Şarkıcı Gülşen Tutuklandı

Şarkıcı Gülşen, imam hatip liselilere yönelik sarf ettiği sözlerinden dolayı "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın resen başlattığı soruşturma kapsamında tutuklandı.

Konserinde imam hatip liselilere yönelik sarf ettiği sözlerden dolayı "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan hakkında başlatılan soruşturma kapsamında adliyeye çıkarılan şarkıcı Gülşen, tutuklandı.

İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Gülşen hakkında TCK'nin 216. maddesi kapsamında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan resen soruşturma başlatması ve kolluk görevlilerince mevcutlu şekilde getirilmesi talimatı üzerine harekete geçti.

TUTUKLAMA TALEBİYLE MAHKEMEYE SEVK EDİLDİ

Gözaltına alınan Gülşen, emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine sevk edildi. Polis tarafından adliyeye getirilen Gülşen, otoparktan adliyeye giriş yaptı. Cumhuriyet savcısına ifade veren Gülşen, tutuklanması istemiyle hakimliğe sevk edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcılığınca yazılan sevk yazısında, şüpheli Gülşen Çolakoğlu'nun konser sırasında yaptığı konuşmada imam hatiplilerle ilgili söz ve beyanlarda bulunduğu, bunların basın yayın organlarında, sosyal medya platformlarında yer aldığı ve sarf edilen sözlerin toplumun bir kesiminde yoğun tepkilere neden olduğu belirtildi. Bu tepkilerin, özellikle sosyal medyada yapılan çok sayıda paylaşım ve yorumla gündem olduğu kaydedilen sevk yazısında, ''soruşturma konusu sözlerin kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturacak şekilde kamu güvenliğini bozucu ve sarsıcı niteliğe haiz olduğu, bu şekilde halkın farklı özelliklerine sahip bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik içirmesi nedeniyle TCK 216/1. maddesinde düzenlenen 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik' suçunun unsurlarını oluşturduğu, bu kapsamda kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve CMK 100. maddede yazılı tutuklama sebeplerinin bulunduğu'' belirtildi.

"HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA ALENEN TAHRİK"

Şüphelinin, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suça dair yasada yazılı cezanın üst haddi göz önüne alınarak tutuklanması talep edildi.

Gülşen, savcılık işlemlerinin ardından Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince, Gülşen'in "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçundan tutuklanmasına karar verildi.

AV. EPÖZDEMİR: ÜSLUP ÇİRKİN, TUTUKLAMA ŞARTLARI YOK


Şarkıcı Gülşen'in tutukluluk kararını Habertürk TV'ye değerlendiren Av. Dr. Rezan Epözdemir şöyle konuştu:

Meselenin bir sosyolojik bir de hukuki boyutu var. Gözönünde olan kişilerin hassasiyet göstermesi, üslubunu iyi kullanmasını gerektiğini düşünüyorum. Kullanılan ifadeler muhataplarını incitir, tahkir eder, zedeler. Sosyolojik açıdan ifadelerin yakışıksız olduğunu söylemek mümkün. Kuvvetle muhtemelen halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep bakımından bir kesimi diğer kesime alenen tahrik diyor. Kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde 1 ve 2 yıl cezalandırılır diyor. Bu söylemler nedeniyle kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlike ortaya çıktı mı çıkmadı mı? Kamu güvenliğin bozulmasına dair somut deliller gerekir. Tutuklama kararının isabetsiz olabileceği kanaatindeyim. TCK'nın 216/2'ye göre burada alenen aşağılamanın üst sınırı 1 yıl. Onun da ölçüsüz olarak olduğunu düşünüyorum. Özür dilemiş olması normal şartlarda suçu etkilemez. Yargılamanın safahatı esnasında pişmanlık duyması takdir indirim sebebi olabilir. İddianame tanzim edilip, kamu davası açılırsa. İyi hal indirimi dediğimiz durum bu. Söyleme üslubunu son derece çirkin buluyorum. Bana göre TCK'nın 216/1'e göre tutuklama şartları yok. İddianameden sonra bir sorgu yapılabilir, daha sonra tutuklama kararı değerlendirir. Bana göre mahkeme eylemi 216/1 olarak değerlendirdi. Gülşen'in bu suçu sebebiyle kamu güvenliği açısından açık ve yakın, somut bir tehlike çıktı mı, çıkmadı mı? Soru budur.

NE OLMUŞTU?

Gülşen, nisan ayında İstanbul'daki bir mekânda sahne almıştı. Şarkıcının, 4 ay önceki konserinden bir kesit dün akşam saatlerinde sosyal medyada paylaşıldı. Görüntülerde Gülşen'in bir kişi hakkında, "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor" ifadelerini kullandığı görüldü.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şarkıcı Gülşen hakkında konser verdiği sırada sahnede imam hatip liselilere yönelik sarf ettiği bu sözlerden dolayı TCK'nin 216. maddesi kapsamında, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan resen soruşturma başlatmıştı. Başsavcılık, Gülşen'in kolluk görevlilerince mevcutlu bir şekilde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda hazır edilmesi talimatı da vermişti.

Konuyla ilgili ne dediler?

Bekir Bozdağ (Adalet Bakanı)
İmam Hatip Liseleri'ne ve İmam Hatiplilere karşı iftira, kin, nefret ve ayrımcılık yapan, bunu da ilericilik zanneden, esasında ilkellikten başka hiçbir anlam taşımayan bu çağdışı zihniyeti şiddetle kınıyorum. Sanatçı kisvesi adı altında kin, nefret ve ayrımcılık dili kullanarak halkın bir kesimini diğer kesimine karşı tahrik etmek, sanata ve sanatçılara da yapılmış saygısızlıktır. Hiç kimsenin halkımız arasında kin, nefret, düşmanlık ve ayrımcılık yapma hakkı ve hürriyeti yoktur.

Murat Kurum (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı)
Yıllarca imam hatiplerin kapısına zincir vurmaya çalışanlar, milletle hesaplaşmasını imam hatipler üzerinden yapanlar görüyoruz ki hâlâ bitmemiş. Milletimizin alın teri ile kurulmuş imam hatiplere ve imam hatiplilere yönelik çirkin ifadeleri şiddetle kınıyorum.

Milli Eğitim Bakanlığı
Bir şarkıcının, konserinde imam hatip liselerimizi itham ederek bu camiaya yönelik hakaret ve iftira içeren sözlerinden dolayı kendisini kınıyoruz. Kuruluşundan bu yana ülkenin milli ve manevi değerleriyle nesillerin yetiştiği bu kurumlara veya herhangi bir okul türümüze ya da bu okullarımızda eğitim gören öğrencilerimize yönelik aşağılayıcı ve ötekileştirici sözlerin sarf edilmesi asla kabul edilemez. Bakanlığımızca söz konusu şarkıcının hakaret ve iftira içeren bu sözlerinden dolayı hukuki süreç başlatılmıştır.

Ömer Çelik (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü)
Bu çarpık zihniyetin mazide kaldığını düşünüyorduk. Ancak farklı kisveler altında sürdüğünü görüyoruz. Bu nefret zihniyeti ülkemizde asla zemin bulamaz. Nefrete karşı insanlık değerlerini savunmaya devam edeceğiz. İnsanlık onuru her türlü nefretin üstündedir.

Numan Kurtulmuş (AK Parti Genel Başkan Vekili)
İmam Hatiplilere ya da bir başkasına karşı sorumsuz, ötekileştirici, aşağılayıcı, düşmanlaştırıcı ifadeler kullanmak kimsenin haddi değildir.

Hamza Dağ (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı)
Ahlaksızlığı özgürlük, terbiyesizliği cesaret, hakareti maharet sanan şarkıcının topluma fitne tohumu ekmek dışında hiçbir katkısı yok. Parasını verir LGBT bayrağı açtırırlar, parasını verir İmam Hatiplere saldırtırlar. Soytarılığı sanatçı sananlar haddini bilmeli.

Mehmet Uçum (Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı)
Türkiye vatandaşı ama fiilen batıcı asimilasyonun çocukları dine değil İslam’a karşıdır. Kilise okullarını baş tacı eder, İmam Hatipleri aşağılarlar. Ezandan nefret eder çan sesini huşuyla dinlerler. Konu basit bir nefret suçu değil, ülkemize ve değerlerine derin bir düşmanlıktır.

Mehmet Nuri Ersoy (Kültür ve Turizm Bakanı)
Devletimizin güzide bir kurumunu, milli ve manevi değerlerimizle yetişmiş nesillerimizi hakaret yoluyla hedef alan sözler milletimizi incitmiş, vicdanlarımızı yaralamıştır.

Prof. Dr. Ali Erbaş (Diyanet İşleri Başkanı)
En zor zamanlarında bile milletimizin sahip çıkıp bağrına bastığı, hayra çağırmak, iyiliği yaymak ve kötülüğü ortadan kaldırmak için kurulan ve 70 yıldır bu gayeye önder olan İmam-Hatip Okullarına ve mensuplarına hakaret edilmesi kabul edilemez. Şiddetle kınıyorum.