Avrupalı istihbarat yetkilileri, Rusya’nın, moralleri bozmak amacıyla ele geçirilen Ukrayna şehirlerinde halka açık infazlar düzenlemeyi planladığını iddia etti. İnfazlarda, Ukraynalı askerlerinin ve hatta ailelerinin de yer alabileceği öne sürüldü.
Rusya’da protestolara yönelik uygulanan tutuklamaların, siyasi muhaliflerin hapse atılmasının ve halka açık infazların hepsinin işgal stratejisinin bir parçası olduğu öne sürüldü.
ABD merkezli yayın kuruluşu Bloomberg, bilginin kaynağının, Rusya’nın istihbarat teşkilatı Federal Güvenlik Servisi’nden gelen belgeleri gördüğünü iddia eden üst düzey bir yetkili olduğunu açıkladı.
‘PROTESTOLARA KARŞI TUTUM ŞİDDETLENECEK’
Bloomberg’in siyasi editörü Kitty Donaldson, “Rusya, ayrıca Ukrayna’nın moralini bozmak için protestoları baskı altına almayı planlıyor.” dedi.
Dün de Ukrayna'nın ABD Büyükelçisi, Rus askerlerinin dün vakum bombası olarak da bilinen termobarik silah kullandığını açıklamıştı. Büyükelçi Oksana Markarova, ABD Kongresi'nde bir toplantıya katılarak delilleri sunmuş “Onlar Cenevre Sözleşmesi uyarınca yasak olan vakum bombasını bugün kullandılar. Rusya'nın Ukrayna'da yarattığı tarhribat çok büyük” demişti.
Öte yandan, Rus birliklerin Ukrayna’daki saldırıları dokuzuncu gününde de sürüyor. Rus birlikleri güneydoğudaki Mariupol kentine ilerlerken, Ukrayna hala şehri kontrolünü elinde tutuyor.
ZELENSKİY, PUTİN’E SESLENDİ
Ülkenin güneyinde ise, Rus ordusu Herson üzerinde kontrolü sağladı. Ukraynalı yetkililer, Rus güçlerinin bu Karadeniz limanındaki yerel yönetim karargahını ele geçirdiğini doğruladı. Herson, savaşın başlangıcından bu yana düşen ilk büyük şehir oldu.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy bugün bir kez daha Putin’i anlaşmaya varmak için kendisiyle görüşmeye çağırdı. “Putin’le konuşmalıyım, dünya Putin’le konuşmalı, çünkü bu savaşı durdurmanın başka yolu yok” dedi. Zelenskiy, Putin’e ‘Korkma ısırmayacağım!’ diyerek seslendi.
Öte yandan, çatışmaların yaşandığı Ukrayna’dan kaçışlar sürüyor. Birleşmiş Milletler, bir milyondan fazla mültecinin komşu ülkelere kaçtığını ve bu durumun İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’daki en kötü insani krizlerden birini yarattığını bildirdi.