Sadece bazı işveren kesimlerine destek vermekle krizden çıkılmaz

Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP Yeni Güçler) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, dörtlü koalisyon hükümetinin 23 maddelik ekonomi önlem paketini değerlendirdi ve TKP Yeni Güçler’in ekonominin iyileştirilmesine yönelik önerilerini açıkladı.

Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP Yeni Güçler) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, dörtlü koalisyon hükümetinin 23 maddelik ekonomi önlem paketini değerlendirdi ve TKP Yeni Güçler’in ekonominin iyileştirilmesine yönelik önerilerini açıkladı.
Parti Genel Merkezinde gerçekleştirilen basın toplantısında TKP Yeni Güçler Başkanı Mehmet Çakıcı, hükümetin önlemlerinin geniş halk kitlelerini rahatlatıp koruyacak önlemler olmaktan uzak olduğunu belirtti.
Bunların, orta ve dar gelirli kesimler düşünülerek hazırlanmış önlemler olmadığını dile getiren Çakıcı, “Sadece bazı işveren kesimlerine destek vermekle krizden çıkılmaz” dedi.
Üreticiyi ve emekçi kesimleri koruyacak, onların üretim yapmasının ve yaşamlarını sürdürmesinin yolunu açacak önlemlerin de hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Çakıcı, hükümetin önlemler paketinde üreticiler ve işçilerle ilgili kayda değer hiç bir öneri olmadığını ileri sürdü.
“Hükümetin önlemler paketinin içinde ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı da vardır. Bu asla kabul edilemez” diyen Çakıcı, hükümetin önlemler paketinin bazı çıkar çevreleri için fırsatlar içeren bir önlem paketi olduğunu savundu.
Çakıcı, bu önlemler paketinin, ülkeyi kriz ortamından çıkaracak, dövize dayalı bir yaşam sürmek zorunda bırakılan halkı sıkıntılardan kurtaracak bir önlemler paketi olmadığını vurgulayarak, hükümetin, 23 maddelik önerilerini tek tek değerlendirdi; eleştirdi ve ardından da partisinin hazırladığı tedbirler listesini okudu.
HÜKÜMETİN ÖNERİLERİ
Öneriler arasında yer alan KDV indirimine gidilmesiyle, bazı fırsatçıların cebine para aktarma yolu açılmış olacağını savunan Çakıcı, döviz cinsinden kiralarda stopajın yüzde 13’ten yüzde 1’e düşürülmesi karşılığında döviz kurunun sabitlenmesi uygulamasını da “doğru adım, yanlış yöntem” olarak değerlendirdi.
Çakıcı,” Döviz kurunu krizden önceki kura sabitleyerek, kiralar Türk Lirasına çevrilmeli ve TL üzerinden kiralar yapılması teşvik edilmelidir” dedi.
Akaryakıt zamları yapılmaması dolayısıyla FİF’te ortaya çıkan açığın giderilmesi için alkol ve sarma sigara tütününde FİF artırımına gidilmesinin toplumun orta ve alt katmanlarına kriz dönemi için bir faydası olmadığını ifade eden Çakıcı, ancak yine de bu tedbirin hem sağlık hem de ekonomik açıdan yararlı olacağını belirtti.
Belirli metrekarenin üzerindeki ve özellikle havuzlu konutlarda 6 aylık süre için bir defaya mahsus ek bir vergiye ilişkin düzenleme yapılacağının açıklandığını anımsatan Çakıcı, “bu tür bir vergi uygulamasında servet düzeyi belirlenerek vergi uygulaması yapılmalıydı” dedi.
Çakıcı, emekli maaşı alıp yeni iş yapanların gelirleri için yeni vergi dilimleri üzerinden vergi hesaplaması yapılmasının geçmişte denendiğini anımsatarak, bu uygulamanın Anayasaya da aykırı olduğunu savundu.
Yükseköğretim öğrencilerinden alınacak sağlıkla ilgili kesintilerin sağlık fonuna yatırılacağı ve KKTC’de ikamet eden yabancı uyruklularda da Sağlık Fonu için ödenek alınacağının açıklanmasını ise, “bu kesintiler hep vardı ancak bugüne kadar devlet sağlıkla ilgili kesintileri alamadı. Almalıydı. Umarız bu düzenleme öğrencilerin üzerine yeni maliyet olarak yansıtılmaz” dedi.
Çalışma ve ikamet izniyle gelenlerin çocukları için asgari ücretin yüzde 5’i kadar ödenek alınmasının ise “ancak Nazi Almanya’sına yakışacak bir uygulama” olduğunu söyleyen Çakıcı, çocuk başına vergi alınmasının doğru ve adil bir uygulama olmadığını savundu.
TKP YENİ GÜÇLER’İN TEDBİR ÖNERİLERİ
TKP Yeni Güçler’in,  söylenmesini gerekli gördüğü tedbirleri ise şöyle:
1-Devletin, döviz borcu olan vatandaşlarımıza ötelemeden doğacak faiz farkı katkısı sağlaması lazımdır. Bu fahiş faizlerle ötelenen bu borçlar zaten vatandaş tarafından ödenemez hale gelecek ve tekrar baştan mazbataları konuşur hale geleceğiz… Dövizde ödemeler toplamının iki katını TL’de ise 3 katını aşmaması hususunda yasa çıkarması lazım. 
2-Kriz dönemi bitinceye kadar kiralarda Türk Lirası ile sözleşme yapanlarda stopajın sıfırlanması… Türk lirasına indirgemeye yönelik bir politika izlenmeli. Dövizle meydana gelen sözleşmelerde caydırıcı önlemler alınması.
3-Döviz ile konut, taşıt ve diğer ticari malların satılması noktasında yüksek gelir dilimleri ile caydırıcılık sağlanacak vergi düzenlemesi…
4-Servet vergisi kriz döneminde uygulamaya geçilmeli.
5-Yabancı sermayeyi teşvik etmek amaçlı mevduat vergilerinin en düşük seviyeye indirilmesi…
6-Her kesimin bilgisinde olan özel enerji firmasının elinde bulunan satın alma garantisinin enerji maliyetlerini artırdığı bilinmektedir. Ekonomik kriz yaşanan ülkemizde öncelikli tasarrufumuzun başında enerji gelmelidir. Bu sebepten dolayı KKTC’deki bütünsel enerji maliyetlerini kontrol edebilmek ve denetlemek adına özel şirket kamulaştırılarak toplam enerji üretimimize dahil edilmeli ve başta elektrik ücretleri düşürülmeli ve uluslararası standartlara indirgenmelidir.
7- Ülkemizin bir turizm ve eğitim adası olduğunu düşündüğümüzde herkesin eşit faydalanabileceği bir teşvik sistemine geçilmesi kaçınılmazdır. Özellikle Kıbrıs Türk Havayollarının da ortadan kalkması ile adil rekabet dengelerini devlet kaybetmiştir. Bu bağlamda fahiş fiyatlar ile havacılık sektörüne teslim olunmuştur. Turizm ve eğitim yara almaktadır. Bizim önerimiz ulaşımı sübvanse ederek kısa vadede uçak fiyatlarını minimize etmek uzun vadede ise devlet havayolu kurulması sağlanarak uçak biletlerinin ucuzlatılması hedeflenmelidir.
8- Turizm teşvik fonu 3-5 özel şirkete teşvik amaçlı kullanılmak yerine bütünsel olarak toplumun her bireyine adil pay sağlanacak hale getirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla kullanılan ve birkaç kişiye yaramaktan öteye gitmeyen bugünkü turizm teşvik yapısı iptal edilmeli ve yerine yeniden adil paylaşımcı bir düzenleme yapılmalıdır.
9- Üretimin desteklenmesine yönelik tarım reformu yapılmalıdır. Zenginlik sınırı belirlenerek küçük ve orta ölçekli üreticilere zamanında teşviklerin yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Birkaç kişini beslendiği bir düzene son verilmelidir.
10-Kriz döneminde eğitimde yeni öğretmen ve yeni okul ihtiyacı doğacaktır. Bunlarla ilgili hazırlık yapılmalıdır. Okul ücretlerinde KKTC ve TC uyruklu öğrencilere (Üçüncü ülke vatandaşlarında böyle bir kriz yoktur) kur sabitlemesi yapılmalı ve fiyat artırılmasına izin verilmemelidir.
11-Kriz döneminde hayat pahalılığı 2 ayda bire çekilmeli, çalışanların refah düzeyi korunmalı ve ayrıca kaybettiği alım gücü iade edilmelidir.
12- Asgari ücret, 2 ayda bir yeniden düzenlenecek ve çalışanların yaşam kalitesini koruyacak düzeyde tutulmalıdır. Yani örneğin Temmuzda belirlenen asgari ücretin eylülde yürürlüğe girmesi gibi bir uygulamanın hak çalmadan başka bir uygulama olmadığını da ifade etmek isteriz. 
13- Bütçede yer alan tüm örtülü ödeneklerin kalan kısmı kaldırılmalı, kriz süresince örtülü ödenek kullanılmamalıdır.
14- Partilere yapılan devlet katkıları yüzde elli oranında azaltılmalıdır.
15-Bütçedeki tüm izaz ikram, temsil, tören ve ek mesai kalemleri yüzde 50 oranında azaltılmalıdır.   
16-Uzun vadede toplumsal ihtiyaçlarımız tekrar gözden geçirilmelidir. Vergi Reformu, Tarım Reformu, Kamu Reformu, Hukuk Reformu gibi yeni bir yapılandırma için sosyal ve ekonomik kalkınma planı yapılmalıdır.”