Safran ve pancar suyu ile kırmızılaştırılan et, önce kızgın yağda pişirildi ardından hamburger ekmeğinin yanında servis edildi.
Ve eleştirmenler tadına baktı. Yorumlar, ilk aşamada projenin başarılı olduğu yönünde.
Projenin arkasındaki isim Profesör Mark Post'a göre de, et başlangıç için oldukça iyi ancak geliştirilmesi gerek.
Etin üretim süreci ise biraz detaylı. İlk olarak ineğin kas hücrelerinden elde edilen kök hücreleri, kimyasal ve besleyici maddelerle çoğaltıldı. Ardından elde edilen bir milyondan fazla kök hücre, kaplarda üremeye bırakıldı.
Kök hücreler bir santimetre uzunluğunda ve birkaç milimetre kalınlığında kas lifine dönüştüğünde ise et oluşturuldu ve ilk laboratuvar köftesi ortaya çıktı.
Araştırmacılara göre, bu proje, artan et ihtiyacına sürdürülebilir bir çözüm. Ancak karşı çıkanlar da var.
Onlara göre, çözüm laboratuvar ortamından değil, daha az et yemekten geçiyor. Bundan sonraki süreç, 330 bin dolara mal olan bu projenin geliştirilmesi için çalışmak.
Zira şu aşamada uzun zaman harcanmasına rağmen üretilen et çok az bir miktar.