Şafak Nöbeti mi dediniz !..

Taner ULUTAŞ

Her yıl geleneksel hale getirilen ve adına ‘Şafak Nöbeti ‘ denilen kutlama etkinliği sanırım bir bölüm insanımızı memnun ederken bir kısım insanımızı da sinirden deli ediyor. Biraz da ‘Bir Türk Dünyaya bedeldir’ felsefesi ile hareket eden Milliyetçilik sınırından bir türlü ayrılamayan dostlar, arkadaşlar ve bunun dışında kalan ‘ŞOV’ severler derneği üyeleri ‘Çıkartma Plajı’nın bulunduğu yerde adını Barış harekâtı koyduğumuz askeri harekâtı kutlamayı adet haline getirdi. Eeeee getirdilerse ne oldu? Fena mı, dosta, düşmana Mutlu Barış Harekâtını bir kez daha hatırlatmış oluruz diyenler olabilir. Türkiye’den getirdiğimiz şarkıcılar eşliğinde o geceyi doyasıya eğlenerek kutlamak isteriz diye düşünebilirler de. Bu üniversite eğitimini almak için KKTC’ye gelen ama sonrasında her nasılsa kapağı bir yerlere atan ve vatandaşlık aldıktan sonra bir numaralı Vatan, Millet Sakarya, Nurlu Ufuklar edebiyatı sempatizanı olanlar varsın baş Milliyetçi olsun. Harekât zamanı babasının münasip yerinde beklemekte olan ama şimdilerde yıllarca Mücahitlik yapan ve tüm savaşlarda bulunan bizlere varsın Milliyetçilik dersi versinler. Ama bu ülkenin artık savaşları hatırlatan bu tür gösterileri istemediğini de bilmeleri gerekir. Neyse Barış Harekâtının yıldönümünde Şafak Nöbeti belki birilerine hoş gelebilir. O gecede elinde bira şişesi ‘Yef’ çekmek hoşlarına da gidebilir. Türkiye’den getirilen şarkıcı eşliğinde hoplamak, zıplamak da yetenekten sayılabilir. Ama o gece sevinenler olduğu gibi babasını, anasını,  kardeşini, akrabasını veya yakın bir arkadaşını kaybedenlerin olduğunu da unutmamak gerek. O gece birileri çalakalem eğlenirken yakınlarını kaybedenlerde karalar bağlayarak savaşa nalet ederek yakınları için dualar ediyor. O gece kızgın kor alev yine yüreklerini dağlarken, gözyaşlarını tutmakta zorluk çekiyorlar. Sonuçta madalyonun bir yüzünde savaşın getirdiği yıkımı eğlenerek kutlayanlar varken bir diğer tarafında da yakınlarını kaybeden insanların o gece yaşadıkları hüzün var. Peki, yine Çıkartmanın olduğu gecenin yıldönümünde bizler ilahiler ve dualar eşliğinde mumlar yaksak. Fener alayları düzenlesek ve İmamlarımız ile hocalarımız eşliğinde dualarımız ile Şehitlerimizi yad etsek daha güzel olmaz mı? Türkiye’den getirdiğimiz şarkıcıların ses valumu yüksek aletler ile yeri göğü inletmeleri yerine ilahiler okusak. Dualar etsek evlerinde yakınlarını o günlerde kaybedenlerin üzüntüsünü paylaşsak onları da memnun etmezmiyiz? Devlet Şafak Nöbetine harcayacağı parayı bu tür organizasyonlar için harcasa ve şehit ailelerini de memnun etse çok daha iyi iş yapmış olmaz mı? Şafak Nöbeti dualar ve ilahiler okunarak yapılırsa karşı değilim. Ama sırf birileri şov yapacak diye dandini dandini bostana danalar girdi bostana türü biralı, hoplamalı zıplamalı Şafak Nöbetine ben şahsen karşıyım. Vatan, Millet, Sakarya, Nurlu Ufuklar kitabı okuyucuları bu söylediklerim sözler nedeni ile belki bana çok kızacak ama o arkadaşlara birkez daha söylüyorum. Gelin bu Şafak Nöbetini dualar, ilahiler ve fener alayları ile kutlayalım. Çıkartma Plajını o gece mistik bir havaya sokup şehitlerimizin dua yeri yapalım. Bütün gece onların ruhları için dua edip duralım. Varmısınız? ****** VİCDANSIZ SÜRÜCÜ ÇARPTI VE KAÇTI Şefik Çorbacıoğlu, çarparak ölümüne sebep olduğu, iki çocuk babası Bahset Aytekin’i olay yerinde bırakıp kaçtı. Polisin başarılı takibi sonrası Çorbacıoğlu Ercan Havaalanında tam uçmak üzereyken uçakta ele geçirildi.   Kullandığı ZMD 347 plakalı kiralık araçla seyrettiği sırada aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu, yol kenarında bulunan yol işçisi 39 yaşındaki Bahset Aytekin’e çarparak ölümüne neden olan Şefik Çorbacıoğlu (32) Türkiye’ye kaçmak üzereyken uçakta ele geçirildi. Kaza, bu sabaha karşı 03:00 sıralarında Girne Karakum mevkiinde, Erdener Market’in önünde meydana geldi. Türkiye’den gelecek su için altyapı döşemesi yapan Arsan&Mitaş şirketinde çalışan Kırşehirli, 39 yaşında iki çocuk babası Bahset Aytekin, şirketinin yol güvenliği için yol kenarına yerleştirdiği kukaların korumasını yaparken, aynı yol üzerinde ZMD 347 plakalı araçla aşırı hız ve dikkatsizce seyreden Şefik Çorbacıoğlu, Bahset Aytekin’e çarptı. [caption id="attachment_87109" align="alignnone" width="650"] Araç Sürücüsü: Şefik Çorbacıoğlu[/caption] Aracı ağaçların arasına sakladı Kaza sonrası araçtan inen ve çarptığı Bahset Aytekin’e bakan Şefik Çorbacıoğlu sonradan ani bir kararla arabasına binerek olay yerinden hızla uzaklaştı. Ön camı kırılan kazalı araba ile Mağusaya’ya gelen Artvin doğumlu ancak uzun bir süredir Mağusa’da yaşayan Şefik Çorbacıoğlu, burada arabasını, Ayluga bölgesinde, ağaçların arasına sakladı. Uçak kalkacağı anda polisler yakaladı Kaza yaptığı kiralık aracı saklayan Şefik Çorbacıoğlu, internet üzerinden aldığı Türkiye bileti ile sabah erken saatlerde Ercan Havaalanına geldi. Uçak içerisinde uçağın kalkacağı saati bekleyen Şefik Çorbacıoğlu, tam uçak hareket edecekken karşısında polisleri görünce şok geçirdi. Uçaktan indirilen Çorbacıoğlu, önce Meriç Karakolu’na ardından da Girne Emniyet Müdürlüğü’ne getirilerek gözetim altına alındı. Şefik çorbacıoğlu’nun kaza yaptığı araba ise akşamüzeri, çekici vasıtasıyla, saklandığı Mağusa’dan Girne’ye getirildi. [caption id="attachment_87110" align="alignnone" width="650"] Kazada vefat eden Bahset Aytekin[/caption] Girne Polisinin başarılı iz sürmesi meyvesini verdi Şefik Çorbacıoğlu’nun kaza yaptığı yerde kaza sonrası araştırma yürüten Girne Trafik şubesine bağlı polislerin, çok yönlü yaptığı başarılı araştırma meyvesini verdi ve Şefik Çorbacıoğlu uçakla Türkiye’ye kaçamadan yakayı ele verdi. Polis önce kaza yapan şefik çorbacıoğlu’nu tespit ve teşhis etti, ardından vakit geçirmeden havaalanı uçuş listesini inceledi ve Şefik Çorbacıoğlu’nu uçakta uçmayı beklerken yakaladı. Polisleri hiç beklemeyen, uçuşuna sadece dakikalar kalan Şefik Çorbacıoğlu, yakalanarak karakola götürüldü. Talihsiz işçi Bahset Aytekin’in çarpma sonrası boynunun kırılması sonrası olay yedrinde hayatını kaybettiği otopsi raporunda ortaya çıktı. Bahset Aytekin’in cenazesi memleketi Kırşehir’e götürülecek.