“Çok zor günlerden geçen gerek ülkemiz gerekse de bizler psikolojik olarak henüz tam kendimize gelememişken iki hafta ara verdiğimiz futbol karşılaşmalarına tam olarak hazır olmasak da başladık. Ülkemizin yaşadığı tarifsiz acı henüz çok tazeyken, hayatın normal akışında devam etmesi adına müsabakalarımıza kaldığı yerden devam etmemiz gerekirdi.
Ancak üzülerek görüyorum ki tekrardan başladığımız lig ve kupa karşılaşmaları sonunda herkes yine eski alışkanlıklarından vazgeçmeyerek futbolun bir spor olduğunu unutarak, haklı veya haksız birbiriyle didişmekte ve ortamı da ciddi derecede germektedir.
Kimin şampiyon olacağının, kimin küme düşeceğinin ve kimin bir üst lige terfi edeceğinin çok fazla kişinin umurunda olmadığı bir dönem geçiriyoruz. Ülke olarak ayrışmaya değil birleşmeye ihtiyacımızın olduğu günlerden geçerken özellikle teknik direktör, antrenör ve hakem arkadaşlar demeçlerine, konuşmalarına ve sosyal medya paylaşımlarına dikkat etmek zorundadır.
Şu unutulmamalıdır ki futbol bu ülkenin en önemli sosyal aktivitelerinden biridir. Ülkemizin yaşadığı bu duygusal ve zorlu günlerde futbol maçları ve oluşan ortam halkımızı motive etmekte, azıcık da olsa yaralarını sarmaktadır. Bu bağlamda futbol ailesinin tüm paydaşlarının bu düşünce ile hareket etmeleri, birlik beraberliğin önemli olduğu bu dönemde son derece değerlidir.
Futbolun idarecileri olarak; şahsım ve yönetim kurulum, kulüp başkanlarımız ve yöneticileri bundan sonra benzer durumların yaşanmaması adına gerekenleri yapacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Daha önce de vurguladığım gibi futbol sadece bir spordur, ego tatmini ve sinir-stres boşaltma yeri değildir.”