslı Türk halkıyla, güneye geçemeyen Türkiye kökenli Kıbrıslı Türklerle birlikte hareket edeceğini ifade eden Rahvancıoğlu, bu kesimlerin somut çıkarlarının ortak olduğunu ve patronların bu çıkarların karşısında olduğunu söyledi.
Kıbrıs sorununda çok net olarak federasyondan yana olduklarını ifade eden Rahvancıoğlu, Kıbrıs sorununu her kesimin farklı tarif ettiğini ama Kıbrıslı Türkler için iki önemli boyutu olduğunu ifade etti.
Uluslararası hukukta bir özne olarak var olmanın, sanatta, sporda tanınmanın önemine işaret eden Rahvancıoğlu, Kıbrıs'ın birleşmesi halinde siyaseten, ekonomik ve ekolojik olarak daha güçlü bir yapı olabileceğini belirtti.
Ekonomi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Rahvancıoğlu, "Türkiye'de vitesi kopmuş, dümeni dağılmış bir yapı var" ifadelerinde bulundu.
Neoliberal politikalar sonucunda güçsüzleştirilen halkın gelirlerinin artırılması ve giderlerinin azaltılmasının aciliyetini dile getiren Rahvancıoğlu, bunun için de ücretsiz kamusal eğitim, sağlık, barınma, ulaşım gibi sosyal devlet politikalarının kamucu bir anlayışla hayata geçmesi, temel gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin devlet tarafından sübvansiye edilerek ucuzlaması gereğine işaret etti.
Kaynak önerilerinin servet vergisi olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu, uzun vadeli çözüm önerilerinin üretimi güçlendirmek ve bunu kooperatifçilikle yapmak olduğunu belirtti.