2020 Dünya Turizm Günü'nde turizm ve seyahat sektörünün benzeri görülmemiş bir krizle mücadele ettiğini vurgulayan Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Savaşan, yaşam mücadelesi veren turizm sektörünün sağlığına kavuşabilmesi için güç birliğine ihtiyaç olduğunu belirtti. Savaşan, yoğun bakımda, entübe olarak yaşam mücadelesi veren turizm sektörünün sağlığına kavuşabilmesi için bütün paydaşların etkin bir iş birliğine ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
Güvenilir veriler değerlendirildiğinde mevcut senaryoların, uluslararası ziyaretlerde yüzde 58 ile 78 arasında olası düşüşlerin olacağına işaret ettiğine dikkat çeken Savaşan, “uluslararası sınırların kademeli olarak açıldığı ve temmuz ayı başlarında seyahat kısıtlamalarının kaldırıldığı ya da hafifletildiği varsayıldığında, uluslararası turist sayısının bu yıl yüzde 58 düşerek 610 milyona inmesi bekleniyor. Bu da uluslararası seyahat sektörünün, uluslararası yolcu sayısının son derece düşük olduğu 1998'e geri dönmesi anlamına geliyor. Aynı senaryo eylül ayına uyarlandığında, yüzde 70’lik bir düşüş ortaya çıkıyor. Aralık ayı için ise bu oran, yüzde 78’e ulaşacak” dedi.
Turizm en büyük krizini yaşıyor…
Yaşanan krizin, Dünya Turizm Örgütü’nün turizm kayıtlarını tutmaya başladığı yıldan bu yana uluslararası turizmin karşılaştığı en büyük kriz (1950) olduğuna dikkat çeken Ahmet Savaşan, yapılan hesaplamaların, uluslararası seyahatlerde talep kaybının etkisinin 850 milyon ile 1,1 milyar uluslararası turist kaybına yol açacağını, turizmden ihracat gelirinin 910 milyar dolar ile 1,2 trilyon dolar arasında azalacağını, 100 ila 120 milyon doğrudan turizm istihdamının risk altında olacağını gösterdiğini ifade etti.
Karantina dönemindeki alışkanlıklar devam edebilir…
Seyahat kısıtlamalarının yılın ilerleyen zamanlarına kadar devam etmesi halinde bu tablonun daha da kötüleşebileceğine işaret eden Ahmet Savaşan, hükümetlerin, COVID-19’un halk sağlığı için oluşturduğu tehdidi azaltabilmek ve kontrol altına almak için aldıkları sert önlemleri kontrollü olarak gevşetmeye başlasalar da kişilerin kendi iradeleri ile karantina dönemindeki alışkanlıklarını uzun bir dönem sürdürebileceği tehdidine de dikkat çekti.
Turizm tekrardan geleceğin yükselen değeri olacak…
Yaşanılan bu süreç sona erdikten sonra oluşan yeni dünya düzeni içerisindeki gelişmeleri öngörüp proaktif bir yaklaşım içerisinde oluşturulacak stratejiler sayesinde turizmin ülkemiz için tekrardan geleceğin yükselen değeri haline geleceğine inanç belirten Ahmet Savaşan, “bu salgının bitmesiyle canlanması ve kısa sürede eski günlerine kavuşması hepimizin ortak temennisidir. Bu bağlamda, ülkemizin daha yeni ve nitelikli turizm ürünleri ile pazarda bilinirliğinin artırılması önem kazanacaktır” dedi.
Sağlıkta elde edilen başarı turizmde avantaj olacak…
Kuzey Kıbrıs’ın sağlığa yapılan yatırımlar ve pandemi sürecinde elde ettiği başarının da etkisi ile, yaşlı bakım başta olmak üzere sağlık turizmi alanında çok önemli bir avantaj elde edeceğine işaret eden Ahmet Savaşan, “turizm sadece gelir kapısı olarak değil aynı zamanda nitelikli kalkınmanın da önemli bir öğesi olarak değerlendirilmelidir” dedi.
Hak ettiğimiz yere gelmek için herkese görev düşüyor…
Tarihte çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış Kıbrıs adasının, köklü tarihi geçmişi ile çok sayıda turizm değerini bünyesinde barındırdığının altını çizen Ahmet Savaşan, “mevsimlerin en belirgin olarak yaşandığı güzel adamız adeta turizm cenneti konumundadır. Son yıllarda ülkemiz turizminin çeşitlenmesine ve dört mevsime yaygınlaştırmasına yönelik çalışmalarda önemli mesafe alınmıştır. Fakat şunu unutmamalıyız ki turizmden hak ettiğimiz yere gelmek ve bu sektörden ülkemizin hak ettiği geliri alması için sadece devletimize değil, başta sektör temsilcilerine, işletmelere, akademisyenlere ve bu sektörle uzaktan yakından ilgilenen herkese büyük görevler düşmektedir” dedi.
Çeşitlilik, sağlık ve memnuniyet önemli…
Turizmde yeni dönemde de büyük bir rekabetin yaşanacağına işaret eden Savaşan, bu rekabet ortamında turizmi ne kadar çeşitlendirir, ne kadar yeni ürün sunar ve turist sağlığına önem göstererek turist memnuniyetine ne kadar değer verirsek o kadar başarı şansı elde edileceğine vurgu yaptı.
Turizm gününü buruk da olsa kutluyoruz…
Savaşan, mevcut turizm faaliyetlerimizi sürdürürken, sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmayan ve her bölgesinde ayrı bir güzelliği bulunan ülkemizde turizm sektörünün yeni ürünlerle çeşitleneceği ve dört mevsime yayılacağına olan inancımız tamdır. Bu duygularla turizm gününü buruk da olsa kutluyor, sağlıklı yarınlar diliyoruz” ifadelerini kullandı.