Şehir Plancıları Odası, Anıtlar Yüksek Kurulu’yla (AYK) ilgili son zamanlarda yaşanan olayların kaygı verici boyuta ulaştığını ileri sürerek, eleştirilerde bulundu.
Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, yaptığı açıklamada, yaklaşık 2 yıldır Anıtlar Yüksek Kurulu’yla ilgili birçok olumsuzluk yaşandığını iddia etti.
Refikoğlu, Mağusa Suriçi’nde AYK kararıyla koruma altına alınan Ortaçağ’dan kalan tarihi yapının, Eski Eserler Dairesi Müdürü ve AYK Başkanı Fuat Azimli’nin kararıyla yıktırıldığını hatırlattı.
İskele bölgesinde sit alanı ilan edilmesi için Eski Eserler Dairesi Mağusa Şubesi tarafından AYK’ya iki kez gönderilen raporların kurulun gündemine getirilmediğini iddia eden Refikoğlu, “Mağusa Şube Amiri görevden alınıp, yeni amir görevlendirildikten sonra üçüncü bir rapor hazırlatılmıştır. Ancak bu raporla, diğer iki rapor arasında büyük farklar vardır. Bu da, yapılmaları için beklenen toplu konut dosyalarının uygulamaya konması için yapılmış çalışma olarak görülmekte” ifadesini kullandı.
Refikoğlu, Salamis sit alanı içerisinde, kurul gündemine getirilmeden, AYK başkanı kararıyla kaçak inşaat yapıldığını ileri sürdü. Refikoğlu, “Bu binanın yıkım kararı, AYK tarafından 1 hafta içerisinde gerçekleşmesi zorunluluğu getirilmesine rağmen Fuat Azimli tarafından uygulamaya konmamıştır. Alınan kararda sadece Fuat Azimli red oyu kullandı. Buna rağmen karar uygulanmadı” dedi.
“16 HAZİRAN’DA YAPILAN TOPLANTI VE ALINAN KARARLAR GEÇERSİZ”
Çok uzun yıllardır sadece Salı günleri yapılan AYK toplantılarından bir tanesinin 16 Haziran 2016 Perşembe günü yapıldığına işaret eden Refikoğlu, şöyle devam etti:
“Yasada en az bir hafta öncesinden haber verilmesi gereken üyeler sadece iki gün öncesinden haberdar edilmiştir. Ayrıca toplantının yapılabilmesi için üye salt çoğunluğunun sağlanması gerekmektedir. Bir çok arkadaşa Perşembe gün uymamasından dolayı toplantıya sadece 5 üye gittiğinden dolayı salt çoğunluk sağlanamamıştır. Ancak AYK Başkan Fuat Azimli, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Röleve ve Restorasyon Şube Amirliği temsilcisi Simge Erönde Özgüç’ü, haberi olmadan toplantı başladıktan sonra görevden alıp, yerine Simge Öksüzoğluları’nı atadı. Böylece salt çoğunluk sağlanıp, toplantıya devam edilmiştir. Bu yapılan da yasaya aykırı bir harekettir ve o toplantıda alınan tüm kararlar geçersizdir”
Refikoğlu, Şehir Planlama Dairesi üyesi Gül Öztek’in görevden alınıp, yerine Ayhan Çakmak’ın atanmasının da 60/1994 Eski Eserler Yasası 44. maddesine uygun olmadığını söyledi.
Merter Refikoğlu, şöyle devam etti:
“Yasada da açık bir şekilde yazdığı gibi Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu üyeliği, 60/1994 Eski Eserler Yasası’nın 44. maddesi altında yapılmaktadır. Buna göre üyeliğe atama ve üyelikten alma ilgili kurumun yetkisindedir. Bu bağlamda Şehir Planlama Dairesi’nin AYK’daki temsilcisi ile ilgili üyeliğe atama veya üyelikten alma ilgili yasa kapsamında Daire tarafından yapılabilir. Bakanlık tarafından yapılan görevden alma ve göreve atama yazılarının usule uygun olmayıp, 60/1994 Eski Eserler Yasası’na aykırı olarak yapılmıştır. Bu Başkan’a hem yazılı hem sözlü olarak iletilmesine rağmen Başkan durumdan haberdar olmadığını söyleyip bile bile yasaları ezip geçip toplantıyı yapmış ve üyeleri uyarmamıştır”
Refikoğlu, Mağusa’da gündemi uzun süre meşgul eden hendek rallisinin de, AYK gündemine getirilmeden Fuat Azimli’nin kararıyla yaptırıldığını söyledi. Refikoğlu, “Burada tarihi dokuya verilen zarar ölçülemeyecek derecede büyüktür” ifadesini kullandı.
Merter Refikoğlu, Mağusa surlar içindeki tarihi bir binanın da kaçak bir şekilde restore edildiğini ve AYK kurulu üyelerinin binanın hemen mühürlenmesi kararı alınması için görüş belirtmesine rağmen Eski Eserler Müzeler Dairesi Müdürü tarafından bu kararın engellendiğini ileri sürdü.
“SON TOPLANTI TARTIŞMAYA AÇIK VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ”
Refikoğlu, açıklamalarının devamında ise, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun gerçekleştirdiği son toplantının ve alınan kararların niye tartışmaya açık olduğunu ise şu şekilde sıraladı,
“Geçtiğimiz günlerde 9 günlük bayram tatili süresince bazı Anıtlar Yüksek Kurulu üyeleri telefon ile aranarak, 11 Temmuz Pazartesi sabahı bazı dosyaların yerinde görülmesi gerektiği bildirilmiştir. Bazı
AYK üyelerine haber verilmiş, bazılarına haber verilmemiştir. Bazı dosyalar tam olarak anlaşılamadığından gidip yerinde görme işlemi sık sık yapılan bir işlemdir. Gidip yerinde görülen dosyalar daha sonra toplantıda karara bağlanmaktadır. Bu kez değişik bir yol izlenip gidildiği yerde toplantı organize edilip, kararlar alınmıştır. Şu an 11 üyesi olan kurulun toplantı yapabilmesi için başkan ile beraber en az 6 üyenin toplantıda hazır bulunması gerekmekte. Bu toplantı da sadece 6 üye ile gerçekleşmiş ve bazı kararlar 4 oy ile alınmıştır. Bu gezi sonucunda daha önce Kalkanlı bölgesinde yıkılmama kararı alınan 3 tarihi binanın yıkılması kararı alındı. Ayrıca daha önceki toplantıda Yayla Köyü yolu kenarındaki tarihi su kanallarının korunması kararı alınmışken bu toplantıda yıkılması kararı alınmıştır. Ayrıca aynı toplantıda, yerine gidilememesine rağmen bir başka dosya daha gündeme getirilmiştir. Mağusa’daki taşocağından çıkarılan taşların sadece Mağusa’daki uygun olan yerlere kullanılması kararı varken, Pazartesi günkü toplantıdan sonra özel şirket tarafından tüm adaya satışının gerçekleştirilmesi kararı alınması da her tartışmaya açık hem de düşündürücüdür”