Rusya'nın öteki ucundaki kronik tansiyon: Kuril Adaları

Rusya ile Japonya arasında özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ihtilafın sürdüğü Kuril Adaları, stratejik ve sembolik değerini koruyor.

Rusya ile Japonya arasında özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ihtilafın sürdüğü Kuril Adaları, stratejik ve sembolik değerini koruyor. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarıyla tekrar gündeme taşınan adalar hakkında bilinmesi gerekenler haberimizde.

Rusya’nın, Ukrayna’nın doğusundaki Rus yanlısı ayrılıkçıların "bağımsızlığını" tanıması ve ardından Ukrayna’ya yönelik saldırıları başlatması, 24 Şubat’tan bu yana dünya gündeminin ilk sırasında.

Söz konusu saldırılar, yalnızca Ukrayna’da değil, dolaylı etkileri itibarıyla Rusya’nın öteki ucunda da tansiyonun yükselmesine sebep oluyor.

Öyle ki Rusya’nın doğu komşusu Japonya, Batı’nın Ukrayna meselesinden ötürü Rusya’ya uyguladığı yaptırımları destekliyor; buna karşılık Rusya da Kuril Adaları’ndaki konumunu güncelliyor.

Karşılıklı atılan adımların detaylarından önce, adaların ne ifade ettiğiyle ilgili bazı ayrıntıları paylaşalım.

Kuril Adaları taraflar için neden önemli?

Adalar, iki ülke için stratejik, sembolik ve kısmen ekonomik önem taşıyor.

Rus tarafı, Pasifik Filosu'nu da konuşlandırdığı bu bölgede hareket alanını genişletme fırsatını arıyor.

[İhtilaflı adalardan Kunaşir'de Ruslara ait bir sınır muhafaza kulesi. 2005. | Fotoğraf: AP]

Japonya ise kuzey adası Hokkaido'nun çok yakınındaki bu adalardan, en temelde "net bir güvenlik endişesi nedeniyle" vazgeçmek istemiyor.

Ekonomik kaynaklar da meselenin diğer bir boyutu. Zira zengin balık alanlarıyla çevrili olan adaların, açık denizde petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip olduğu düşünülüyor. Öte yandan, İturup adasındaki Kudriavy volkanında nadir renyum yatakları bulunuyor.

Dört ada, ana gündem maddesi

Kuril Adaları olarak bilinen adalar zinciri, Kuzey Pasifik Okyanusu’nu Ohotsk Denizi’nden ayırıyor.

Adaların bir tarafında Japonya’nın Hokkaido adası, diğer tarafında da Rusya’nın Kamçatka Yarımadası yer alıyor.

[Grafik: TRT Haber]

Adalar üzerindeki hakimiyet meselesi 1800’lü yılların ortalarına kadar tarihlense de, halihazırdaki, Rusya’nın “Güney Kuriller”, Japonya’nın ise “Kuzey Toprakları” olarak isimlendirdiği dört adanın (Kunaşir, İturup, Şikotan ve Habomai) paylaşım sorunu 2. Dünya Savaşı’nın mirası.

Savaşın ardından iki ülke arasında adı konulmuş bir barışın sağlanamaması, adalar konusunu da sürüncemede bırakmış durumda.

[Kuril Adaları'na bayrak diken Sovyet askerleri. (2. Dünya Savaşı süreci) | Fotoğraf: Reuters]

Şinzo Abe'nin girişimleri

Önceki Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Rusya ile ilişkilerin ilerletilmesi ve Kuril Adaları'nın en azından bir kısmını Japonya'ya iade edecek ikili bir barış anlaşmasına varılması için birçok kez Vladimir Putin ile zirve düzenledi. 

[Putin ile Abe Tokyo'daki zirvede. 16 Aralık 2016 | Fotoğraf: Reuters]

Takip eden süreçte, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı yasa dışı ilhakı, Japonya'yı yine sembolik de olsa birtakım yaptırımları uygulamaya mecbur kıldı. Dolayısıyla söz konusu barış ve anlaşma ortamı yine sağlanamamış oldu.

Ukrayna'daki son gelişmelerin Kuril Adaları'na yansımaları

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırıları, Batı'nın, art arda ve geniş çaplı; siyasi ve ekonomik ağırlıklı yaptırım kararlarıyla karşılık buldu.

Yaptırım kararı alanları "dost olmayan ülkeler" olarak nitelendiren Rusya, kendisini "en çok kayırılan ülke" olmaktan çıkaran ve ihracat yasaklarının yanı sıra yüzlerce Rus'un mal varlığını donduran Japonya'yı da bu listeye dahil etti.

Japonya, Rusya'ya yaptırım paketini genişletti

Rusya yine bu kapsamda, Kuril Adaları'yla ilgili barış görüşmelerinden çekildiğini ve ortak ekonomik projeleri dondurduğunu açıkladı.

Japon tarafı ise, mevcut duruma Ukrayna'nın Rusya tarafından saldırıya uğramasıyla gelindiğini; bunun Japon-Rus ilişkilerine yansıtılmasının son derece haksız ve "tamamen kabul edilemez" olduğunu savundu.

Rusya, Japonya ile barış müzakerelerini sonlandırdı

Tüm bu gelişmelerle, gelinen son noktada Kuril Adaları, iki devlet arasındaki müzmin anlaşmazlığın başrolünde oynamaya devam ediyor.

Meselenin hangi şartlarda çözüme kavuşturulacağı ise hala merak konusu.