Müzakere süreçlerini, ara bölgede yapılan görüşmeleri hep yakından takip etme şansım oldu. Annan Planı sürecinin hemen ardından bir duraklama aşamasına girmiş olsa da müzakereler, liderleri yakından takip etme şansım oldu. Denktaş ve Klerides görüşmeleri, ardından Denktaş Papadopulos, Talat ve Serdar Denktaş Papadopulos, Talat Papadopulos, Talat Hristofyas, Eroğlu Hristofyas derken film koptu. Sağcı Türk lider, sağcı Rum lider ile görüştü, olmadı. Sağcı Türk lider, solcu Rum lider ile görüştü yine olmadı. Derken solcu Türk lider, sağcı Rum lider ile görüştü başarılamadı. Solcu Türk lider ve solcu Rum lider görüşmesi de sonuç vermedi. Yani bu işin sağı, solu belli olmuyor. Krizleri yaşadık, Kıbrıs Türk toplumu hep darbeler yedi. Ne müzakere masasında, ne kriz yönetiminde, ne de kendimizi ifade etmede başarıya ulaşamadık. 2004 sonrası süreçte Talat ve ekibi bir çok uğraş vermiş olsada maalesef bunların elle tutulur bir sonucu görülmedi. Talat ve ekbi sürekli olarak “artık dünya bizi daha iyi anlıyor” ifadelerini kullandı. Belki haklıydılar ama şu an ne Kıbrıs Türkleri, ne de Kıbrıs adası hiç kimsenin umurunda bile değil. Eroğlu ile başlayan ve yavaş yavaş sonuna doğru yaklaştığımız son liderlik süreci, müzakerelerde bir arpa boyu yol kat etmedi. Bu on yıllık sürece baktığımda, Hristofyas’tan tutun Anastasiades’e, Yorgos Lillikas’tan tutun, Vasilou hatta Yorgo Yakovu’ya kadar bir çok Rum lider ve siyasi parti temsilcisi hatta bakan ile görüştüm. Ticaret ve ekonomi alanlarında, hem kuzeyden hem de güneyden en üst noktadaki kişilerle de ülke ekonomisini kalkınmayı konuştum. Adanın kuzeyinde röportaj yapmadığım, konuşmadığım siyasi parti yetkilisi yok gibi. Hatta tarihe tanıklık edip, Titiana Loizidou’dan, Linda & David Orams çiftine kadar krizleri de farklı zamanlarda merkezinden haberleştirdim. Artık umudumu tükettim gibi. Ülkede çözüme, barışa ve iki toplumun yakınlaşmasına ihtiyaç olduğunu hep yazıp çimeme karşın, ben de inancımı kaybettim. Ben bile inanmıyorsam bir çözümün olacağına, Liderler nasıl çözüm bulabilecek diye kara kara düşünüyorum. Sahi müzakerelerin neresindeyiz. Sahi ortak metin imzalanmıştı ve tüm dünya sanki anlaşma imzalanmış gibi haberler yapmıştı ya ne oldu? Umudumu tükettim. Belli ki liderlikler de tüketti. ***** FIKRA New York seferi New York seferi yapmak için uçağa binen güzel sarışın birinci sınıf koltuğa oturur, bilet kontrolünde hostes, yerinin arkada ekonomik sınıfta olduğunu söyler. Sarışın buna itiraz eder ve sinirli bir edayla; - “Ben güzelim sarışınım istediğim yere otururum” der. Hostes başa çıkamayınca kaptana haber verir, kaptan gelir ve sarışının kulağına bir şeyler fısıldar. Bunun üzerine sarışın kalkar ve arkada bir yere oturur. Hostes hayretle kaptana sorar: -“Efendim ne söylediniz kulağına” Kaptan: -Uçağın sadece arka tarafının New York'a gittiğini. ***** GÖZE ÇARPANLAR Sayın Abbas Sınay, açıkçası biz bile sizi takip etmeye yetiştiremiyoruz. Artık vatandaşa CTP’den istifa ettiniz mi? etmediniz mi? ötesinde Milletvekilliğinden istifa ettiniz mi? etmediniz mi? daha şeffaf şekilde açıklama yapmanız gerek. Yoksa mesaj vermek istediğiniz yerler mesajınız almadı mı? Sayın Enise Çağatay, Genç TV’de başarı ile yürüttüğünüz programları keyif ile izliyoruz. ADA TV, Fog TV Genç TV derken özellikle Genç TV’ye oldukça yakıştığınızı söylemekte fayda görüyoruz. Sizin gibi güzel insanları televizyonda görmek bizi mutlu ediyor. Sayın Barış Mamalı, gizli güçler, Siyonizm ve dini inanışlar yönünde bu kadar derin araştırmalar yaptığınızı kaçırmışsız. Kıbrail isimli kitabınız hayırlı olsun. Anlaşılan ada ile ilgili bir avukatın bakış açısından kaleme aldığınız komplo teorileri bizi oldukça meşgul edecek. Sayın Halil İbrahim Akça, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılan açıklamalarda sandıkların %100 şeklinde açıldığı ve 6 bin 885 kişinin oy kullandığının ifade edilmesi bizi oldukça şaşkına çevirdi. Hatadan dönülmesi eminim sizin de yüreğinize su serpiştir. Hadi geçmiş olsun. Sayın Aral Moral, işler yaz rehavetine ayak uydurmuş ve hazır Ramazan ayı da geçmişken, meyhane sözünüzü unuttuk sanmayın. Uğraş Beratlı ile beraber ekibi toplayıp, eski dostlar olarak keyifli bir gece geçirmekte fayda görüyoruz. Sayın Dr. Ramadan Kamiloğlu, Hastanede iyileştirme çabalarınızı takdir ediyoruz ama hastaneden sürekli olarak şikayetler gelmeye devam ediyor. Maalesef haber amaçlı ne zaman o tarafa uğrasak elimiz boş dönmüyoruz ve umarız hastaneye geldiğimizde haber yapamadan geri döneceğimiz günler yakındır. Sayın Sefa Karahasan, yılan hikayesine dönen askerliğinizi en sonunda tamamlamış olduğunuzu duymak güzel. Umarız sivil hayata ayak uydurma konusunda ciddi sorunlar yaşamaz ve eski bağlantılarınız geri dönmek sizin için zor olmaz. Yeni hayatınız hayırlı ve uğurlu olsun. Sayın Çağrı Beyaz, “Ölü Bölgeden Fısıltılar” isimli filminizin önündeki sorunların rötarlı da olsa aşıldığını duymak güzel. Genç jenerasyonun yaptığı her türlü projeye sonuna kadar destek verdiğimizi bir kez daha belirtmekte fayda görüyoruz. ***** BECERİKSİZLİK
