Fileleftheros gazetesine röportaj veren Menelau, hafta içinde Kıbrıslı Türk Müzakereci Ergün Olgun ile yaz tatili sonrası ilk görüşmelerini yaptıklarını ve görüşmede, genel durum değerlendirmesi yaptıklarını anlattı.
Habere göre Menelau, Güven Yaratıcı Önlemler ile ilgili mevcut aşamada herhangi bir gelişme olmadığını kaydederken, Kıbrıs Türk tarafının Rum tarafının GYÖ’lerine verdiği yanıt ve karşı önerilerinin içeriği göz önünde bulundurulduğunda beklentilerin sınırlı olduğunu; ancak çabaların devam edeceğini belirtti.
Menelau, böyle bir ortamda inisiyatif alarak müzakerelerin yeniden canlanması için çaba gösterme, önkoşulların oluşturulabilmesine yönelik çalışma ve zemin hazırlığı için en kısa zamanda uygun ortamı inşa etmenin önemli olduğuna işaret etti.
Maraş’ta ve deniz bölgelerindeki "yasadışı eylemler ile ihlaller" olduğunu öne sürerek bunlar karşısında önleyici olmak gerektiğine vurgu yapan Menelau, müzakere müktesebatını korumak ve BM kararlarında öngörülen çerçeveden sapacak her türlü çabayı önlemek gerektiğini ifade etti.
Menelau, uluslararası camiadan aldıkları, Kıbrıs sorununun çözüm zemininin BM kararlarında öngörülenden farklı olamayacağı mesajının kendileri için çok önemli olduğunu dile getirdi. Menelau, bu mesajın BM Barış Gücü (UNFICYP) raporunda da net şekilde ortaya konduğunu ve AB’nin de bu konuda hemfikir olduğunu söyledi.
Habere göre Menelau, engelleri aşabilmek ve olumlu gelişmelere yönelik önkoşulları oluşturabilmek adına ellerine geçen her fırsatı değerlendirmeleri gerektiğini kaydederek, çaba göstermeye devam edeceklerini belirtti.
Özel danışman konusunda netleştirme beklediklerini ifade eden Menelau, Rum tarafının BM Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanı olarak, Kıbrıs Türk tarafının ise Genel Sekreter’in Şahsi Danışmanı olarak atama beklediğini, bu anlaşmazlığın aşılması için kendilerinin “BM Temsilcisi” atanmasını önerdiklerini, ancak bunun da Türk tarafınca reddedildiğini söyledi.
Menelau, bu durumun akabinde ise bu rolün, BM Genel Sekreterliği’nin üst düzey yetkilisi tarafından üstlenilmesi fikrinin gündeme getirildiğini ve ilerleyen dönemde, bu konunun netleştirilmesini beklediklerini kaydetti.
Habere göre Menelau, bölünmenin kalıcı hale gelmesinin yeni acıların yaşanması demek olduğunu belirterek, böyle bir gelişmenin memleket ve halk için “çok yıkıcı” olacağını ifade etti.
Menelau, Kıbrıs sorununun çözüm anahtarının Türkiye’de olduğunu yineleyerek, olayların ilerleyebilmesi için Türk tarafının da gereken siyasi iradeyi göstermesi gerektiği savundu.