- Eğitim sisteminin yapboz tahtası olmadığı, liyakat esaslı bir bürokratik yapılanmayla, bilgi yönetimi temelinde, analitik düşünce yapısı ve ortak akıl yaklaşımı ile sürekli innovasyonu bünyesinde barındıran bir yapıya bürünmesinde son derece kararlıyız.
- Milli Eğitimin temelini oluşturan Talim ve Terbiye Dairesi bünyesinde bulunan kurul, Akademik Kurul düzeyine yükseltilerek, milli eğitimde çok önemli addettiğimiz aşağıdaki görevleri yerine getirmesisağlanacaktır (Kurmadınız ki görevlerine değinelim).
- Sınav haftasını kaldırılacaktır.
- Engellilere yönelik mesleki eğitim programları hazırlanacaktır.
- Özel eğitim gereksinimli çocuklarda ölçme değerlendirme çocukların bireysel özelliklerine uygun olarak yapılacaktır.
- Denetmen sisteminde seçilen denetmenlerin vasıflarının uygunluğu gözden geçirilecektir.
- Liyakat esaslı yapılanma sağlanacak.
- Siyasi atamalar ortadan kaldırılacak.
- Bakan ve siyası danışmanı dışında geriye kalan tüm kadro liyakat esaslı hak edentarafından doldurulacak.
- Velilere, gerekli duyulduğu hallerde, ev ziyaretlerine gidilecek.
- Kampüslerde oluşturulacak ve psikologlar tarafından yürütülecek bireyseldanışmanlık sistematiği kurulmalı. Bu merkezlerin yönlendirmeleri ile sorunlara etkinçözümler üretilecek.
- Öğretmen ve öğretmen davranışları ile ilgili etik kurallar muhakkak kaleme alınmalı ve
öğretmenlerde davranış düzenlemede kullanılması sağlanacak.
- İlkokullar altı yıla çıkarılacak.
- (6+3+3+1) sistemi uygulamaya konulacak.
- Yerel okullar yeniden hayata geçirilecek.
- Kendi kitaplarımızın yazımı sağlanacak.
- Ortaöğretimden itibaren belli bir oranda talep olması halinde kuran eğitimi aleviöğretisi ve diğer inançlardâhil seçmeli ders olarak müfredatta yer alacaktır.
- 0-35 yaş dilimi sınırları içerisinde tüm farklı gelişen bireyler milli eğitim bakanlığısorumluluğunda özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden etkili yönlendirme ilefaydalanacaktır.
- Teşhisten itibaren ailenin kucaklanması ve sorunu tek başına yaşamasının önüne geçilecektir.
- Atatürk Öğretmen Akademisi yönetim kurulu siyasi kurul olmaktan çıkarılacak.
- Sonuç bölümünde ise şöyle demektesiniz: Demokrat Parti - Ulusal Güçler, Kıbrıs Türk Eğitiminin daha ileriye gidebilmesi için yapılmasıgerekenleri çözüm önerileriyle birlikte ortaya koymuştur.
Seçilirken söz verdikleriniz. 157 adetti. Seçildikten sonra bunu 22 sayısına düşürdünüz. Aradan 365 gün geçmesine rağmen, cicili biçili parlak kâğıttan oluşan “İcraatlarımız ve Çalışmalarımız” adlı ŞOV kitapçığında Eğitim alanında TEK BİR TANE icraatınızdan bahsedemediniz. Yapılması gerekenleri madem çözüm önerileri ile birlikte biliyordunuz, bu 365 günü neden bir arpa boyu yol yürüyemeden geçirdiniz? Türk Dil Kurumu; “Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz” karşılığını, YALAN olarak vermektedir. Neden bu tanıma girmek için olağanüstü bir çaba harcadığınızı anlamak mümkün değil. Ha! TEK BİR icraatınız var. Üstü kapalı biraz değindiniz güya. Ama bu “ İlkokul Eğitim Programlarının Yeniden Gözden Geçirilip Hazırlanması” projesi için İHALESİZ olarak Devlet İhale Tüzüğü’nün 3(2) maddesini İSTİSMAR ederek bir üniversiteye ödediğiniz 2 milyon 450 bin TL.’den nedense hiç bahsetmediniz. Neden acaba? Bu parayı boş yere ödememek için diğer üniversiteler ile hiç irtibata geçtiniz mi? Türkiye’deki üniversitelerden yardım, destek, görüş istediniz mi? Tüm yukarıdaki vaatlerinizi gerçekleştirmek yerine, yaratıcısı olduğunuz ve kokuşmasına bizzat 15 yıl katkı koyduğunuz sisteme “TIKANDI” diyerek havlu attınız. Şimdi başka sistem mi kuracaksınız? Siz sistem değişikliğini “adam değişikliği” olarak mı algılıyorsunuz? Popülizm (halk yardakçılığı) yapmaktan, atamalardan, yandaş kazanmaya çabalamaktan, oy devşirmeden ne zaman vaz geçeceksiniz? Sevgili Nezire Gürkan’ın yazmış olduğu ve Serdar Denktaş’a atfen “Sistem O’nu, O sistemi Sevmedi” cümlesindeki “sistem” sözcüğü hangi sistemdir? SON SÖZ: Özker Hocam yanılmamıştı. Ama ben yine de yanılmak istiyorum.