Terör örgütü DHKP-C üyesi iki teröristin Çağlayan Adliyesi’ne silahın yanı sıra iki bomba da soktukları belirlendi.
1- Teröristler adliyeye silahın yanı sıra iki bomba da soktu.
2- Yayla, hükümetin uzun tutukluk düzenlemesiyle tahliye oldu.
3- Son duruşmada hakimleri tehdit etti ancak önlem alınmadı.
4- İntikam yeminine rağmen adliyeye kolaylıkla girdi.
5- Savcıya koruma verilmedi. İşe servisle gidip geliyordu.
6- Çelişkili açıklamalar otopsi raporunun önemini artırdı.
Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınması ve şehit olduğu polis operasyonu ile ilgili şok detaylar ortaya çıktı. Terör örgütü DHKP-C üyesi iki teröristin Çağlayan Adliyesi’ne silahın yanı sıra iki bomba da soktukları belirlendi. Öldürülen terörist Şafak Yayla’nın da bir yıl önce DHKP-C davasından hükümetin yaptığı düzenleme ile tahliye edildiği kaydedildi. Yayla, uzun tutukluluk süresinde yapılan değişikliklerin ardından yaşanan tahliye furyasından yararlandı.
"Adliyeyi başınıza yıkacağız"
DHKP-C’ye yönelik 19 Ocak 2013’te yapılan operasyonda gözaltına alınan Yayla, 21 Ocak’ta tutuklandı. 17-25 Aralık sürecinden sonra hükümetin yaptığı düzenleme ile TMK 10. Madde ile yetkili mahkemeler kapatıldı. Tutukluluk süresi sınırlandı. Yayla, mart 2014’te tahliye oldu. Son duruşmada hakimi “Adliyeyi başınıza yıkacağız” diyerek tehdit etti. Tehdit edilen hakimin korumaları da 17 Aralık sürecinde alındı. Geçen yıl terör soruşturmasına bakan çok sayıda yargı mensubunun korumaları geri çekildi.
Savcıya koruma verilmedi
Olaydaki bir başka skandal Savcı Kiraz’a koruma verilmemesi. Berkin Elvan’ın öldürülmesi gibi önemli bir olayı aydınlatmaya çalışan Kiraz’ın servis ile işe gelip gittiği belirtildi. Terör örgütü DHKP-C başta olmak üzere birçok terör örgütünün Elvan’ı bahane ederek intikam alınacağına dair yaptıkları tehditler kamuoyuna yansımıştı.
2 bomba düzeneği kurulmuş
Teröristlerin savcıyı rehin alırken odaya iki bomba düzeneği kurdukları da ortaya çıktı. Polisle çatışmaya başladığında bombanın birisi patlatıldı. 2 teröristin öldürülmesinin ardından adliyenin giriş katında bekleyen olay yeri inceleme ekipleri çatışmanın yaşandığı adliyenin 6. katına çağrıldı. Ekipler patlatılmamış bir bomba daha buldu. Teröristlerin Çağlayan Adliyesi’ne silahın yanı sıra iki bomba sokması güvenlik ve istihbarat zafiyetini ortaya koydu.
Savcının otopsisi tartışılıyor
Şehit Savcı’ya otopsi yapılıp yapılmadığı da tartışılıyor. Kiraz’ın ölümüne ilişkin hastane yetkilileri ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ifadeleri arasında çelişkiler dikkat çekti. Erdoğan Kiraz’ın “Başından üç, vücudundan ise iki kurşun yarası aldığını” söyledi. Ancak Kiraz’ın kaldırıldığı Florence Nightinghale Hastanesi yetkilileri iki kurşun yarası olduğunu belirtti. Hastane yetkilileri ayrıca Kiraz’ın hastaneye yatırıldığında hayatını kaybetmiş olduğunu söyleyerek, “Geri döndürmekte muvaffak olamadık” dedi. Erdoğan, Kiraz’ın ameliyata alındığını belirtmiş ve “İnşallah bu ameliyatın neticesinde sağlığına kavuşur” şeklinde konuşmuştu. Savcı Kiraz’ın çatışmada nasıl şehit düştüğü ve kimin silahından çıkan kurşunlara hedef olduğunun belirlenebilmesi için balistik inceleme yapılması gerekiyor.
Öz: Otopsi raporu kayıt altına alınmalı
Ergenekon davasının eski savcısı Zekeriya Öz, Savcı Mehmet Selim Kiraz'a yönelik saldırıyı değerlendirdi. Twitter hesabından şehit savcının ailesine başsağlığı dileyen Öz soruşturmanın iyi yapılması gerektiğini belirterek şunları yazdı:
"Şehit savcımızla ilgili soruşturmanın çok iyi yapılması ve otopsi raporu ile balistik incelemelerinin kayıt altına alınması gerekir. Nasıl bir devletiz ki savcımız şehit ediliyor, ölümü devletin üst makamlarınca gizleniyor. Devlet 5 kurşun diyor, doktor 2 kurşun diyor. Operasyonun niye aceleye getirildiğini kimse anlamış değil. Niye Adalet Bakanı ve Başbakan varken yurtdışındaki Cumhurbaşkanı konuşuyor ilginç. Savcı Mehmet Selim Kiraz önemli bir soruşturmaya bakıyorken niçin kendisine koruma verilmedi? Olayda ihmali olanların yargılanması gerekir."
‘Operasyon başarısız 5 kurşun sıktırılmaz’
Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) Başkanı Ercan Taştekin, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesiyle sonuçlanan polis operasyonunun uluslararası kriterlere göre başarısız operasyon olarak kabul edildiğini söyledi. Bu olayın çok açık istihbarat zafiyeti olduğunu belirten Taştekin, "Teröristlerin can güvenlikleri ve kaçışları için ellerindeki rehineyi kolay kolay öldürmezler. Eğer ilk hamle teröristlerden geldiyse bunun sebebi iyi belirlenmeli. Bu bir soru işareti. Ayrıca kurtarma operasyon ve silahlı çatışma uzun sürmüştür. Bu da ayrı bir soru işareti” dedi. En dikkat çekici konunun, şehit edilen savcının üzerinde 5 kurşunun olması olduğunu ifade eden Taştekin, “Bu tür operasyonlarda teröristlere 5 kurşun sıkacak kadar süre tanınmaz. Bu da operasyonla ilgili çok ciddi bir soru işaretidir"diye konuştu.
Kart: Emniyetin hafızası yok edildi
CHP Milletvekili Atilla Kart, olayda büyük zafiyet olduğunu belirtti. Kart, 17 Aralık sonrası emniyette yaşanan tasfiyelerin bu olayda bir etkisinin olup olmadığına ilişkin soru üzerine şöyle konuştu: “Son uygulamalarla emniyetin arşivi, hafızası yok edildi. Yeni gelen kadroların belli ki bu konuda tecrübeleri yok. Temel görevleri protesto yürüyüş hakkını kullanan insanlara şiddet uygulamak. Bunlar insan hayatına mal oluyor."
Davutoğlu: Adliyeye Kiraz'ın adı verilecek
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı'nın adının ‘Mehmet Selim Kiraz Adalet Sarayı’ olarak değiştirileceğini açıkladı. Davutoğlu, savcının cenaze töreninde bazı basın mensuplarına uygulanan sansürle ilgili ise, "Gazetecilere akreditasyon talimatını ben verdim. Bir daha olsa bir daha veririm" diye konuştu. Bu arada Davutoğlu cenaze töreninde bir vatandaş tarafından protesto edildi.
Kılıçdaroğlu: Bu terörü yapanlar insan değil
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, savcı Mehmet Selim Kiraz'ın adliyede öldürülmesiyle ilgili olarak, "Adalet dağıtan bir insanın bu şekilde vahşice öldürülmesi asla kabul edilemez" dedi. Türkiye'nin terörden çok çektiğini belirten Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Hangi görüşte ve inançtan olursak olalım, teröre karşı ortak tavır sergilemeliyiz. Teröre lanet okumak hepimizin ortak görevi olmalı. Bir savcının katledilmesi, hele hele Berkin Elvan üzerinden katledilmesi hiç kimsenin içine sindirebileceği bir olay değil. Yapanlar insan değildir, terörü gerçekleştirenler insan değildir. Şiddetle kınıyoruz, kınamaya da devam edeceğiz."
Sansür kabul edilemez
Kılıçdaroğlu, bazı basın-yayın kuruluşlarının savcı Kiraz'ın cenaze törenine alınmamasıyla ilgili soruya da, "Kesinlikle doğru değil. Hangi gerekçeyle ayrım yapıyorsunuz? Gerçekten bu hükümeti anlamak mümkün değil" karşılığını verdi.
Bahçeli: Saldırı özellikle kurgulandı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk adaletinin kanının aktığını ve 78 milyonun hedef alındığını söyledi. Bahçeli, “Berkin Elvan bir kez daha katledilmiştir. Toplumsal cepheleşmelerden memnuniyet duyanlara, Elvan’ın körpecik bedeni üzerinden istismar yarışına girenlere gün doğmuştur. Şiddete yatırım yapan, efendileri namına tetik çeken, siyasi maksatlarla kullanılan eli kanlı canavarlar yeniden öldürme sahnesine çıkmışlardır” dedi.
Terörist saldırının adliye sarayında gerçekleşmesinin özellikle kurgulandığını savunarak "Birileri teröristleri açıktan açığa sevk ve idare etmekte, gündem mühendisliği yapmaktadır" dedi. Bahçeli şöyle devam etti:
Bağlantısız olamaz
“Terör örgütü DHKP-C’nin kiralık bir çete olduğu dikkate alındığında menfur eylemiyle neyi amaçladığı, hangi mesajları vermeye çalıştığı esasen sır olmaktan çıkacaktır. Zira her terörist saldırının ardında ahlaksız bir hedef yatmaktadır.İstanbul’da, güpegündüz, hem de bir adliyede böylesi bir saldırının yapılması kesinlikle bağımsız ve bağlantısız olamayacaktır.”
Teröristin babasına meydan dayağı
Savcı Kiraz'ı şehit eden terörist Şafak Yayla'nın Giresun'da oturan babası Şinasi Yayla, oğlunun cenazesini almak için İstanbul'a uçmak üzere gittiği Trabzon’da alkollü olduğu için uçağa alınmadı. Ardından Giresun'a dönmek için gittiği otogarda şoförlerle tartışan ve 'Ben savcıyı öldüren Şafak Yayla'nın babasıyım' dediği öne sürülen baba feci şekilde dövüldü. Yayla hastanedeki tedavi sonrası Giresun’a gönderildi.
Törende basına sansür
Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın Eyüp Sultan Camii’ndeki cenaze namazını takip etmek isteyen bazı muhabirler skandal bir uygulamaya maruz kaldı.
Hükümete yakın basın mensuplarının içeriye alındığı cenaze törenine cami çevresini ablukaya alan polis ekipleri Kanaltürk, BUGÜN TV, BUGÜN Gazetesi, Hürriyet Gazetesi, Zaman Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, Cihan Haber Ajansı, Doğan Haber Ajansı, CNN Türk ve Samanyolu TV muhabirlerini içeri almadı. Akreditasyonun gerekçesini soran gazetecilere görevliler, talimatın Başbakanlık tarafından verildiğini belirttti.
Basın örgütlerinden kınama
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Basın Konseyi akreditasyonu kınadı. TGC’den yapılan açıklamada, “Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun toplumun birlik ve dayanışma içinde olması gerektiğini belirttiği bir günde basına yine akreditasyon uygulanması düşündürücüdür. Bu durum kamuoyunu bilgilendirme görevi ile orada bulunan gazeteciler arasında eşitlik ilkesine aykırı düşmektedir. Halkın bilgi alma hakkına yönelik yeni bir engellemedir. Bu uygulamayı şiddetle kınıyoruz” denildi.
Şehit savcıya hüzünlü veda
DHKP-C'li iki terörist tarafından şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz her gün cübbesiyle girdiği adliyeye bu kez al bayrağa sarılı tabut içinde getirildi. Kiraz için düzenlenen törene çok sayıda yargı mensubu ve siyasiler katıldı.
Savcı Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz, olayı televizyondan öğrendiğini belirterek, “Oğlum bunu hak etmemişti. Yüreğimde yanıyor ama şükrediyorum" dedi. İstanbulMüftüsü Rahmi Yaran'ın dua edip helallik istesinin ardından cenaze Eyüp Sultan Camii'ne götürüldü. Törene katılan savcının yakınlarının ayakta durmakta zorluk çektiği görüldü. 10 ve 6 yaşında iki çocuğu bulunan Savcı Kiraz'ın naaşı kılınan cenaze namazını ardından Eyüp Mezarlığı’nda dualar eşliğinde defnedildi.
Ailenin tek oğlu terzilik yaparak okumuş
Şehir Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın, babaocağı Mersin'deki komşuları olaya inanamadıklarını söyledi. Kiraz ailesinin 15 yıllık komşusu Ferhat Taşın, ailenin tek erkek çocuğu olan Savcı Kiraz'ın çok alçakgönüllü bir insan olduğunu belirtti. Taşkın, "Gazi Ortaokulu ve İmam Hatip Lisesi'nde okurken aynı zamanda terzilik yapıyordu. Çalışarak okudu" dedi. Mehmet Selim Kiraz'ın ölümü İstanbul'a atanmadan önce görev yaptığı Osmaniye'de de büyük üzüntüye neden oldu. Belediye başkanı Kadir Kaya, özellikle cezaevindeki yakınlarını görmek için gelen ailelerin ibadetlerini rahatça yapabilmeleri amacıyla belediye, müftülük ve hayırseverlerle görüşerek cezaevinin karşısına mescit yaptırdığını, kendisini minnetle anacaklarını söyledi.