Kıbrıs müzakerelerindeki tıkanıklığın açılması için AB’yi daha aktif müdahil etmeyi hedefleyen Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Almanya’dan da istediğini alamadığı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la yaptığı görüşmede Fransa’nın müdahiliyetine “hayır” cevabını aldıktan sonra dün de Almanya Başbakanı Olaf Scholz’dan “yeni bir ‘evet, ama…’” cevabı aldığı bildirildi.
Alithia, “Almanya’dan Bile Arabulucu Bulmayı Başaramadı” başlıklı haberinde, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un “İstenen buysa, müzakere prosedürünü desteklemeye hazırız. Ancak bu, bütün müdahil taraflardan siyasi cesaret gerektirir ve bütün taraflarda irade var mı bilmiyorum” sözünü öne çıkardı.
Habere göre Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in dün Berlin’de görüştüğü Almanya Başbakanı Olaf Scholz ülkesinin, Kıbrıs sorununa BM kararları temelinde iki bölgeli ve iki toplumun devlet liderliğinde temsil edildiği federasyon çözümünden yana olduğunu tekrarladı.
Görüşme sırasında düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Scholz, Almanya’nın müzakerelerin yeniden başlamasına ve Doğu Akdeniz’de iyi komşuluk ilişkileri sağlanmasına katkıda bulunmak istediğini söyledi. Kıbrıs prosedüründeki durgunluğun artık yeni bir ivme kazanması gerektirdiği üzerinde duran Scholz, “Almanya karşılıklı güven yaratılması için katkı koymak niyetindedir ve -istenen buysa, müzakere prosedürünü desteklemeye niyetliyiz. Ancak bu, bütün müdahillerden siyasi cesaret gerektirir ve bütün taraflarda irade var mı bilmiyorum” dedi.
Scholz, Doğu Akdeniz’de, özellikle enerji alanında büyük ekonomik perspektifler olduğunu bu nedenle bölgedeki bütün halkların çıkarına, iyi komşuluk ilişkilerinin çok önemli olduğunu vurguladı, açık meselelerin uluslararası hukuk zemininde diyalogla çözülebileceğine inanç belirtti.
Hristodulidis’in, müzakerelere yeniden başlama niyetini teyit ederek AB’nin bunun için kararlı bir katkıda bulunması için Almanya’nın desteğini talep ettiğini yazan gazete, bu talebine “bir taahhüt ya da en azından olumlu bir cevap alamadığına” işaret etti.
Habere göre, AB’nin müdahiliyetinin BM himayesi altında olması gerektiğini, AB’nin BM’nin yerine geçemeyeceğini fakat BM’nin çabalarına el destek sağlayabileceğini söyleyen Hristodulidis, “BM güvenlik ağımızdır. AB, bütün tarafların çıkarına bir durum yaratılabilmesine her türlü gereç ve teşvike sahiptir. Almanya, AB’nin aktif üye devleti olarak buna katkı koyabilir” dedi.
Hristodulidis, Berlin Yunanistan’ın Türkiye ile ilişkilerindeki etkin rolüne atıf yaparak Almanya’nın, sözde “Rum MEB’indeki ihlallerin” son bulmasında belirleyici rol oynayabileceğini de savundu.
Haberi “Herkesten Siyasi Cesaret İstedi” başlığıyla aktaran Fileleftheros, Hristodulidis’in Alman yayın organı Die Welt’e verdiği özel röportajda, Avrupa’nın Kıbrıs sorununda arabuluculuk yapması önerisini ve AB arabuluculuğu görevini üstlenebilecek, muteber bazı olası kişiliklere atıf yaptığını yazdı.
Habere göre Die Welt’in, Avrupa’dan, arabuluculuk görevini yerine getirebilecek kişinin eski Almanya Başbakanı Angela Merkel olup olamayacağı sorusuna karşılık Hristodulidis, “Fransa Cumhurbaşkanı’yla, Hollanda Başbakanı’yla ve bazı Avrupa Komisyonu yetkilileriyle belirli isimler üzerinde görüş alış gerişinde bulundum, bunu Almanya Başbakanı’yla da görüşeceğim” dedi, şunları ekledi:
“Merkel tabii katkı koyabilecek bir kişilik ancak AB onu tercih eder mi, süreç içerisinde göreceğiz. Doğrudan Türk Cumhurbaşkanı ile konuşabilecek bir siyasi yetkili olmalı. Türkiye’yi AB’ye yakınlaştırmalıyız, bu da Kıbrıs sorununun çözümünden geçer.”
Haberi Politis, “Almanya Kıbrıs Sorununda Yeni Dinamik Arzu Ediyor… Hristodulidis Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Berlin’de Görüştü” ve Haravgi “Kıbrıs Arabulucusu Olarak Merkel’in Adı Masada… Başkan: Türk Cumhurbaşkanı İle Doğrudan Konuşabilecek Siyasi Yetkili” başlığıyla aktardı.