Sayın Özkan Yorgancıoğlu, UBP-DP ittifakını doğru bulmuyoruz. DP yaptığı yanlışlıklar ile eriyor açıklamanız gerçekten ilginçti. Eskiden Blue Band isimli margarin vardı. O da Güneş’i görünce erirdi. Şimdi DP’nin miks margarini UBP’nin ‘Güneş’ini görünce erimeye mi başladı? Hem nikahlı hemde imam nikahlı kuma ile dans eden ve kendini en güzel öpen sanan birilerinin herhalde ayranı kabardı. Ne dersin? Sayın Halil İbrahim Akça, geçtiğimiz gece gerçekleşen DP toplantısında sizin de kulaklarınız çınlatılmış. Ahmet Kaşif ile görüşerek koalisyonun bozulmaması yönünde tembihlerde bulunmuşsunuz. Halbuki biz sizi bandoflacıklarınızı giyerek konutta televizyon izliyor sanıyorduk. Bandoflaları çıkartıp çizmeleri giydiğinizi şimdi öğrendik. Eh hade hayırlsı, kulaklara fazla asılmayın da sonra elinizde kalır. Çocukların kulakları çok hassastır neme lağzım kökten bumburo kopmasın yazık olur. Sayın Hüseyin Avkıran Alanlı, ne büyük Milletvekiliymişsin be gardaş. Vallahi pardon dememek için ağzımdaki zibi kapattım. Zorlu arişetinden bir muhterem zat, Alanlı ‘Töre’ye karşı geldi. İpini çekmek için çalışacağım diyor. Töre’nin şartlarını yerine getirmek için idam sephası kurulurken Halil Orun’da kıs kıs bıyık altından gülüyor haberin olsun. Sayın Celal Bayar, CTP kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi tüm yoldaşlarına söylemelidir açıklamanız ‘Cuk’ diye yerine oturdu. Vallahi de billahide yerden göğe kadar haklısın. Ercan’dan uçağa binip, direk Çin’e giderken Avrupa Parlamentosundaki 2 Milletvekili sandalyesini geri iade etmek ve Anamızı idare ettiğimiz noktada onun bizi idare edecek konuma getirmek olmaz. Ayrıca insan haklarının doruk noktasına ulaştığı demokrasimizi ‘Orta çağ’a taşımak sanırım hiç olmaz. Hele hele vatan, millet, sakarya ve nurlu ufuklar edebiyatı kitabının raflardaki yerinden alınması hiç ama hiç olmaz değilmi? Sayın Dr. Yücel Atakara, öncelikle içine ettiğiniz çevrenin kamuflajı konusunda göstertmiş olduğunuz üstün başarı nedeniyle sizi yürekten kutlarım. Sayın Başkan inanın bir doktor olarak yaptığınız ameliyat sonrasında çevreye bundan daha güzel bir yüz kazandıramazdınız. Bu Acube, Dünya çirkinlik abideleri arasında inanın uzak ara birincilik kürsüsündeki yerini alırdı. Yeşili ‘Dikmen çöplüğü ‘ rengine dönüştürmedeki ustalığınıza hayran kalırken makyaj konusundaki estetik cerrahi uzmanlığınızı takdir ederim.
Sayın Deniz Birinci, TDP Uluslararası İlişkiler Sekreteri olarak “iki toplumlu” olduğu ileri sürülen “Radikal Sol İşbirliği”nden Avrupa Parlamentosu seçimleri için aday olduğunuzu öğrendik. Radikal Sol İşbirliği de dün resmi bir açıklama yaparak sizin ile birlikte Kostis Ahniotis’in de aday olduğunu açıkladı. Ancak TDP’nin buna karşı çıktığı ve bu konuda daha öncede karar alındığı söyleniyor. MYK üyeliğinizin de buna engel teşkil ettiği öne sürülüyor. Aman dikkat edin Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olmayın.
Sayın Deniz Kayabaşı Dipkarpaz belediyesinde çalışanların yıllarca hakları verilmemesi nedeniyle BES olarak süresiz greve gittiniz . Sevgili Deniz siz bir belediye başkanı düşünün ki belediyeyi kendi iş yeri gibi yönetsin ve ne hak nede hukuk tanısın. Üstüne üstlük baskı ve tehdit ile çalışanların haklarını gasbetsin. Ve buna da hiçbir hükümet ses çıkartmasın. Ah be Deniz. Anamı öpen kadı kime şikayet edeyim dersin? Başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğunu eksik etmez sevgili Deniz. Bu nedenle halkta aklını başına toplamalı Sayın Mesut Yıkıcı, Yenierenköy’ü borçlanma batırdı. 15 milyonluk borç var ve en büyük mağduriyeti personel yaşıyor diyorsunuz. Doğru diyorsunuz da personelin de nasırlarına olanca güç ile basılmasına karşın neden ‘Gık’ı çıkmıyor dersiniz? Bakın Dipkarpaz’da personel 4 oktavdan 9 desibetre şiddetinde ses ile bangır bangır bağırıyor. Ama sizde üç maymunları oynayan personel için hem nala hemde mıha vurmayın. Sayın Savaş Bozat, sahi senin ve BES’in bu hak, hukuk, lisanından nasibini almayan bazı Belediye Başkanlarından çektiğini nedir ama? Adamlar Sosyal Sigorta dersin nedir yenirmi diye soruyor. İhtiyat Sandığı dersiniz içilirmi diyor. Sosyal haklar dersiniz yemeğin üstüne tatlımı diye yüzünüze bakıyor. Sahi ama bunlara eliniz ile yapamadığınızı ayağınız ile neden yapmıyorsunuz. Yani istifa müessesini çalıştırmak için istifa dilekçesini imzalamıyorsanız ayağınız ile gereğini yaparak çekin gidin neden denmiyor? Birileri demezse siz kaba yerlerine tekme atmayı deneyerek grev ve eylemlerle gönderiverseniz diyorum. Sayın Şener Elcil, elinizde pusula ile doğru adresi bulduğunuz söyleniyor. Birçok sendika elindeki pusula kuzeyi gösterirken nedense Meclis önünde pinekleyip geri dönmeyi tercih ediyor. Bugün başını yumuşak yastığa, karnını pahalı yemeğe alıştıranlar taşıma su ile dönen değirmenin suyu bitince bunları, ilerde bulamayacaklarını düşünemiyorlar. Eee ‘Başak’ büyüyünce boynu eğilir sözünü boşuna söylemediler. Ne dersiniz? Sayın Ahmet Benli, gazetelerden yeni eğitim yılına hazır olacak olan okul öncesi Eğitim Merkez Binasının yapımı ile ilgili olarak Eğitim Bakanlığı ile protokol imzaladığını öğrendik. Öncelikle hayırlı ve uğurlu olsun. Güzel bir iş ama ondan önce dereye boca ettiğin şu lağım suları ile ilgilensen. Kökünden söktüğün ağaçların geride bıraktığı tahribatı düzeltsen. Ve en önemlisi yakınlarının istila ettiği kaldırımları Gönyeli halkının kullanımına açsan. Ne dersin? Sayın İsmet Akim, Kıb-Tek’te yaşanan yolsuzluğa hemen müdahale ettiğiniz ve soruşturma başlattığınızı öğrendik. Ama yerimo galsın bizim Minik Kuşlar rahat durmuyor. Gagalarında getirdiği bir belgeyi önümüze fırlatarak al öve öve bitiremediğin İsmet Akim’e bu belgeyi bir sor. Bakalım o ne diyecek dedi. Mavroyerimo galsın belgeye bir göz attığım zaman üzerinde el yazısı ile ilgili talimatları görmek midemi bulandırdı. Ne alka Serser nede Aspro içtimse mideyi düzeltemedim. Balı parmağı uzun olan değil kısmeti olan yer tamam da kısmet de bir yere kadar değilmi Sayın Başkan.