Sedef hastalığı, yani psoriasis deride tipik olarak keskin sınırlı kırmızı alanlar üzerinde yerleşmiş, parlak, beyaz kepekler ile kendini gösteren tekrarlayıcı kronik bir deri hastalığıdır. Bu kepeklerin rengi, sedef renginde olduğundan halk arasında bu hastalığa sedef hastalığı adı verilmiştir.
Hastalık özellikle kış dönemlerinde ve soğuk günlerde daha sık görülmektedir. Sıcak, güneşli ve nemli ortamlarda bulunmak hastalığın ortaya çıkması ihtimalini azaltabilir. Güneşli günlerin hakim olduğu yaz aylarında rahat eden sedef hastaları için sıkıntılı günler sonbahar ile birlikte başlıyor artık. Normalde deri yaklaşık 1 ayda kendini yenilerken, sedef hastalığında bu süre birkaç güne kadar inmiştir ve ölü deri hücrelerindeki artış kalın tabakalar oluşturmakta ve tabakalar kepek, kabuk olarak dökülmektedir.
Belirtiler daha çok diz, dirsekler, kuyruk sokumu gibi sürtünmeye fazlaca maruz kalan alanlarda görülmektedir. Saçlı deride de sık olarak tutulur.
Belirtileri nelerdir?
· Özellikle diz ve dirsek bölgelerinde yer alan sedef rengi pullanma ve kabuklanmalar. Bunlar saçlı deri ekstremitelere ve genital bölgeye de yayılabilir.
· Çocuklarda saçlı deride inatçı kabuklanma ve kepeklenme...
· Tırnaklarda çukurcuklar, kalınlaşma ve sarı renk oluşumu, tırnak çevresinde şişlik ve kızarıklıklar...
· Ciltte kalınlaşma, kızarıklık, kabuklanma, kuruluk, yanma hissi, kaşıntı ve kanamalar...
· Eklemlerde ağrı, şişlik ve kızarıklık...
Bulaşıcı bir hastalık değildir
Sedef hastalığı kronik bir hastalıktır, mikrobik bir enfeksiyon olmadığı için de bulaşıcı değildir. Hastalık zaman zaman şiddetlenir, zaman zaman belirtilerde azalma gözlenir. Deri yüzeyine zarar veren çeşitli durumlar; kaşınma, kesikler, yanıklar, aşırı güneşlenme, aşırı soğuk iklimler, stres, enfeksiyonlar, genel sağlık durumundaki bozukluklar da hastalığı alevlendirebilir.
Kimlerde görülür?
Sedef hastalığı, toplumda sık görülen bir sağlık problemidir. Sedef hastalığının kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik olarak yatkın bireylerde çevresel faktörlerin etkisiyle bağışıklık sisteminin sıra dışı olarak çalışmasıyla ortaya çıkar. Ailesel yatkınlığı olan kişilerde daha sık görülür.
Sedef hastalığı aynı aile içindeki bireylerde görülebilir, ancak bazen kuşak atlayabilir. Örneğin, bir dede ile torunu etkilenebilir ancak çocuğun annesi hastalıktan etkilenmeyebilir. Sedef hastalığı bunun haricinde bireyden bireye geçmez, bulaşıcı değildir. Psikolojik gerginlikler ve sıkıntılar hastalığın ortaya çıkışında önemli rol oynamaktadır. Hemen her yaşta görülebilmesine rağmen 15-35 yaşları arasında daha sık rastlanmaktadır.
Tedavisi nasıl olur?
Sedef hastalığı kronik bir hastalık olmakla beraber tedavisi de vardır. Hatta birçok tedavi seçeneği vardır. Tedavilerin amacı, belirtilerin ortadan kaldırılması ve alevlenmelerin önüne geçilmesidir.
Tedavisi, kişinin yaşı, hastalığın seyretme sıklığı, biçimi, yaşam tarzı ve hastalığın şiddeti göz önünde tutularak uygulanmaktadır. Tedavi için öncelikle cildin kuruması engellenmelidir. Ayrıca kızarıklığa ve kalınlaşmış belirtilere yönelik çeşitli krem ve merhemler kullanılır.
Ağızdan verilecek kaşıntı giderici haplar da tedaviye yardımcıdır. Hap ya da sıvı halde alındığında, oral sistemikler, iltihaplanmayı azaltmak için bağışıklık sisteminin bir kısmına veya tümüne etki ederek çalışır.
Ayrıca hastalığın alevlenmesine yol açan nedenlere yönelik tedaviler uygulanmalıdır.
Topikal tedaviler
Topikal jeller, merhemler veya kremler şeklinde olur ve genellikle sedef hastalığının tedavisi için ilk seçenektir. Doğrudan cilde uygulandığında, topikal ilaçlar cilt hücrelerinin büyümesini yavaşlatmaya yardımcı olarak sedef hastalığını etkili bir şekilde tedavi edebilir ve bazıları inflamasyonu ve plak birikimini azaltabilir.
Sistemik tedaviler
Ağızdan kullanılan çeşitli sıvı ve haplar hastalığın belirtilerinin baskılanmasında etkilidir. Sedef hastalığının vücutta oluşturduğu iltihaplanma eklem ağrısına neden olabilir. İğne yan enjeksiyon şeklinde kişilerin kendi kendilerine evde uygulayabilecekleri tedavilerle bu belirtilerin önüne geçmek mümkündür.
Işık terapisi
Cilt yüzeyinde uygulanan bir başka tedavi şekli de UV fototerapi tedavisidir. Özel lambalarla UV ışınları doğrudan plaklara ve döküntülere uygulanır. 8 ile 10 seans olarak uygulanan yöntemde; ayrıca krem ve losyonlar destek olarak tatbik edilmektedir. Bu tedavi aşırı cilt hücrelerinin büyümesinin yavaşlamasına yardımcı olabilir.
Biyolojik tedavi
Biyolojik ajanlar da sedef hastalığının yıllarca baskılanmasını sağlamaktadır. Biyolojik tedavi orta ila şiddetli sedef hastalığı olan hastalar için uygulanan sistemik bir tedavi seçeneğidir. Genellikle enjeksiyon veya infüzyon yoluyla alınırlar. Biyolojik tedavi bağışıklık sisteminde aşırı üretilen spesifik proteinleri hedef alarak enflamasyonu azaltmaya yardımcı olur. Ancak sizin için hangi tedavinin uygun olduğuna dermatoloğa başvurarak karar vermelisiniz.