[caption id="attachment_24474" align="alignleft" width="100"] OSHAN SABIRLI[/caption] Dünyanın en eski mesleklerindendir fahişelik. Fahişelik mesleği ile para karşılığı bir hizmet verilir. İşin ahlaki boyutunu değerlendirirken hiç kuşkusuz insan bedeninin meta olarak alınıp satılması, kullandırılması hiçbir şekilde kabul edilemez. Çoğu zaman namus bekçisi kesiliriz ve cinselliğin tabu olduğu bir kültürde, “seksi konuşmaz”, fahişeliği onaylamaz, seks suçlarını “adi suç” olarak tanımlarız. Üstelik bunları yaparken yine namussuz hatta ikiyüzlü davranıp sözde “yokmuş” gibi yaparız. Oysa en çok cinsel içerikli fıkralar güldürmez mi bizi? İçinde seks geçen siyasi fıkralar, konuşmalar, dedikodular renk katmaz mı yozlaşan hayatlarımıza? Hatta el şakalarında, parmak hareketlerinde yine cinsellik veya seks bağlantısı yok mu? Özellikle yaşlı erkeklerle, gençliğin verdiği dirilik ile şakalar yapmaz mıyız? Ama yinede tabu olarak değerlendiririz cinselliği. Üstelik “kadın” ve “kız” sözcüklerini bile bekaret üzerinden yorumlanır hep. *** İnsan bedeninin satılması ve kiralanması dedik fahişeliğin kısmi tanımlamasına. Bu yazıyı yazarken yine siyasiler geçti gözümün önünden. Para karşılığı, çıkar karşılığı, yine karşılıklı al-verlerin olduğunu görüyoruz. Bir noktada işin içine cinsellik girmese de fahişelik değil midir yapılan. Çuvaldızı batırırken gazetecilere de değinmem gerek. Kalemini satan, haberini satan gazeteci de fahişe değil midir? Yazımı yazarken fahişenin kelime anlamlarına bakma ihtiyacı duydum. Sözlük, “Erkeklerin cinsel zevklerine para karşılığı hizmet eden ve bu işi meslek edinen kadın” şeklinde tanımlıyor. Cambridge sözlüğü “prostitute” yani İngilizce olarak fahişeyi “birisi ile para karşılığı seks yapan kişi” şeklinde veriyor. İşin içine erkekler de girince metroseksüel entelektüelliğimizde bir de “jijolo” kelimesi ile buluşmaya başladı. O ise erkek fahişelerin teknik terimi olarak yerleşmiş literatüre. *** İlk çağlarda para yerine farklı ürünleri elde etmek için yapıldı fahişelik. Derken "kutsal fahişelik" denen kavram Mezopotamya kültürlerinde göze çarpıyor. MÖ 6. yüzyıldan itibaren Eski Yunan'da benzer örnekler var. Zevk için seks yapan tek canlının insanlar ve yunuslar olduğunu görüyoruz. Diğer hayvanların seksi bir tek üreme için yaptığı biliniyor. Yunusların dilini çözemediğimize göre işin içinde bir pazarlık var mı bilemeyeceğiz. *** Ne mutlu ki bize bizim ülkemizde fahişelik yok. Yani kelime anlamı ile para karşılığı soyunan ve yatağa girenler yok. Zaten bu olay yasal da değil. Eskiler bilir, Lefkoşa’da bir zamanlar “kötüler mahallesi” diye adlandırılan bir bölge var. O bölgenin ise çok meşhur kadınları bulunuyordu. Hatta şimdi bile o kadınların isimleri zikredilir toplumda. Ülkemizde ise gece kulüpleri şov dünyasının yalnızca küçük bir parçası. Oralarda fuhuş yok. Dolayısı ile fahişe de yok. Yasal da değil hani, yasadışı iş yapılmıyor. Ne var? Garson kızlar var. O kadar. *** Namus bekçiliği yapıyoruz ve fahişeliği kötülüyoruz ya… Sizce bedenini para karşılığı satanlar mı daha kirli? Yoksa siyasete bulaşıp ruhunu satan, gazetecilik yapar gibi gözüküp kalemini satan mı? Kim daha namuslu?
NOSTALJİ [caption id="attachment_33140" align="alignleft" width="300"] Lefkoşa’nın eski esnaflarından Abdi Çavuş Mahallesi’nde meşhur Bakkal Yusuf’un dükkanından çok eskilerden bir fotoğrafı bugün sizinle paylaşıyorum. Aile albümlerinden çıkan bu resimde oturan Mehmet Bakkal Yusuf ve kardeşi, dedem Hasan Bakkal Yusuf. Şimdilerde Hasan Bakkal Yusuf (Hasan Orhon) tam 86 yaşında ve 6 çocuğu, 2 torunu bulunuyor…[/caption]
GÜNÜN RESMİ
[caption id="attachment_33139" align="alignright" width="300"] Ahmet Kasımoğlu’nun objektifinden fotoğrafa yansıyan bu karede iş insanı Alev Şensoy göze çarpıyor. Sorunsuz, düşüncesiz uzun bir ömrün Alev Şensoy ile buluşması temennisi ile. İyi ki doğdun…[/caption]
GÖZE ÇARPANLAR Sayın Mustafa Akıncı, derinden ama güçlü şekilde geldiğinizi görüyoruz. CTP’de yaşanan derin çatlak sol cenaha yarayacak mı göreceğiz. Özellikle Mağusa bölgesine yaptığınız çıkartmanın ileriki dönemde de sürmesi bekleniyor. Sayın Hürrem Tulga, şu sıralar oldukça gergin olduğunuzu görüyoruz. Bizi de zaman zaman boşladığınızı farkındayız. Siz esnaf ile bu kadar yoğun şekilde çalışmalarınızı sürdürürken bizi de boşlamayın. Güzelyurt’ta gerçekleşecek toplantılarda kolay gelsin. İşiniz oldukça zor gözüküyor. Sayın Zeki Çeler, askerliğin kısaltılması için ile ilgili yaptığınız öneriler özellikle gençler tarafından büyük destek gördü. Hükümetin size bu konuda desteğinin olmaması ise işin farklı bir boyutu. Gençler, genç bir vekilin kendileri için çalışmasından büyük keyif alırken göç sorununa da el atmanız bekleniyor. Sayın Şener Elcil, okulların bu yıl da öğretmensiz eğitime başlayacak olması bir çok bölgede velileri ciddi şekilde düşündürüyor. Geçtiğimiz yıllarda grevli açılışların olmaması ise sendikalara güveni daha da artıracak. Bizce de zaten okullar yeterince işlevsizken işi daha da yokuşa sürmemek gerek. Sayın Aybars Karaatmaca, sokak köpekleri konusunda ciddi bir atak geliştirdiğinizi gördük. Sosyal sorumluluk projelerine hız veren kurumunuzun özellikle “engelsiz çiçekler serası” projesine tam desteğimizin olduğunu belirtme ihtiyacı duydum. Bir kez daha tebrikler. Sayın Kıymet Karabiber, LTB’nin tiyatro festivali tam gaz giderken oyunlardan büyük keyif alıyoruz. Geçtiğimiz akşam, ilk gecelere oranla protokolün azaldığını fark etsek de en azından seyircilere festival ile ilgili hiçbir sorunun yansımaması oldukça sevindirici.