Savaşın acılarını en ağır şekilde yaşayan Kıbrıs adasında gün yüzüne hiçbir zaman çıkmayacak acı hikayeler vardır. Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmaları çerçevesinde aslında kayıplara dair bilinmezlikler zaman zaman basın ile buluşurken, yaşarken ölmenin anlamı birçok kadının bedeninde saklıdır.
Milletvekili Doğuş Derya’nın meclis kürsüsünden yaptığı tecavüzlere dair açıklama, bir çok kişi tarafından 2014 yılında “maksadını aşan” şekilde tanımlandı. Doğuş Derya, hep hasır altı edilen bir gerçeği dile getirmiş ve aslında o dönem tecavüzlerin bir savaş gerçeği olduğu kişisel sohbetlerde de kabul görmüştü. Mecliste yapılan o konuşma sırasında ve sonrasında olay biraz da provokasyon nedeni ile sanki Türk askerleri Rum kadınlara tecavüz etmiş gibi Doğuş Derya odaklı bir linç kampanyası başlatılmıştı.
Adamızda da askerlerin kadınlara tecavüz ettiğine dair hikayeler anlatılır. Bu tecavüzler EKOA, Rum askerleri, Türk askerleri ve kurbanlar üzerinden isimsiz öykülerdir. İsimlere de gerek yoktur hani.
Ancak hasır altı edilmemesi gereken bir gerçek vardır ortada.
Savaşlarda kadın bedeni üzerinden çatışmaların sürdüğü konusunu geçtiğimiz günlerde benim kaleme aldığım uzunca bir makaleyi, 8 Mart günü Detay Gazetesi’nde ve haber portalımız www.detaykibris.com ‘da yayınladık.
Aslında dünyadaki birçok savaşta sistematik tecavüzlerin olduğunu gözlemledik. Kıbrıs adasında da Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kadınlara tecavüz edildiği biliniyor. Bu tecavüzlerin sistematik olduğunu düşünmek dahi istemiyorum. Zaten elimizde böyle bir veri de yok.
***
Hafta sonunda sinemada gördüğüm bir film, bir kez daha kanımı dondurdu.
Herkesin farklı bir düşünce ile seyrettiği filmi ben diğer tüm seyircilerden çok daha gerilerek, çok daha iç çekerek izledim düşüncesindeyim.
“Annemin Yarası” filmi beni inanılmaz derecede etkiledi.
Çekimleri, Sırbistan, Bosna Hersek, Hırvatistan ve Türkiye'de yapılan ' Annemin Yarası' başrollerini Ozan Güven, Meryem Uzerli, Belçim Bilgin, Okan Yalabık ve Bora Akkaş’ın paylaştığı Bosnalı Salih’in anne ve babasını arayış hikayesini anlatıyor.
Savaşın bitmesi, ateşkesin gerçekleşmesi, mermi seslerin duyulmaması savaşın bittiği anlamına gelmiyor.
İçten içe büyük çatışmalar yaşanır kapalı kapıların arkasında.
Savaş suçları temize çekilemez hiçbir zaman.
“Annemin Yarası” barış arayışındaki bir adanın, Türk veya Rum perspektifinden değil, barışa neden ihtiyacımız olduğunun, çatışmaların, kurşunların, kavgaların bir daha yaşanmaması gerekliliği gerçeğinden seyredilmesi gereken bir film.
Bu filmi ulusal kimlik penceresinden sıyrılıp, insan penceresinden seyretmeniz gerektiği düşüncesindeyim.
İyi bir hafta geçirmeniz temennisi ile.