Şimdi reddediyoruz platformundaki ülkesine, kültürüne sahip çıkmak isteyen ve dünyayla bütünleşmek için var güçleriyle mücadele eden gençler çıkıp, bakanlar kararının almış olduğu “saat uygulaması” kararına tepki gösterseler, derhal “hükümet” tarafından eleştirilip, hedef gösterilecekler.
“Neden dünyadan bizi koparıp, Türkiye’nin kararına uydurmaya çalışıyorsunuz?” diye sormaya kalksalar, “İşte bunlar, Türkiye düşmanı” denerek Türkiye medyasındaki tetikçilere konu ettirilecekler.
“Neden dünyanın uyguladığı bir sistemden uzaklaşıp, bizi dünyadan tecrit ettiriyorsunuz?” diye sorsalar, “AB için çalışan ajan” olarak nitelendirilip, ötekileştirilecekler.
“Çözüm müzakereleri ivme kazanmışken, Türkiye2ye olan bu koşulsuz bağlılığın müzakereleri kesintiye uğratacak ve Kıbrıs Rum kesimi ile yaşamsal uygulamalar açısından sorun yaşatacak bu uygulamanın anlamı nedir?” diye soracak olsalar, “Rumcu” ve “ vatan haini” ilan edilerek, iç çatışmaya malzeme yapılacaklar.
Oysa ki, Türkiye, kendi ülkesinin şartları neyi gerektiriyorsa o kararları alabilir, bundan bize ne?
Biz sorgusuz sualsiz, ülke koşullarımızı düşünmeden, Türkiye’deki bir uygulamanın aynısını uygulamak zorunda mıyız?
Bizim için böyle bir karar gerekli miydi?
Bu kararı almaktaki amaç neydi?
Dünyada ulaşım dahil, bir çok şey, yerel değil, global saat uygulamasına göre yapılıyorken, bu kargaşayı yaşatmanın amacı ne?
Düşünebiliyor musunuz, telefonlardan tutun da, bilgisayarlara kadar, bir çok elektronik eşya global saat uygulamasına yani dünyaya göre ayarlanmıştır.
Yani kullanılan bir çok araç kendisini, dünya saatine göre ayarlayacaktır dolayısıyla, bir çok uygulama da, bu ayara göre değişecektir biz bu uygulamaların neresinde olacağız.
Bizim ülke olarak, tüm dijital ortamı, kendi saat dilimine göre yeniden düzenleme gibi bir sistemi var mı?
Türkiye, seçimleri gerekçe yaparak saat uygulamasını bir hafta uygulamadı, her konuda darmadağın olduk.
Uçak biletlerinde bile dünya kadar sorunlar yaşandı.
Dijital ortamda yapılan bazı başvurular bile doğru dürüst yapılamadı, onca kişi mağdur oldu.
Şimdi nasıl dünya ile uyumlu hale geleceğiz?
Bırakın onu bunu, hemen dibimizdeki Rum kesmi ile bir çok konuda iş yapan insanlar var, bunların mağduriyeti ne olacak?
Biz her dakika, saat hesabı mı yapacağız?
Bir taksici, Rum havaalanından yolcu almaya giderken, oteller rezervasyon yaparken v.s, herkes, her an hesap yapmakla mı meşgul olacak?
Hadi diyelim bu hesabı, her tür zorluğa ve mağdur olma ihtimaline karşı yapalım, peki ne uğruna yapacağız?
Amaç ne?
Karşılığında ne kazanacağız?
Amaç, hayatı daha da karmaşık hale getirip, gereksiz hesap-kitapla meşgul etmek mi?
Hepsinden geçtim, ne gibi bir sorun yaşıyorduk ki, bunca çözülmesi gereken problem bir tarafa bırakılarak bu işle uğraşıldı?
Kim bilir, belki tatil günleri ve mesai saatleri de değiştirilip, Türkiye’de yaratılmaya çalışılan “ Ilımlı İslam Devleti”ne uyum sağlama amaçlıdır.
Yoksa Bakanlarımız, TC yetkilileri ile olacak olan görüşmelerine geç kalmamak için böyle bir kararı almadı herhalde(!)