Beyinde yüzde 85 oranında su bulunduğunu anımsatan Kaya, "Kanda yüzde 83, kaslarda ise yüzde 75 oranında su bulunur. Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan yemek yemeden haftalarca yaşayabilir, fakat susuz ancak birkaç gün yaşayabilir" dedi.
Suyun, vücudun olmazsa olmazı olduğunu belirten Kaya, "Suyun faydaları ise saymakla bitmez. Böbrek taşı oluşumunu engellemesinin yanı sıra kolon kanserine yakalanma riskini de yüzde 45 azaltır. Cildi güzelleştirir, vücut ısısını ayarlar, vücutta biriken zararlı maddeleri dışarıya atılmasını sağlar, hücrelere besin ve oksijen taşır, eklemlere destek sağlar, kabızlığı engeller, bazı toksinleri atarak böbrek ve karaciğerdeki yükü azaltır, vitaminler, mineraller ve diğer besinlerin çözülmesine yardımcı olur" ifadelerini kullandı.
Su ihtiyacı giderilmediğinde vücuttaki tuz oranının arttığını söyleyen Kaya, "Sağlıklı bir vücutta aşırı su ihtiyacı olduğunda ve bu durum giderilmediğinde, kandaki sıvı miktarının azalması sebebiyle bazı hormonlar harekete geçerek durumu beyne iletir. Susuzluğumuzu gidermediğimizde ise dilimiz ve boğazımız kuruyarak bademciklerimizde hafif şişme meydana gelir. Ayrıca vücudumuzdaki tuz oranı yükselerek ve antidiüretik hormonu salgılanır. Böbrekler tarafından kontrol edilen bu hormon, suyu vücutta tutar" dedi.
"Vücudumuzda kaybedilen suyun her gün yerine konması yaşam için çok büyük önem taşımaktadır" diyen Kaya, "Su içmek için asla susamayı beklemeyin. Ortalama her saat için 1 bardak su içilmesine dikkat edin. Gün boyunca terleme, nefes verme, idrar yapma nedeniyle yaklaşık 10 bardak su kaybedilir bu nedenle günde en az 8 bardaktan fazla su içmek gerekir. Günlük normal faaliyetimiz yüzünden kaybettiğimiz suyu böylece geri almış oluruz.
Eğer vücut egzersizleri yapıyorsanız ya da herhangi bir spor dalında faaliyet gösteriyorsanız, her gün daha fazla su içmelisiniz. Çay, kafeinli ve diğer içecekler su gereksiniminizi karşılamaz. Bu içecekler idrar söktürücüdür, vücutta su kaybına neden olurlar" ifadelerini kaydetti.