LEFKOŞA Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ülke gündemindeki rüşvet iddiaları ve diğer siyasi gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi. Talat, pazar günü Sibel Siber hükümetininin güvenoylamasında İskele Milletvekili Ejder Aslanbaba'nın rüşvet iddilarının "şov veya yeni kurulan hükümeti zor durumda bırakma oyunu" olabileceğini söyledi. Rüşvet iddialarının meclisin düzeyini düşüren bir olay olduğunu, çok kapsamlı bir şekilde araştırılması gerektiğini vurgulayan Talat, "Verilen para rüşvet miydi, rüşvetse neyin rüşvetiydi? Bu bilinmiyor. Rüşvet değilse yardım mıydı? Diğer taraftan, gözden çıkardığınız adama, aday bile yapmadığınız adama ne karşılığı yardım yapıyorsunuz? Bu da ciddi bir sorundur" diye konuştu. Eroğlu UBP'nin içini karıştırdı Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun "Kıbrıs sorunuyla uğraşmak yerine iç politikaya ağırlık verdiğini" söyleyen Talat, anayasada cumhurbaşkanının iç politikadaki rolünün son derece kısıtlı, düzenleyici, dengeleyici olduğunu, cumhurbaşkanının, halkın bütününü kucaklayıcı olması gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanının, kamu faaliyetlerinin düzgün akışını sağlamakla sorumlu olduğuna işaret eden Talat, şunları kaydetti: "Fakat Eroğlu, bir önceki iktidar partisi Ulusal Birlik Partis'nin (UBP) içini karıştırdı. Başına kimin geleceği ile ilgili doğrudan girişim üstlendi. İktidar partisinin delegelerine, üyelerine, bütün yöneticilerine etki yapmaya çalıştı. Ulusal Birlik Partisi'nin neredeyse bir yılı aşkın bir süre, kurultay için zaman kaybetmesine yol açtı. En son olarak da hükümetin düşmesine neden olan bu süreçte aktif rol aldı. Bütün bunlarda cumhurbaşkanının rolü çok büyüktür."