HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Anayasa Mahkemesi (AYM) başkanı tarafından HDP’ye açılan kapatma davası için görevlendirilen raportöre seslendi: “Reddet bu iddianameyi, ortak olma. ‘Bu iddianame kabul edilemez’ diye karar ver ve tarihin aydınlık sayfalarında yerini al.”
Yargıtay Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması istemiyle AYM’de dava açmıştı.
AYM’ye gönderilen iddianamede, 687 HDP’li için beş yıl süreyle siyaset yasağı getirilmesi istendi.
Partinin kapatılması ve siyaset yasağının gelmesi halinde, çoğunluğunu HDP’nin etkin kişilerinin oluşturduğu siyasetçiler, yeni parti kurulması halinde bu partide yer alamayacak.
‘Kapatma davası bizzat Saray’da hazırlanmıştır‘
Sancar, haftalık olağan Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin gelişmeleri değerlendirdi.
Kapatma davasını ‘yargı süsü verilmiş siyasi bir intikam davası’ olarak niteleyen Sancar şunları aktardı: “Kürt halkının demokratik siyaset birikimine düşmanlıktan başka bir şey değildir. Kürt halkının onurlu barış, demokrasi ve özgürlük yürüyüşünü bütünüyle durdurma hırsından ve çabasından başka bir şey değildir. Hukuki hiçbir yanı yoktur bu davanın. Hukukla tartışılacak tarafı da yoktur. Çünkü bu ülkede hukuk yoktur, adalet yoktur.
‘Davanın savcısı kimdir’ diye sorarsanız Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı değildir elbette. Bu davanın savcısı iktidarın başıdır. Kapatma davası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı binasında değil, bizzat Saray’da hazırlanmıştır. O nedenle ortada hukuki bir mesele varmış gibi tartışanları da boşa enerji harcamaktan vazgeçmeye, meselenin ne kadar hayati, siyasi nitelik taşıdığını görmeye ve buradan bakmaya ve konuşmaya çağırıyorum.”
‘İktidara itiraz ettik, karşı çıktık; çok iyi yaptık’
İddianameyi hazırlayanların ‘hızını alamayıp bir siyasi parti bülteni ortaya çıkardıklarını’ ifade eden HDP lideri şöyle devam etti: “İddianamede diyorlar ki, ‘HDP milli meselelerde devletin yanında durmamıştır.’ Bir faşizan zihniyetin bu kadar açık itiraf olur mu? Siyasi partiler niye var? Eğer sizin gibi düşünseydik adımız niye HDP olsun? Elbette karşı çıkacağız, haklılığımızı da bütün halklar görüyor. Savaş tezkerelerine elbette karşı çıkacağız. Savaş politikalarıyla bu halkı açlığa, kana, yoksulluğa mahkum etmenize elbette itiraz edeceğiz. Onay vermiyoruz ve bunun da şerefini taşıyoruz, onurla sahipleniyoruz.
Milli mesele diye iddianamede verilen örneklere bakarsanız hepsi çökmüş dış politika maceraları. Görmüyor musunuz, Libya’da hangi iddialarla vardınız, şimdi neredesiniz; Doğu Akdeniz’de hangi krizleri büyüttünüz şimdi hangi tavizleri vermenin pazarlığını yapıyorsunuz; Suriye’de, Irak’ta neler yaptınız, şimdi bunları nasıl başka türlü pazarlamaya çalışıyorsunuz! Dünya görmüyor mu, bu ülkenin insanları görmüyor mu? İtiraz ettik, karşı çıktık; çok iyi yaptık, çok doğru yaptık. Bunu gerekçe yapacak herhangi bir yargı organı, herhangi bir hakim mutlaka bin kez düşünsün.”
‘İddianameyi okuyan hakimler çok zor durumda kalacak’
“Bu gerekçeleri önüne alan, bu iddianamede yazanları okuyan hakimler çok zor durumda kalacaklar” diyen HDP eş genel başkanı şunları kaydetti: “Anayasa Mahkemesinde değerli hukukçular olduğunu biliyorum. Bu iddianameyi gördüklerinde içleri sızlayacak hakimler olduğunu biliyorum. Ama ne yazık ki bu iktidar her türlü imkanla, baskı ve sindirme yöntemiyle hakimlerin iradesine el koymaya çalışıyor. Yine de iradesine ve vicdanına sahip çıkacak olan hakimler vardır, bu inancımı korumak istiyorum.”
Parti kapatma süreci nasıl işliyor?
Raportörün ilk incelemeye ilişkin raporunu tamamlayarak AYM heyetine sunması gerekiyor. Bunun ardından heyet, davaya ilişkin ilk incelemesini yapacak ve iddianamenin kabul edilip edilmediğine karar verecek. Bu süre Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre iddianamenin gönderilmesinden itibaren 15 günü geçemeyecek.
Kabul edilmesi halinde iddianame ön savunma için HDP’ye gönderilecek. HDP’nin yüksek mahkemenin tanıdığı süre içinde ön savunmasını vermesi gerekiyor. Ancak parti bu sürenin uzatılması için başvuru yapabilecek. Ek süre talebini AYM karara bağlayacak.
Parti tarafından ön savunmanın verilmesinin ardından Yargıtay başsavcısı Şahin esas hakkındakini görüşünü sunacak.
Bu görüş de HDP’ye gönderilecek. Daha sonra Anayasa Mahkemesi’nce belirlenecek tarihlerde Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak.
Bütün bu sürecin ardından davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay başsavcılığı gerekse davalı HDP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.
Raporun AYM üyelerine dağıtılmasının ardından başkan Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.
Oy çokluğuyla karar verilebilecek
HDP hakkındaki kapatma davasını 15 kişiden oluşan AYM heyeti karara bağlayacak. Anayasa’nın 69’uncu maddesinde sayılan hallerden ötürü partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10’unun oyuyla karar verilebilecek.
Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete’de yayımlanacak.
AYM’nin, siyasi yasak istenen partililerin beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde, bu kişiler kesin kararın Resmi Gazete’de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamayacak.