Rum tarafından gelen bilgiler üzerine..

Derviş DOĞAN

Güney Kıbrıs'taki siyasi partilerden EDEK'in Başkanı Marinos Sizopulos Rum Ulusal Konsey'ine Rum Lider  Nikos Anastasiadis tarafından verilen sürece dair bilgileri deşifre etti.

Bu bilgilere göre Federal Hükümet Senatosu'nda 20 Türk ve 20 Rum görev yapacak.

 Çözüm sonrasında 4 ayrı kimliğin oluşacağını belirten Sizopulos; bunları şöyle açıkladı:

1. İki kurucu devletin vatandaşlığına haiz olan herkes. Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların tüm hakları saklı kalacak.

2. Kıbrıs Türk kurucu devletine yerleşecek olan ve K/T kurucu devlet vatandaşlığı almak için müracaat eden Kıbrıslı Rumlar.  Bu kategoridekiler Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde oy kullanamayacak.  Avrupa seçimlerinde ve yerel yönetim seçiminde oy kullanabilecek.

3. Kurucu devletlerde vatandaş olabilme özelliğine kavuştuğu halde vatandaş olamayanlar.  Bu kategoridekiler yerel seçimlerde oy kullanabilecek. Bu madde kuzeyde kalacak TC kökenlileri içeriyor.

4. Bir kurucu devlette yaşayacak olmasına rağmen seçme/seçilme hakkını diğer kurucu devlette kullanacak olanlar.

Liderlerin uzlaştığı diğer konular şöyle:

1. ANAYASA MAHKEMESİ

4 Türk + 4 Rum yargıçtan oluşacak.

Türkiye, Yunanistan ve İngiltere haricinde bir de başkan.

2. SENATO

Eşit sayıda üye 20 Türk ve 20 Rum'dan oluşacak.

4. MÜLKİYET

1 Türk 1 Rum 1 de yabancı uzman Başkan’dan oluşan bir Mülkiyet komitesi olacak. Bu komite mülk hakkında mal sahibi ve kullanıcı arasında kimin öncelikli olduğunu belirleyecek.

5. KAMU HİZMETİ KOMİSYONU

3 Türk 3 Rum üyeden oluşacak.

Komisyon başkanlığı 2 yıl Rum, 1 yıl Türk şeklinde değişimli olacak.

6. DEVLET MEMURU ORANLARI

Bütün münhallerde 2 Rum 1 Türk.

Malum EDEK sosyal demokrat görünümünde fiiliyatta ise milliyetçi bir parti.

Adada olası bir çözüme de çok sıcak bakmıyor.

Dolayısı ile EDEK Başkanı Marinos Sizopulos  hoş olmayan bir şekilde, bütün etik değerleri hiçe sayarak, kendisine Rum Lider Nikos Anastasiadis'in sırf siyasi parti lideri stüsünde olduğu için bulunduğu Rum Ulusal Konsey'inde zaman zaman gelinen süreçle ilgili yaptığı özel ve gizli kalması gereken bilgilendirme toplantılarında konuşulanları deşifre etti.

Tabi bizler de böylelikle Sayın Akıncı ile Sayın Anastasiadis arasında uzlaşıya varılan bir takım konuları öğrenmiş olduk.

Malum bu tür müzakereler genelde kapılar arkasında yapılır.

Ta ki ortaya nihayi bir sonuç çıkana kadar.

Dolayısı ile şu ana kadar gelinen noktada müzakerelere dair kamuoyunun doyurucu bilgilere sahip olmaması bundandır.

Bu doğal bir süreçtir.

Ve/ fakat buna sürece müdahil olan tarafların aynı oranda hassasiyet göstermesi gerekir.

Hoş Türk tarafı bu ketum tavrından dolayı çok tartışılsada, diplomasi etiğini bugüne kadar uyguladı.

Bizler bugüne kadar hep Rum Yönetimi tarafından bir şekilde sızdırılan bilgilerle konu hakkında bilgi sahibi olduk.

Ama eksik, ama yanlış, ama doğru.

En son örneğinde olduğu gibi.

Rum Yönetimi kaynaklı bilgiler yine ortaya çıktı.

Rum Lider Anastasiadis bu olaya tepki gösterdi.

Fakat EDEK Başkanı Marinos Sizopulos tarafından deşifre edilen konuları da yalanlamadı.

Türk Liderliği ise her zaman olduğu gibi sessiz kalmayı tercih etti.

Hatta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı yanlışa yanlış ile cevap vermeyeceğini söyledi.

Lakin bu yanlışı varılan uzlaşılar noktasında ele almadı.

Bilgilerin deşifre edilmesinin yanlışlığı üzerinden konuyu değerlendirdi.

Tabi hal böyle olunca da EDEK Başkanı Sizopulos'un söyledikleri üzerinden konuyu ele almaya çalışıyoruz.

Oysa öyle veyahut böyle müzakerelere dair Rum kaynaklı bilgiler sürekli ortada dolaşıyor.

Kuzey'de insanların kafası karışık.

Çünkü hepimiz bu bilgileri Güney'den gelen haberlerle alıyoruz.

Bu Kuzey adına açıkçası hiç hoş değil.

Bunun önlemi de bir türlü alınamıyor.

Yani bu bilgilerin Rum kaynaklarca sızdırılmasının önüne öyle veyahut böyle geçilemiyor.

Şu da çok açık ki, Kıbrıs müzakere sürecinde gizlilik sürdürülebilir olmaktan çıktı.

Ya da hiçbir zaman olmadı.

O zaman doğru bilgi için, Kuzey'de de insanların kafa karışıklığını gidermek adına liderler en azından bugüne kadar yakınlaştıkları konular hakkında ortak bilgiler verebilirler.

Böylelikle sürece dair bilgiler de bir yerden çıkmış olur.

Spekilasyonlara fırsat verilmez.

Kafaları karıştırılmaz.

Doğru bilgler birinci ağızlardan insanlara ulaşmış olur.

Sonuçta o masaya bir çözüm bulmak için halklar adına oturuluyor madem,halkların bilgilendirilmeside de bir sakınca olmamalıdır diye düşünüyorum.

En azından gelinen noktada..

Zira Türk tarafının bu konuda  gösterdiği bütün hassasiyete rağmen Rum tarafından bir şekilde müzakerelere dair görüşülen ve büyük oranda mutabakat sağlanan konular zaten sürekli deşifre ediliyor.