Sevsinler sizin Sosyal Devletinizi

Taner ULUTAŞ

Vatandaş ‘Umut’ diyerek iktidara gelen ama malum nedenlerden dolayı iktidarda iktidarsızlık yaşayan koalisyon hükümetinden umudunu kesmiş olacak ki, yardım istemek için biz gazetecilerden yardım istiyor. Sürekli olarak dile getirdiğimiz adalet dağıtmakla görevli Adalet ablamız hakkın rahmetine kavuştu. Adil bir düzen diye diye dilinde tüy biten Adil Amcamız yoğun bakımda canı ile cebelleşiyor. Büyük iş yapacak denilen ‘Umut’ oğlumuz ise trafik kazası geçirerek araba altında kaldı. Sanırım zavallı ‘Umut’un da kırılmadık kemiği kalmadı. Sayenizde ‘Yolcudur Abbas bağlasan durmaz’ diyeceğim. Sosyal Devlet yaratacağız diye yola çıkanlar nedense enkaz edebiyatından öte bir şey söylemiyor. Enkaz bulduk diyenler bulduklarını öne sürdükleri enkazı bırakın kaldırmayı onun üzerine daha çok yığma yaparken vatandaşın ‘Bindik bir alamete gidiyoruz felakete’ şarkısını bile duymaktan aciz bir görüntü sergiliyor. Sosyal Devlet yaratacağız ve vatandaşlarımızı rahat ettireceğiz diyenlerin yarattığı rahatlığa isterseniz birlikte bir göz atalım. Güzelyurt’ta sakin Ege Bora Özetem gönderdiği mesajda iyi günler Taner bey. Ben Güzelyurt’ta oturuyorum. Benim üç çocuğum var. Çocuğum hasta oldu bu gün Cengiz Topel’e götürdüm.  Koskoca hastanede bir doktor var.  Ve bana söylemediği kalmadı. Nedir başka çocuk yokmu sen de işi bozdun. Sana bakana kadar başkalarına bakamam dedi. Hastalara bakamazlarsa o zaman hastaneyi kapatsınlar. Bu doktorların işlerine de son versinler Taner Bey. Doktor olduğu için bize söylemediği laf kalmadı.  Her kes isyan ediyor diyor. Çamlıköy’de sakin bir başka vatandaş annemi Cengiz Topel’e götürdüm. Şeker Hastasıydı. Diş doktorundan başka bir doktor yoktu. Acile gidelim reçete yazdıralım en azından ilaçları dışarıdan alalım dedik. Biz reçete yazmayız dediler. Hastane Baş doktoruna başvurup reçeteyi yazdırdım. Ama bir hastanede doktor olmaması yazık diyor. Mağusa Hastanesi için söylenenleri yazmaya kalkarsak Hemodiyaliz’den girip, yere atılan tıbbi paçavralara basa basa sabahın 5’inde soğukta dışarıda bekletilen vatandaşların küfürlü hicaz faslından besteledikleri beste ve güftelerden çıkarız. Ve tabi Sosyal Devlet dedikleri ülkede bütçesi daha da kırpılan ve eli kolu bağlanan sağlık adına gerçekleştirdiklerimiz için de kendimiz ile gurur duyarız. Sosyal Devlette ha yıkıldım ha yıkılıyorum diye bas bas bağıran bir evde 3 çocuğu ile oturan yediler bölgesindeki Durmuş ailesinden isterseniz hiç bahsetmeyelim. Çünkü o ev yıkılırsa ve bu insanlara bir şey olursa bu siyasilerin umurunda olacağını sanmam. Ama geçtiğimiz gün bize mesaj atarak Sosyal Devlette çektiği acı ve sıkıntıyı dile getiren Ertuğrul Akgül’den bahsetmemek olmaz. Ertuğrul gönderdiği mesajda Taner abim. Ben halk ozanı Ertuğrul Akgül son çaresin bir umutsun. İki yıl kanserle mücadele ettim. Şükürler olsun başardım. Ama ben maddi yönden bittim. Vakıflarda kiracıydım. İki yıldır kira ödeyemedim. Elektrik kesik. Hâkim tahliye kararı verdi. Tüm eşyalarım icraya gitti. Kalanı paketledim. Dün gene icracı geldi yarın çık dedi. Kime başvurayım diyor. Eee hade Sosyal Devleti idare edenler. Ayağı kayıp düşen ve kalkmaya çalışan. Kanseri yenen ancak sizin o görmeyen, duymayan ve konuşmayan vurdumduymaz tavrınızı bir türlü yenemeyen bir vatandaşınıza yardım edin. Belki bir kez olsun işe yararsınız. Neyse Sosyal Devletteki ağıllara inanın söyleyecek söz bulmak imkânsız. Dikmen’de, Dipkarpaz’da insanlar ağıllar pislikten geçilmiyor diye bağırıyor ama Sağır Sultan duymasına rağmen bizimkiler bir türlü duymuyor. Sevsinler sizin Sosyal Devletinizi diyeceğim ama onun ne manaya geldiğini bile anlamayacağınızdan adım gibi eminim. ***** Polisten ‘Kaçak et’ operasyonu Lefkoşa Polis Müdürlüğüne bağlı CÖŞ (Cürümleri Önleme Şubesi) ekipleri gerçekleştirdikleri müthiş operasyonla, Güney’den getirilen kaçak İnek ve Kuzu etlerini müsadere etti. Güney’den getirdikleri kaçak etleri satışa sunan kasap dükkânına da operasyon düzenleyen Polis gerçekleştirdiği baskın sonrasında Akıncılar (Lüricina) üzerinden KKTC’e getirilen 800 Kilo İnek ve 70 Kilo Kuzu etlerine el koydu. CÖŞ’e bağlı bir ekibin K.Kaymaklı Bolu Sokağında,  bir başka ekibin de Haspolat’ta pusuya yattığı öğrenilen Polis ekiplerinin saat 18.30 raddelerinde gerçekleştirdikleri operasyon sonrasında 800 Kilo İnek, 70 Kilo da Kuzu etini müsadere ettiği belirlendi. Bolu Sokağında kasap dükkânı bulunan Taner Seyhan, Güney’den aldığı etleri Raif Tekinalp vasıtası ile Akıncılar üzerinden KKTC’e getirdikten sonra, Murat Akımlı’ya teslim edileceğini söylediği Yunus Emre Dağ’ı Güney’den getirilen etleri Haspolat’ta teslim almak için görevlendirdi. Yunus Emre Dağ’ın Akıncılar üzerinden getirilen 800 Kilo İnek, 70 Kilo da kuzu eti, Murat Akımlı’dan teslim alırken, operasyon düzenleyen Polisin, etleri müsadere ettikten sonra zanlıları da tutukladığı öğrenildi. Daha sonra K.Kaymaklı Bolu Sokakta faaliyet gösteren Anadolu Kasap dükkânına da operasyon düzenleyen Polisin burada da kaçak et aradığı gözlemlendi. Lefkoşa Türk Belediyesi zabıta ekiplerinin de bir süre önce bir başkasının işletmesinde bulunan ayni kasap dükkânına baskın yaparak burada bulukları kaçak etleri müsadere ederek imha ettiği öne sürülüyor. Polisin, daha ileri soruşturma için Taner Seyhan, Raif Tekinalp, Murat Akımlı ve Yunus Emre Dağ’ı tutukladığı öğrenildi. [caption id="attachment_53045" align="alignleft" width="650"] Günün Fotoğrafı[/caption]