[caption id="attachment_24474" align="alignleft" width="100"] OSHAN SABIRLI[/caption] Kıbrıs Müzakere sürecinde garip bir dönem yaşıyoruz. Hiç kuşkusuz, Denktaş veya Eroğlu’ndan gelecek bir çözüm, Talat’tan gelecek bir çözümden çok daha az tartışılacaktır bu ülkede. Rauf Denktaş’ın ömrü bu çözüm süreci için yetmedi. Talat’ın Serdar Denktaş ile birlikte yürüttüğü müzakere süreci ise 2004 referandumuna takıldı. Eroğlu’nun masada ne yaptığı ise bilinmezliklerle dolu. İşte bu atmosferde az önce belirttiğim konunun altını detayları ile çizmem gerek. Ülkede sol gözüken partilerden çıkan liderlerin getireceği çözüm, sağ partilerin getireceği bir çözümden çok daha fazla tartışılacaktır. Bunun eleştiri ve yorumlarını 2004 döneminde çokça gördük. Biz yıllarca, “bizi sattı, satacak” gibi farklı ifadeleri dinledik. Bu çerçevede 1963’ten bu yana savaşların, göçlerin, ölümlerin, kayıpların olduğu bu coğrafyada sürdürülebilir, eşitliğe dayalı bir çözümün gelmesini bekledik. Kıbrıs sorununda 1958’den itibaren, iki toplumlu çözümün birçok kez müzakere edildiğine tanık oldu. Onlarca BM temsilcisi, birçok BM Genel Sekreteri, Kıbrıs’ın güneyinde ve kuzeyinde değişen liderler, müzakereciler, müzakere notları, haritalar arasında hep gelgitleri yaşadık. Aslında müzakere süreçleri Kıbrıs Türk Toplumu için öncelik arz eden, gündem oluşturan başlıklar olmasına karşın, Kıbrıslı Rumlar için hiçbir zaman öncelik konusu olmadı. İş, birazda acının büyüğünü, tanınmamışlığın, malımıza mal diyememenin psikolojisinden kaynaklanıyor olsa gerek. Şimdi müzakere masasında bile farklı samimiyetsizlikleri görüyoruz. Liderlerin temsilcileri müzakereleri sürdürürken, hep ifade edilen “Kıbrıslı Rumlar müzakere seviyesini düşürmeye çalışıyor” yaklaşımını, toplum lideri sıfatı yerine, Kudret Özersay’ın müzakerecilik görevini yürütmesi ile daha net yaşıyoruz. Sevgili Kudret Özersay ile bir derdim yok ama Cumhurbaşkanının bu süreç içerisinde daha aktif şekilde rol alması gerektiğini düşünenlerdenim. Bu arada, köşe yazısının başlığını, samimiyetsizlik olarak attım. Özel Temsilcisi Kudret Özersay, yaklaşık 2 yıl boyunca sürdürdüğü özel temsilcilik görevinden 2012 yılında istifa etti. Kudret Özersay, kişisel web sitesinden yayımladığı açıklamasında, "Kıbrıs Türk halkının siyasi aktörleriyle kurumlarının içinde bulunduğu durumun, herkesin sorumlu davranıp, bir şey yapmaya çalışmasını zorunlu kıldığını" kaydetmişti. Aradan geçen süre zarfında Özersay yine ayni göreve garp şekilde geri geldi ve müzakereleri sürdürüyor. Öte yandan yine garip şekilde, yöneticisi olduğu bilinen Toparlanıyoruz Hareketi’nin Eroğlu’nu farklı zamanlarda yaylım ateşine tutmasını ise anlamış değilim. Temsilcisi olduğunuz kişiye saldırıyorsanız, bir yerde hata var. Planın ne olduğu, Özersay’ın neyi temsil ettiği, Eroğlu ile ilişkisin ne olduğu konusunda ciddi şüphelerim var. Müzakere sürecinde toplumlara tüm bilgilerin verilmesi doğru değildir. Ancak toplum ortada dönen samimiyetsizlikleri anlayacak kadar da saf değildir. Sorunsuz bir müzakere haftası geçirmeniz temennisi ile…
GÖZE ÇARPANLAR Sayın Ersin Tatar, dün itibarı ile 18’inci yaşınızı tam 33’üncü kez kutladığınızı gördük. Sağlıklı uzun bir ömür geçirmeniz temennisi ile. Bu ülkenin sizin gibi siyasetçilere ve iş insanlarına çok ihtiyacı var. Sayın Prof.Dr. Abdullah Öztoprak, DAÜ VYK’sı sizin için tam anlamı ile henüz destek mesajı yayınlamasa da tüm ibrelerin sizi gösterdiğini görebiliyoruz. VYK Başkanı Arter, VYK’nın henüz bir karar üretmediğini söylese de, yeni 5 yıl için şimdide hayırlısı olsun. Sayın Resmiye Canaltay, geçtiğimiz gün 17 oğlunuzun daha olduğunu öğrendik. UBP Gazimağusa İlçe Başkanlığı’nın yaptığı bu sünnet töreni ile hem hayır dua aldınız hem de UBP’ye çocuk yaştan yeni üyeler katmayı başardınız. Bir kez daha sizi ve delikanlıları tebrik ediyoruz. Sayın Mehmet Harmancı, LTB Zabıtaları anlaşılan halk sağlığı için göz açtırmamaya başladı. Sokak hayvanları ile ilgili olarak da yeni çalışmalar yapmanızı ört gözle bekliyoruz. Anlaşılan bu konu ile de epeyce uğraşacaksınız. Sayın Önder Sennaroğlu, Lefkoşalı vatandaşlar şu sıralar bir çok bölgede sokak lambalarının yanmamasından şikayetçi. Konu ile ilgili olarak sizin mi? İsmet Bey’in mi? yoksa gazetecilerin mi kapısını çalsınlar diye düşündüklerini ifade ediyorlar. Bizden uyarması. Sayın Özgül ve Cenk Mutluyakalı, düğün davetiyenizi sosyal medyadan gördük. Bu yolculuğun çok daha uzun sürmesi temennisi ile. Gazeteciliğin aşkı ve evliliği öldürdüğünü savunanlara sizin mutluluğunuzun örnek olmasını temenni ediyoruz.
NOSTALJİ [caption id="attachment_32968" align="alignleft" width="300"] Hüseyin Özgürgün hep farklı birincilikler ile gündeme geldi. O bayrak yarışlarında bayrağı başarı çizgisine taşıyan bir sporcu görünümü verdi hep. Şimdi genel başkanı olduğu UBP’de 1’inci adam konumundayken, muhalefet lideri gördünümünde olmasına karşın, Özgürgün’ün zaferlerini ne yazık göremiyoruz.[/caption]
GÜNÜN RESMİ
[caption id="attachment_32967" align="alignright" width="300"] Milletvekili Ersin Tatar eşi Sibel ve kızları Cansu ve Canev Tatar ile birlikte.[/caption]
