Rogers, meşruluğunu yitirmiş bir hükümetle karşı karşıya olunduğunu söyledi

Halkın Partisi (HP) Milletvekili Jale Refik Rogers, muhalafet olarak böyle bir hükümetin kurulmasını, programını okumasını boykot ettiklerini, meşruluğunu yitirmiş bir hükümetle karşı karşıya olunduğunu söyledi.

HP’den verilen bilgiye göre, katıldığı televizyon programında soruları yanıtlayan Rogers, şu ifadeleri kullandı: 

“Aralık 2020’den itibaren aslında aynı hükümetin kişi değiştirerek kabinecilik oynadığını görüyoruz. UBP içindeki çalkantıların, Faiz Sucuoğlu’nun %61,5 gibi büyük bir oy oranıyla Genel Başkan seçildikten sonra da durulmadığını gördük. Yaşananlar öyle bir duruma geldik ki, UBP’nin iç meselesi olmaktan çıktı. Genel Başkan seçilen kişi başbakanlık yapamaz duruma geldi; Sucuoğlu da bunu kabullendi. Yasal olarak buna bir engel olmasa da ülkedeki demokratik teamüllere, genel uygulamaya ve etik değerlere aykırıdır. Oyun içinde oyun oynandığını görüyoruz. Öyle bir noktaya geldik ki; meşruluğunu yitirmiş bir hükümet var. UBP’nin kendi içinde bir irade yenilemeye ihtiyacı var. Çünkü kurultayda ortaya çıkan irade şu an hükümet oluşumuna yansımamış durumdadır. UBP’nin sorunu memleket sorunu haline geldi ve bu durum UBP’nin şu an muhalefette olan partilerle koalisyon kurma ihtimalini de ortadan kaldırıyor. UBP’nin meşru bir zemine oturması gerekiyor; aksi halde bu hükümetin uzun soluklu olacağını düşünmüyorum. Ömrü doksan günden fazla olmayacaktır. Belki de erken seçimi kaçınılmaz hale getirecektir.” 
 
“ÜÇ MAYMUNU OYNAYAN HÜKÜMETLERLE MÜCADELE EDİYORUZ”
 
Halkın Partisi’nin yapılanları görmezden gelmesinin mümkün olmadığını, bunun için de farklı seçeneklerin masada olduğunu anlatan Rogers, “Halkın Partisi demokratik bir partidir. Her seçeneği değerlendirip bir sonuca ulaşacaktır” dedi. 

Rogers, “Muhalefet partileri olarak farklı eylemler ortaya koyuyoruz. Yaptığımız tüm uyarılara rağmen karşımızda üç maymunu oynayan bir anlayış var. Kişisel çıkarlarını, toplumun çıkarlarının önünde tutan bir hükümet fotoğrafıyla karşı karşıyayız. Bu durumda muhalefet yapmak da giderek zorlaşıyor. Meclis yine de mücadele etmek için elimizdeki en güçlü araç. Dolayısıyla farklı eylem planları, boykot yöntemleri düşünülebilir, sine-i millet de bunlardan biridir. Bana göre son aşamada sine-i millet düşünülmelidir. Halkın Partisi olarak farklı yöntemler üzerinde kafa yoruyoruz. Bu düşünce tam olarak olgunlaşmadan basına yansımıştır. Halkın Partisi demokratik bir partidir. Her metot tartışılıp bir sonuca varılır” ifadelerini kullandı.