enerbahçe, Galatasaray ve Türkiye Milli Futbol Takımı'nda uzun yıllar forma giyen Servet Çetin, kariyerinde yaşadığı ilginç anıları anlattı.
Dönemin Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve birlikte çalıştığı teknik direktörlerle ilgili açıklamalarda bulunan Çetin, kendisini oynatmadığı için teknik direktör Christoph Daum'un odasını bastığını söyledi ve ayrılış süreciyle ilgili de dikkat çeken ifadeler kullandı.
Futbol kariyerine 2016 yılında son veren Çetin'in Eflatun TV'ye verdiği röportajdan öne çıkan bölümler şöyle:
'REKLAMIN İYİSİ KÖTÜSÜ OLMAZ'
— Shevchenko hikayesi bizim tstümüzde yapıştı kaldı, temizleyemedik. O maçta biz ilk kez 3-5-2 oynuyoruz. Ümit Özat libero, ben Gilardino'yla, Önder Turacı da Shevchenko'yla adam adama oynuyor. Önder adamı kaçırdı bize mal oldu. Hatta Önder'e, 'Oğlum niye söylemiyorsun bu konuyu, bir röportaj yapsana Shevchenko'yu ben kaçırdım falan desene' dedim… Shevchenko'nun en formda dönemiydi. Ama olsun reklamın iyisi kötüsü olmaz.
'MARADONA BANA 'KAZMA' DİYE SALLAMIŞ'
— UEFA Kupası maçı Atletico Madrid maçında bir pozisyon icabı Aguero ile ikili mücadeleye girdim. O ara yere düştüğünde top arada kaldı. Ben topa hamle yapmak isterken biraz suratına vurduk. Yüzüne geldi. Hemen oyundan aldılar onu tabii. Devre arası soyunma odasına gittim, durumu nasıl diye bakmak için. Burnu kırıldı mı bilmiyorum ama bazı yarıklar gördüm. Üzüldüm aslında, bilerek olmadı. Agureo'ya yaptığım bir faulden sonra kayınpederi Maradona bana bayağı sallamış. Sağolsun kendisi bana 'Kazma' demiş. Allah razı olsun.
'ARKADAŞTAN İNGİLİZCE-ALMANCA BİR ŞEYLER ÖĞRENDİM, DAUM'UN ODASINI BASACAĞIM'
— Galatasaray ve Fenerbahçe beni istiyordu. Karar verme aşamasında Daum'un tercümanı Murat Kuş beni aradı ve Daum seni dünya çapında bir futbolcu yapacak dedi. Gazı verdiler bana… Ben de 'bari gideyim' dedim. İlk hafta oynatmadı, ikinci ve üçüncü hafta oldu yine oynatmadı. Ben sinirlendim tabii… İngilizce falan bilmiyorum o zamanlar tabi gerçi şimdi de bilmiyorum… Arkadaştan İngilizce-Almanca bir şeyler öğrendim ve Daum'un odasını basacağım.
İzinsiz kapıyı açtım, baktım Daum bana bakıyor. 'Mister Daum' dedim. 'Have you one minute for me. (Benim için bir dakikan var mı?) I am questions for you (Bir şey sormak istiyorum) dedim. Sonra Almanca 'Wann darf ich spielen' (Ben ne zaman oynayacağım) dedim. Bir de Türkçe'de argo bir kelime kullandım ve çıktım. Sonraki hafta Galatasaray maçında ilk 11 oynattı beni. Ondan sonra hep oynattı beni zaten.
'OYNAMADIĞIM DÖNEMDE TERÖR ESTİRİYORDUM'
— Oynamadığım dönemde terör estiriyordum. Aziz başkan sürekli çağırıp, fırçalayıp fırçalayıp gönderiyordu. 'Bak oğlum, senin futbol hayatını bitiririm, şöyle böyle yaparım' diyordu… Sonra sakinleşince de 'hadi oğlum' deyip beni yolluyordu.Her hafta başkanın odasındaydım. Hatta Samandıra Tesisi'nde bir duvar yapmışlardı, numaralı falan. Ben çalışayım diye. Benim için yaptırmıştı başkan. O seneki kadromuz çok iyiydi. 2 sene şampiyon olduk sonra Denizli'de kaybettik zaten.
'AZİZ BAŞKAN HER ŞEYE KARIŞIYORDU, TUNCAY'I FIRÇALADI'
— Aziz başkan her şeye karışıyordu. Küpe takmalar, yırtık pantolon giymeme karışmalar… 'Türkü mü dinlenir ya' diyordu. Bir şey der diye türkü söylemiyordum. Önemli bir maça çıkacağız, Anelka soyunma odasında müzik dinliyor ama öyle bir ses geliyor ki 'dııps dııps' diye… Aziz başkan geldi ve hiçbir şey demedi… Sonra kulaklıkla müzik dinleyen Tuncay'ı gördü, 'o da nedir ya maça odaklan' diye fırçaladı.
- Ben hep türkü dinliyordum ama böyle bunalımlı, acıklı türküler… Aziz başkan bir gün merak etti, 'Oğlum ne dinliyorsun' dedi. Sonra kulaklığı taktı, 'Allah senin belanı versin bu ne ya' dedi.
'FATİH TERİM'İN İNANILMAZ SALLAMALARI VARDIR'
— Avrupa Şampiyonası'nda ya Çek Cumhuriyeti ya da İsviçre maçıydı. İlk yarı bitti, Hamit ilk 11 oynuyordu. Fatih Terim motivasyon konuşmasını yaptıktan sonra 'hadi arkadaşlar, Hamit'i de oyuna aliyoruz' dedi… Hocanın böyle ince inanılmaz sallamaları vardır.
- Denizlispor maçını hiç hatırlamak istemiyorum. En az 3 saat soyunma odasında kaldık. Herkes birbirine bakıyordu. Öncesinde Denizlispor'la kupa maçı oynuyoruz. 1, 2, 3, 4 yaptık… Levent Kartop, 'Oğlum yapmayın ya rezil olduk' diyordu. Sonra görürsünüz dedi… Harbiden de gördük.
— Ümit Özat'ın meşhur tikleri vardı. 'Şu şömineye dokunmazsın kötü oynarsın' denildiğinde hemen gidip şömineye dokunurdu. Kapıdan geçerken 'sola dokundun kötü oynarsın' denildiğinde gidip hemen iki tarafa da dokunuyordu… Maçtan önce yedi sülalesini arardı.
'ANELKA'NIN AYRILMA SEBEBİ BREZİLYALI FUTBOLCULARDI'
— Lugano ve Brezilyalı futbolcu Edu'yu getirdiler. Anladım ki beni oynatmayacaklar, ben de ayrılmak istedim. Çoğunluk Brezilyalı oyunculardan oluştu. Brezilyalı Zico da geldi. Anelka'nın da bu durumlardan rahatsız olduğu için ayrıldığını düşünüyorum. Anelka giderken neden oynatılmadığıyla ilgili soruya 'Servet'in neden oynatılmadığını araştırın, anlarsınız' dedi. Kötü insanlar değiller ama şahsi düşüncem maalesef Brezilyalı futbolcular birbirlerini çok kolluyorlar.