KKTC'ye kadar gelip de KTFF binasını bir kahve içmek için bile ziyaret etmekten çekinen Yıldırım Demirören, ne olduysa (Büyük ihtimalle T.C. Başbakan'ın isteği üzerine) 4 yıl sonra Başkan Hasan Sertoğlu'nu TFF'nin Riva'daki tesislerine davet etti.
Ne konuştular bilmiyoruz, çünkü bizim taraftan veya TFF tarafından resmi bir açıklama yok. Yani bizim taraftan bir açıklama var ama işte "yemek yedik, tesisleri gezdik, birbirimize forma-plaket hediye ettik"in ötesine geçen bir durum görülmüyor.
İki saat görüşmüşler. İki saatte insan birbirinin yedi sülalesini öğrenir ama kamuoyuna yapılan açıklama iki kelimelik. "Olumlu Adım" atmışlar.
Şaka gibi ama gerçek. Bu güne kadar yapılan tek açıklama bu.
Hasan Sertoğlu, sanırım daha tesisleri gezerken, UEFA'nın tüm üyelerinin yer aldığı duvarda bizim "Rum tarafı" dediğimiz ama dünyanın tanıdığı şekliyle Kıbrıs Cumhuriyeti Futbol Federasyonu'nun plaketini görünce gerçeği anlamıştır. Bir çözüm olmadan ağzımızla kuş tutsak FİFA veya UEFA organizasyonlarında yer alamayacağımız gerçeğini...
Hakkını yemeyelim; Hasan Sertoğlu, iç dünyamızda soyadına yakışır! sertliklerde bulunmaya çok hevesli olarak asmaya-kesmeye meraklı ama KKTC futbolunun dışa açılımı için elinden gelenin fazlasını yaptı, yapıyor. Belki başaramadı ama bu onun değil, tamamen Rum Futbol Federasyonu'nun ve ona baskı yapan Rum siyasilerinin mızıkçılığından kaynaklandı.
Aslında yazmak istediğim konu bu değil,Yıldırım Demirören'in ta kendisi.
Haber doğruysa, UEFA başkanlık seçimi öncesi aralarında Yunanistan'ın da bulunduğu 10 Balkan ülkesi ile Kıbrıs Cumhuriyeti Fed. Başkanları İstanbul'da toplanmışlar, bunlara Rusya ile Türkiye'de katılmış ve UEFA Başkanı'nın aralarından seçilmesi için karar almışlar.
Habere göre, güya diğer ülke federasyon başkanları Demirören'e "Türkiye gibi güçlü bir ülkenin federasyon başkanısınız. Geçmişte kulüp başkanlığı yaptınız, başarılı bir işadamısınız. Siz adayımız olun" demişler. Demirören'de "Şimdilik almayayım kardeşim. Aileme vakit ayıramıyorum. 2,5 sene sonraki seçimde görüşürüz" demiş. Daha sonra Slovenya Federasyon Başkanı Aleksander Caferin'in üzerinde mutabakat sağlanmış. Kulisler sonucu 25 ülke olmuşlar ve Caferin'i seçtirmişler.
Olmayacak şey değil ama yine de kuşkularım yok değil. Ya diğer ülke başkanları Demirören'in, babasının paralarını nasıl batırdığını, Beşiktaş Başkanlığı döneminde kulübü icraya gidecek ölçüde borç batağına soktuğunu, AKP sayesinde paraşütle Federasyon Başkanı olduğunu bilmiyorlar, ya da kendisi ile kafa bulmuşlar.
Böyle bir şey olsaydı, Demirören'in UEFA Başkanlığına balıklama atlayacağını adım gibi biliyorum. Bu haber balon da olabilir, bir-iki federasyon başkanı arasında geçen öylesine bir konuşma da olabilir, Demirören de övünmek için bunu haber yaptırmış olabilir.
Yakında kokusu çıkar, biz de öğreniriz.