Seri cinayetler

Ayşegül Garabli

İki gün önce yine gencecik bir bedeni toprağa gömdük.

İki yavrusunu bıraktı geride.

Ölümüne neden olan şey ise yine bir KKTC geleneği oldu.

Sorumsuzluk ve denetimsizlik.

KKTC geleneği diyorum çünkü, bu konu defalarca dile getirildiği, yazılıp, çizildiği halde, sorumluluk taşıması gerekenler gerekenleri yapmadığı için, iki çocuk daha boynu bükük ve onlarca kişi de acı içerisinde kaldı.

Eğer özel hastaneler denetlenseydi ve bundan önce de ölümlere sebep olan nedenler ortadan kaldırılsaydı bu gün bu acı sonuç yaşanır mıydı sizce?

Daha bir yıl önce Fikri Orakçıoğlu’nun ölümü için aynı şeyleri yazdım.

Peki ne oldu?

Sağlık Bakanlığı, bu günkü Bakanın açıklamasının aynısını yaptı.

“Soruşturuyoruz” dedi.

Soruşturdular da ne oldu?

Sonucu kamuoyuna açıklamadıkları gibi, o olaydan da önce suçlu olduğu tespit edilen aynı  anestezi uzmanının göreve devam etmesine göz yumdular.

Aynı anestezi uzmanının (!) girdiği ameliyatlarda hayatını kaybeden kaçıncı hasta Anıl?

Daha önceden ölüme sebebiyet verdiği hukuk önünde kesinleşmiş birisinin göreve devam etmesine izin vermek ne demek?

Önce bir kişinin ölümüne sebep oluyor ve bu yargı tarafından kesinleşiyor.

Adam işini yapmaya devam ediyor ve bir başka kişinin ölümüne daha sebep oluyor.

Yargı tekrar suçlu buluyor.

Ama aynı kişi tazminat ödeyerek, ameliyatlara girmeye devam ediyor ve Fikri Orakçıoğlu da hayatını kaybediyor.

Sağlık Bakanlığı sadece olayı soruşturup, dosyayı rafa kaldırıyor.

Bu olayın üstünden bir yıl geçiyor ve Anıl Aktunçlar hayatını kaybediyor.

Sağlık Bakanlığı  da çıkıp “soruşturuyoruz” nakaratını tekrar ediyor.

Bu sorumsuzluk ve ölümlere davetiye değil midir?

Soruşturmaların sonuçlarının gereğinin yerine getirilmesi için, gerekli denetimlerin yapılması için daha kaç can verilmeli?

Seri cinayete dönüşen anestezi vakalarının son bulması ve bu duruma sebep olan anestezi uzmanının (!) bu işi yapmasına son verilmesi için daha kaç Fikri Orakçı sevenlerinin ellerinden kayıp gitmeli?

Özel hastanelerin acil ambülans sorunun çözülmesi ve mutfaktan bozma ameliyathanelerin olduğu özel hastanelere ameliyat izni verilmemesi için daha kaç Anıl Aktunçlar gencecik toprağa verilmeli.

Özel hastanelerin denetlenip, ahbap çavuş ilişkisine bakılmaksızın yeterli kriterlerde olmayanların kapatılması için daha kaç çocuk anasız-babasız kalmalı?

Bu işten sorumlu kişilerin yaptıkları siyaset ucuz ama insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.

Kimse de bu duruma sessiz kalmamalı çünkü bu sağlık sistemi içerisinde hepimiz, ya bir “ölü” ya da acılar içinde kıvranan bir ölü yakını adayıyız.

Hiç birimizin hayatı garanti altında değil.

O yüzden buradan ülkenin savcılarına sesleniyorum.

Bu bir suç duyurusudur.

Eğer bu günden sonra benim ya da herhangi birinin başına sağlık sorumsuzluğu sebebiyle,

Seri cinayete sebep olan aynı anestezi uzmanının, ameliyatlara girmesine izin verilmesi sebebiyle,

Ya da gerek Devlet gerek özel hastanelerin yetersiz koşulları sebebiyle bir şey gelirse ve sonucu ölüm olursa, birinci derecede suçlusu Sağlık Bakanlığıdır.

O yüzden, bundan önceki soruşturmaların gereğini yapmayan Sağlık Bakanlığı yetkilileri de bundan önceki ve bu günkü cinayetlerin sorumlusudurlar.

Bu sorumsuzlukları yapanları yargıya teslim etmek de savcıların görevidir.

Bu sebeple savcıları göreve davet ediyorum.

Bitsin artık bu sorumsuzluk ve seriye bağlanan bu cinayetler.