Koyun ve keçilerde santral sinir sisteminde bozukluklar yapan, kaşıntı ve koordinasyon bozuklukları ile seyreden bulaşıcı bir olan ‘Scrapie’ nin gizlendiği ortaya çıktı.
BİRÇOK SÜRÜDE ‘SCRAPİE’ HASTALIĞI: Büyükbaş hayvanlarda görülen LSD hastalığı konusunda harekete geçen Gıda Tarım ve Enerji Bakanlığı, oldukça tehlikeli olduğu belirtilen ‘Scrapie’ hastalığını ise gizli tutuluyor. Ülkede birçok koyun ve keçi sürüsünde, ‘Scrapie’ hastalığı olduğu bildirildi.
HASTALIKLI ETLERİ YİYORUZ: Detay Gazetesi’ne bilgi veren uzman veterinerler, çok sayıda sürüde bu hastalığın olduğunu belirtiyor. Bu hastalığa yakalanmış hayvanların kesinlikle imhasının şart olduğu üzerinde duran veterinerler, hasta hayvanların etinin yenmesinin de ciddi anlamda tehlikeli olduğunu belirtiliyor.
Rana SARRO
Hayvanlarda tespit edilen LSD hastalığı konusunda harekete geçen Gıda Tarım ve Enerji Bakanlığı, oldukça tehlikeli ve zararlı olduğu belirtilen bir başka hayvan hastalığını ise gizli tutuyor.
Büyükbaş hayvanlarda görülen LSD hastalığına karşı, Veteriner Dairesi tarafından aşılama işlemlerine dün başlandığı açıklanırken, ülkede şuanda birçok koyun ve keçi sürüsünde olduğu bildirilen ‘Scrapie’ hastalığı ise görmezden geliniyor.
Ülkede şuanda birçok sürüde, koyun ve keçilerde santral sinir sisteminde bozukluklar yapan, kaşıntı ve koordinasyon bozuklukları ile seyreden bulaşıcı bir hastalık olan Scrapie, hastalığının bulunduğu belirtiliyor.
‘Scrapie’ hastalığının, günümüzde ciddi bir sorun olduğu, bu hastalığı bulunan hayvanların imha edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ancak yetkililerin, birçok sürücüde bulunan bu hastalığı gizlediği belirtiliyor.
Hastalığın yayılması halinde hayvanlarda çok ciddi verim kaybı olduğu belirtilen LSD hastalığına karşı aşılama işlemlerine dün başlandığı açıklanırken, hayvandan hayvana bulaşma ihtimalinin daha düşük olduğu ancak insanlara bulaşma riskinin bulunduğu ve etinin tüketilmesinde sakınca olduğu belirtilen Scrapie hastalığına karşı ise herhangi bir tedbir alınmıyor.
Detay Gazetesi’ne konuşan Uzman Veterinerler, bu hastalığın bulunduğu hayvanların yurtdışında kesinlikle imha edildiğini belirtirken, ülkemizde birçok sürüde olduğu tespit edilen ve imha edilmesi gereken Scrapie hastalığının imha edilmesi gerektiği üzerinde duruyor.
Scrapie hastalığından ötürü hayvancıların ciddi sıkıntısı olduğu bildirilirken, bu hastalığa karşı devletin herhangi bir tedbir almaması da şiddetle eleştiriliyor.
Scrapie hastalığının, brusella hastalığından farklı olarak, etinin kesinlikle yenmesinde sakınca olduğu belirtilirken, buna rağmen ülkemizde bu hastalığa yönelik herhangi bir girişim yapılmadığı da belirtiliyor.
“HAYVANLAR ACI ÇEKİYOR”
Scrapie; koyun ve keçilerin merkezi sinir sistemini etkileyen nörodejeneratif ve öldürücü bir hastalığıdır. Hastalık; merkezi sinir sisteminde vakuoler ve süngerimsi değişiklikler ile karakterizedir. Pek çok hayvan türünde ve insanlarda görülen Transmissible Spongiform Ensefalopati (TSE) ler olarak adlandırılan hastalıkların prototipidir. Hastalığın adı, hasta hayvanların sürekli olarak yabancı objelere sürtünme isteği olan “scrape” kelimesinden köken alır. Hastalık La tremblante, Traberkrankheit veya Gnubberkrankheit gibi isimlerle de bilinmektedir.
“BU HASTALIK NASIL BULAŞIR?”
Doğal koşullarda hastalığın nasıl bulaştığı bilinmez. Bulaşma, hayvanların bulaşık ağıl ve meralarda direkt veya indirekt temas şeklinde olur. Keçilerde vetrikal bulaşma olmaz, fakat koyunlarda, fötusun embriyonal devrede plasenta yolu ile enfekte olduğu bildirilmektedir.
“HAYVANDAN İNSANA BULAŞABİLİR”
“Zoonoz olabileceği (insana bulaşabileceği) kabul edilir. İnkübasyon süresi çok uzundur. Kuluçka süresi 4-8 ay, bazen 24 ay, ender olarak da 5 yıl sürebilir. Doğal koşullarda, 18 aylıktan küçük koyun ve keçilerde hastalık olayı ile karşılaşılmaz. Stres şartları hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Hastaların çevreye karşı davranışlarında değişmeler dikkati çeker. Sürü içinde çoban köpeğine saldırır, ağılda kapıya saldırır. Koyunlarda ön ayaklarda, atlardaki tırıs yürüyüşe benzer yürüyüş vardır, arka ayaklarda horoz yürüyüşü gösterir. Kendi yapağısını kemirir, ısırır. Bu belirtiler nöbetler halindedir. Sırt, kuyruk bölgesi, butlarda, bazen boyunda ve omuzda kaşıntılı bölgeler ortaya çıkar. Kaşıntılı kesimler çift taraflı ve simetriktir.”
“HAYVANLAR CAN ÇEKİŞİR”
“Bu semptomlar birkaç ay devam ettikten sonra, kaşıntı semptomlar iyice belirir. Ağzın ulaştığı yerlerdeki kaşıntılı bölgeleri ısırır. Deriye dokunmak irkiltiyi başlatır ve hayvan dudaklarını oynatarak kaşıntı hissini belli eder. Kaşıntılı dönem birkaç ay devam eder. Daha sonra motorik sinir bozuklukları ortaya çıkmaya başlar. Hayvan yürürken adeta arka ayakları üzerine çöker, adımlar kısalır. Baş ve ekstremite arasındaki koordinasyon bozulur. Hayvan sürçer, sıçrar, başı değişik yönlerde tutar. Dış etkilerle kolay eksite olur, körlük ve şaşılık meydana gelebilir. Bu tip hayvanların bir kısmının, önlerinde hiçbir engel yokmuş gibi koşarak yemlik, suluk gibi ağılda bulunan malzemeler üstüne çarptıklarını gözlemlenir. Hayvan iyice zayıflar, son haftalara gelinceye kadar iştah hiç bozulmaz. Giderek felç gelişir ve hayvan hiç ayağa kalkamaz. Kaşeksi veya solunum felcinden ölür.”
“HASTALIKLA MÜCADELE NASIL OLMALI?”
“1. Hastalık şüphesi bulunan sürülerde histopatolojik bakı ile teşhis konur.
2. Hastalık tazmin edilir.
3. Hastalık teşhisi yapılan sürülerde semptom gösteren hayvanların sayısı çok fazla ise hepsi birden itlaf edilir ve ağıllara en az bir yıl hayvan konulmaz.
4. Hastalık oranı düşük ise klinik semptom gösteren tüm hayvanlar itlaf edilir.
5. Hastalıklı hayvanların, sürü içindeki belirli bir soydan geldiği saptanırsa, o soydan gelen koyun ve koçlar damızlıktan çıkartılarak kasaplık olarak değerlendirilir.
6. Hastalık saptanan bir sürüde, belirli bir soydan gelen hayvanların hasta olmadığı saptanırsa, damızlık seçiminde o soy tercih edilmelidir.”