NTV-Selim Sayarı’nın haberine göre, İsrail kökenli şirketlerin on binlerce dönüm arazi alıp inşa ettiğine dair iddiaları İş insanı Şimon Aykut yanıtladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde İsrail kökenli şirketlerin on binlerce dönüm arazi alıp inşa ettiğine dair iddialar gündemdeki yerini koruyor iddiaları arasında bu şirketlerin konutlara Yahudileri yerleştirdiği ve Filistin’deki mülk edinme politikasına benzer bir faaliyet içinde oldukları da var...
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren ve en büyük Musevi kökenli şirketin yönetim kurulu başkanı Şimon Aykut iddiaları değerlendirdi. Ailesi 600 yıl önce İspanya’dan Türkiye’ye göç etmiş olan İzmir Bergama doğumlu Şimon Aykut Kıbrıs’tan taşınmaz mal satın alanlar arasında İsrail vatandaşlarının en alt sırada olduğunu belirtti.
Türkiye cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyeti vatandaşlıkları bulunan Aykut, İsrail’de herhangi bir şirketinin bulunmadığını söyledi.
Şimon Aykut şu şekilde konuştu, “Benim İsrail’de şirketim yok benim Türkiye’de şirketim var. Ora haricinde bütün işlediğim şirketler Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyetindedir. Ve maalesef son günlerde bugüne kadar kendimi Türkiye’nin bir parçası ve bir Türk olarak gördükten sonra böyle suçlamalarda bulunulması beni çok gücendiriyor. Çünkü biz çocukluğumuzdan beri Türklük ve Atatürkçülük üzerinden büyütülmüş insanlar olarak gücendiriliyorum. Şirketlerimiz her zaman bizim istikbalimiz. Kuzey Kıbrıs’ta bütün yatırımlarımızı yapmak ve Kuzey Kıbrıs’ın bir parçası olarak kendimizi görmekteyiz. Benim başka bir şeyle ilgim yoktur. Bunun üstüne basarak söylüyorum.”
Şimon Aykut İskele bölgesi başta olmak üzere inşa ettikleri 3500 konuttan yalnızca 105 inin İsrail vatandaşları tarafından satın alındığını aktardı. Projelerinin Türkiye’den de ilgi gördüğünü söyleyen Aykut, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inden taşınmaz mal alan yabancılar arasında İran, Rus ve Avrupa ülkeleri vatandaşlarının başta olduğunu belirtiyor.
Şimon Aykut sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Son zamanlarda Türkiyeli Türk vatandaşlardan çok büyük istek var. Onun haricinde İranlılar Ruslar Ukraynalılar Avrupa’dan çok büyük istekler olmaya başladı. İsrailliler bu şekilde en alt sıradadır.”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hızla geliştiğini söyleyen Aykut Kuzey Kıbrıs’ın yakaladığı bu ivmenin korunması halinde taşınılmaz mal yatırımı alanında dünya çapında bir cazibe merkezine dönüşeceğini söylüyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gündemdeki bir diğer iddia da İsrailli şirketlerin yasaları bypass ettiği yönündeydi Şimon Aykut bu iddiaları da yanıtladı… Bu faaliyetlerin gerek Türkiye gerek Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyeti tarafından çok yakından takip edildiğini söyledi. Aykut Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyetinde dileyen herkese ev satışı yapamadıklarını yabancıların kapsamlı bir soruşturmadan sonra mülk satın alabildiğini aktardı.
Şimon Aykut, “Satılan evin sahibi burada istihbarat tarafından kontrol edildikten sonra eve sahip olabiliyor. Yoksa her istediğimize burada daire satamıyoruz…” dedi.
Şimon Aykut Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden taşınmaz mal alan yabancıların ülkenin tanıtımı için önemli rol oynadığını da belirtti. İskele bölgesindeki projede 3000’den fazla konutun yer aldığı küçük bir şehir inşa eden Şimon Aykut iddiaların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne zarar verdiği görüşünde.
Simon Aykut, “Gelin gerçeği söyleyelim Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyeti biz geldiğimizde tanınmıyordu, biz ne istiyoruz? Avrupa’nın bir parçası mı olmak istiyoruz? Avrupa’nın bir parçası olmak için burada gereken yatırımları yapıyoruz gereken tanıtımları yapıyoruz böyle yalan şeylerle bu dedikodularla müşterilerimiz kaçarsa bir daha gelmez… Kendi kendimize zarar da bulunuyoruz. Her oturan insan KKTC’nin yurt dışında bir elçisi oluyor.” İfadelerini kullandı.
Aykut KKTC’nin eşit egemen ayrı bir devlet olarak tanınmasının sadece adaya değil tüm bölgeye olumlu yansımaları olacağını vurguladı.
Şimon Aykut son olarak, “Burada bir tanınma olması güney içinde kuzey içinde insancıl hakları içinde herkese çok iyi gelir eğer bunda bizim bir katkımız olursa iş adamları olarak bu çok güzel bir şey” dedi.