Cumhurbaşkanlığı Tarih ve Siyasi İşler Özel Danışmanı Meltem Onurkan Samani, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın samimiyetle çözümü sağlama politikasının, tüm tarafların bir araya geldiği 5’li konferansı mümkün kıldığını, özellikle Kıbrıs Rum tarafının müzakere edilen çözümle gerçek anlamda yüzleşmesini sağladığını vurguladı.
Samani, “Cumhurbaşkanımız Akıncı’nın çözüm yönündeki ısrarlı ve samimi tutumu, ucu açık, görüşür gibi yapılan sonuçsuz ucu açık süreçler yaklaşımının sonlanmasına neden oldu, bu BM Genel Sekreteri’nin son raporunda tescillendi. İlk kez bir BM raporunda ucu açık görüşme sürecinin artık istenen bir şey olmadığı yer aldı” dedi.
Samani, “Kıbrıs Rum tarafınca tamamen başka modeller isteniyorsa, yüzleşme süreçlerini tamamlayıp bunu kendilerinin ifade etmeleri gerekir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, BRT Sabah Haber’de canlı yayın konuğu olan Samani, 26 Ekim’deki görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Rum lider Nikos Anastasiadis’e çeşitli açıklamaları ve yakın zamanda bahsettiği yeni fikirlerle ilgili ne kast ettiğini söyleme fırsatı sunacağını belirtti.
Samani, “Eğer yararlanılabilecek fikirleri varsa, eğer Rum lider bir takım noktalarda bazı yetkilerin kurucu devletlere aktarılması anlamında bir şey söylüyorsa, burada bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. Eğer bu yaklaşım, Kıbrıslı Türklerin etkin katılımını ortadan kaldırmaya yönelikse, kesinlikle söz konusu olamaz. Rum lider bu yöntemle ‘ucu açık müzakereleri başlatalım, doğal gaz arama çalışmalarını devam ettirelim, statükoyu devam ettirelim’ noktasındaysa, görüşmede bu ortaya çıkacak” dedi.
“İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜME VARILACAKSA, ONA DA MUTABAKATLA VARILACAK”
Samani, “İki devletli bir çözüme varılacaksa, ona da mutabakatla varılacak” diyerek, Rum Lider Nikos Anastasiadis’in güncel açıklamalarında federasyon modeline sadakatini sürdürdüğünü söylediğini, ancak son günlerde daha gevşek bir formülden söz ettiğine dikkati çekti.
Meltem Onurkan Samani, “Nasıl bir çözümden söz edilirse edilsin, Kıbrıslı Türklerin kendi siyasi eşitliğinden taviz vermeyeceği, yetkiler merkezde veya kurucu devletlerde de olsa, eşitlik, güvenlik ve özgürlüğünü orada bulabilmelidir. Ortaklık denen de budur” dedi.
APLIÇ VE DERİNYA KAPISI
Teknik komitelerin çalışması için aktif olarak çalışanın Kıbrıs Türk tarafı olduğunun altını çizen Samani, şöyle devam etti:
“Derinya ve Aplıç kapılarının açılması için liderler düzeyinde bir karar alındı ve birlikte açıklandı. Aplıç’ta güneydeki işler uzun süre başlamadı. Bu kapıların açılabilmesi için birlikte çalışmak varken, Kıbrıs Rum muhataplarımız komite gündemine sürekli yeni kapılar açılmasını getirdi. Henüz taahhüt edilerek açıklananlar yerine getirilmeden yeni kapıların açılmasını konuşmaya başlamak, konsantrasyonu iyice dağıtacak ve Aplıç ile Derinya kapıları konusunda ancak bugün gelinebilen noktaya gelemeyecektik. Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı’nın bu konudaki çok net siyasi iradesi ve her aşamayı takip eden kararlı tutumu Aplıç ve Derinya kapılarının açılmaya hazır hale gelmesi açısından belirleyicidir.”
“RUM TARAFINDA SİYASİ İRADE OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI”
Özellikle cep telefonları ve elektrikle ilgili alınan ortak kararın hayat geçmesi konusunda Kıbrıs Rum tarafı önce teknik ve ekonomik birçok bahaneler, ardından da yasal engel olduğu öne sürüldüğünü anımsatan Samani, “Aslında güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi konusunda Kıbrıs Rum tarafından siyasi irade olmadığı ortaya çıktı. Taahhüt edilen önlemler hayata geçmeyince, yeni önlemlerin alınıp adımlar atılması da mümkün olmadı” dedi.