Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramı'na koronavirüs nedeniyle hüzünlü giriyor

Kovid-19 ile ön cephede mücadele eden sağlık çalışanları, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 14 Mart Tıp Bayramı'nı yoğun bakım servislerinde geçirecek.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle çok sayıda mesai arkadaşını kaybeden sağlık çalışanları, 14 Mart Tıp Bayramı'nı bu yıl buruk kutluyor.

Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının tespit edildiği 11 Mart 2020'den itibaren fedakarca görev yapan sağlık çalışanları, yoğun bakım servisinde hastalarını yaşatmak için mücadele veriyor.

Sürecin başından bu yana salgın hastanesi şeklinde hizmet veren Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi'nde görevli sağlık çalışanları geçen yılki gibi bu sene de 14 Mart Tıp Bayramı'nda hastalarına nefes olmanın gururunu yaşıyor.

Salgınla ön saflarında mücadele eden ve bu süreçte çok sayıda mesai arkadaşını kaybeden sağlık çalışanları, acılarını kalplerine gömerek Kovid-19'la savaşmaya devam ediyor.

Sağlık çalışanlarını en çok mutlu eden anlar ise yoğun bakım servisinde solunum cihazından ayrılarak yeniden nefes almaya başlayan Kovid-19 hastalarını gördükleri zamanlar oluyor.

O an tüm yorgunluklarını unutan sağlık çalışanları, yeniden artan vaka sayıları karşısında moralleri bozulsa da mücadeleyi asla bırakmıyor.

"Geçen yıl da Tıp Bayramı'nı Kovid-19 ile savaşarak geçirdik bu yıl da aynı"

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Şükran Köse, AA muhabirine, 39 yıldır mesleğini severek yaptığını söyledi.

Meslek yaşantısı boyuna birçok bulaşıcı hastalığın tedavisiyle ilgilendiğini belirten Köse, şunları kaydetti:

"Kovid-19 süreci benim için çok farklı oldu. İlk hastayı muayene ettiğimizde salgınla nasıl mücadele edeceğimizi düşündüm. Yol haritamızı belirlemeye çalıştık. Sonra Bakanlığımızın belirlediği tedavi protokollerini uygulamaya başladık. Bu süreçte hem kendimin hem de mesai arkadaşlarımın sorumluluğunu hissettim. Geçen yıl da Tıp Bayramı'nı Kovid-19 ile savaşarak geçirdik bu yıl da aynı şekildeyiz. Geceleri hastalarımı düşünürken hala uykularım kaçıyor. Sağlık çalışanları olarak hem bedenimiz hem de ruhumuz yorgun. Biz yorgunluğumuzu hastalarımız iyileşince veya vaka sayısı düşmesiyle atıyoruz."

"Birlikte mücadele edersek bu süreçten galip ayrılırız"

Hastanede yoğun bakım eğitim sorumlusu olarak görev yapan Doç. Dr. Nimet Şenoğlu ise salgın sürecinde 24 yıllık meslek hayatının en zor günlerini yaşadığını söyledi.

Sağlık çalışanlarının bu süreçte çok yorulduğunu belirten Şenoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ben de Kovid-19 geçirdim. Bu gerçekten çok zor bir süreç. Bir yıldır yoğun bakımlarda mücadele ediyoruz. Verdiğimiz mücadele sonucunda kabus bitecek diye beklerken vaka sayıları tekrar artmaya başladı. Bence kurallara uymayan kişilere yoğun bakımları göstermek lazım. Bizim hastaları yaşatmak için verdiğini mücadeleyi görseler her şeyin daha çok farkında olurlar. Bizim için tatillerin ve kutlamaların bir önemi yok. Bizim bayramımız salgının bittiği gün olacak. Ailemle, sevdiklerimle kucaklaşmayı özledim. Birlikte mücadele edersek bu süreçten galip ayrılırız."

"Yeniden eskiye dönmek istemiyoruz"

Anestezi yoğun bakımı idari sorumlu hekimi Doç. Dr. Aykut Sarıtaş da insanlara yardımcı olabilmek için doktorluk mesleğini seçtiğini, Kovid-19 nedeniyle son bir yıldır tüm mesaisini hastanede geçirdiğini ifade etti.

Arkadaşlarını Kovid-19 nedeniyle kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını aktaran Sarıtaş, "Yeniden eskiye dönmek istemiyoruz. 2 yıldır Tıp Bayramı'nı kutlayamıyoruz. Bunun 3-5 yıl bulmasını istemiyoruz. Seneye 14 Mart'ta maskeyi ve önlükleri çıkarmak istiyoruz. Kurallara uymayanlar bizim için değil sevdikleri için önlem alsınlar. Seneye salgın biterse tüm sağlık çalışanlarıyla bir araya gelerek bu özel günümüzü kutlamak istiyorum. En çok ailemle tombala oynamayı özledim. Umarım en kısa sürede bu isteğimi gerçekleştirebilirim." diye konuştu.