Selvi: 'Kadına şiddetin önlenmesinde Diyanet’e büyük görev düşüyor' tespiti öne çıktı

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı toplantıdan detaylar aktardı. Selvi, "Toplantıda, 'Kadına şiddetin önlenmesinde Diyanet’e çok büyük görev düşüyor' tespiti öne çıktı" bilgisini verdi.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı toplantıdan detaylar aktardı. Selvi, "Toplantıda, 'Kadına şiddetin önlenmesinde Diyanet’e çok büyük görev düşüyor' tespiti öne çıktı" bilgisini verdi.

Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugün yayımlanan yazısının 'Kadına şiddete eylem planı geliyor' başlıklı bölümünde sözlerine "Kiminin bir mezar taşı dahi olmadı. Kiminin ise adı kadın cinayetleri dosyasında yer aldı. Münevver Karabulut'tan, Özgecan Aslan'dan, Emine Bulut'tan, Ceren Damar'dan, Duygu Delen'den, Pınar Gültekin'den yani erkekler tarafından vahşi bir şekilde katledilen kadınlardan söz ediyorum. Hayatlarının baharında solan çiçekler gibi gittiler" diye başladı.

Kadına şiddet sorununun terörle, mafyayla, uyuşturucuyla mücadele gibi ele alınması gerektiğini belirten Selvi, "Çünkü sorun çok derinlerde. O nedenle kadına şiddetle mücadele adına Cumhurbaşkanlığı himayesinde 1 Temmuz Perşembe günü açıklanacak olan eylem planını önemsiyorum" ifadesini kullandı.

Selvi, eylem planının uzun emekler sonucunda hazırlandığını belirterek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın kendisinin de aralarında yer aldığı gazetecilerle iki grup halinde bir araya geldiğini vurguladı. 24 Haziran tarihinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında geniş katılımlı bir toplantı yapıldığını söyledi. Selvi, o toplantıdan bazı başlıkları şöyle aktardı: 

  • "Söz alan kadınlar İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin görüşlerini paylaşıyorlar. Orada bir kadın ittifakı oluşuyor. İstanbul Sözleşmesi’nin kadına şiddetle mücadelede bütüncül bir yaklaşım getirdiğini belirterek, sözleşmeden çekilmenin kadına yönelik şiddet ile mücadelede geri adım atılıyor gibi algılandığını belirtiyorlar.
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda az konuşuyor, daha çok sorulara cevap vermekle ve dinlemekle yetiniyor. Cumhurbaşkanı  Erdoğan İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili eleştirilere yanıt veriyor. 'Toplumsal hayatı etkileyecek bir hava oluştuğu için geri çekildik' diyor.

'Kararlılık mesajı'

  • Erdoğan’ın sözleri sadece bunlar değil, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda katılımcıları da etkileyen şu konuşmayı yapıyor: 'Kadına şiddetle mücadele konusundaki tavrımız. Sonuna kadar mücadele ediyoruz, edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ndeki hakların korunduğu ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 Sayılı Kanun’u koruyacağız. Açıklanacak olan eylem planımız doğrultusunda Kadına Şiddetle Mücadele Yasası’nı daha da güçlendireceğiz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede çok kararlıyız' diyor.

'Diyanet'in rolü'

  • Toplantıda kadına şiddetin önlenmesi konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’na düşen görev gündeme geliyor. 'Kadına şiddetin önlenmesinde Diyanet’e çok büyük görev düşüyor' tespiti öne çıkıyor. Eleştiriler daha çok sosyal medyada din adına ahkâm kesen 'Sosyal medya vaizleri'ne yöneliyor. Bunların Diyanet’in resmi vaizleri olduğunu düşünmeyin. Tam aksine bunlar radikal ve selefi tipler. Sosyal medya platformlarından kadınlara yönelik kabul edilemez konuşmalar yapıyorlar.
  • Radikal zihniyetli sosyal medya vaizlerinin İslam’a verdiği zarardan en çok Cumhurbaşkanı Erdoğan rahatsız. Toplantıya Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilk kadın başkan yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı da katılıyor. Huriye Martı, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda verilen hutbelerin sayısındaki artışı anlatıyor. Vaazlarda ve konferanslarda bu konunun işlendiğini ifade ediyor."