Japonya’da başbakanlık koltuğunda en uzun süre oturan ülkenin eski başbakanlarından Shinzo Abe’yi Nara’da miting konuşması sırasında vurarak öldüren Tetsuya Yamagami ile ilgili soruşturma ve incelemeler devam ediyor.
Japon medyasına göre, işsiz olan ve komşuları tarafından “sessiz biri” olarak tanımlanan Yamagami polise “Annem bağış yaptığı dini grup nedeniyle iflas etti. Onu parmaklarında oynattılar” demiş ve Abe’nin de bu dini grubu desteklediğini düşündüğü için hedef aldığını söylemişti.
Bugün ülke Abe’nin suikastının gölgesinde sandığa giderken, saldırganın akıbeti ile ilgili de açıklamalar gelmeye başladı. Bütün ülkeyi sarsan bu olaydan sonra Yamagami’nin idam edilmesinin gündemde olduğu ortaya çıktı.
ABD gibi Japonya’da da idam cezasının yaygın olduğu belirtilirken, ABD’dekinin aksine zehir enjekte edilmediği ve daha geleneksel yöntemlerle idamın uygulandığı hatırlatıldı. Almanya’nın çok okunan gazetelerinden Bild’e konuşan Japon kültürü ve Japonya uzmanı Dr. Takuma Melber, olası senaryoları anlattı.
2021’de üç kişinin asılarak idam edildiğine dikkat çeken uzman, “Japonya’da idamı destekleyenler açıkça çoğunlukta. Ülkenin nüfusunun yaklaşık yüzde 10’u idam cezasına karşı. Abe’yi öldüren saldırganın asılarak öldürülmesi muhtemel. Abe’nin büyük bir devlet adamı olması sebebiyle bu suça karşılık ölüm cezasının istenmesinden başka bir seçenek göremiyorum” dedi.
El yapımı silah kullanan saldırgan yaka paça gözaltına alınmıştı.
Japonya’nın en genç başbakanı olmasının yanı sıra 9 yıl boyunca bu görevi üstlenerek en uzun süre başbakan olarak görev alan Abe hakkında konuşan Melber, “Siyaseti iki yıl önce bırakmasına rağmen halen siyasette etkisi vardı. Başbakanın en önemli danışmanlarından biriydi” ifadesini kullandı. Melber, “Bu aynı Almanya’da Angela Merkel’in vurulması gibi bir şey. Abe’nin etkisi dolayısıyla Yamagami’ye idam cezası verilmesine halkın büyük çoğunluğu destek verecektir” yorumunu yaptı.