Hristodulidis hükümetinin ortaklarından EDEK’in Başkanı Marinos Sizopulos, Hristodulidis’in -EDEK’in mesafeli durduğu- Kıbrıs sorununu yönetme prosedürünü “Başarısızlığı on yıllardır kabul edilmiş bir prosedür ve tekrar başlaması için ısrar etmek nedir? Gerçekçilik mi yanılgı mı?” sözüyle değerlendirdi. Sizopulos, EDEK’in “Kıbrıs sorununda usul değiştirilmesi” önerisini ortaya koydu.
Sizopulos Fileleftheros’a verdiği özel röportajda, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 29 Ağustos’taki gayriresmi AB Dışişleri Bakanları Konseyi’ne (Gymnich) davet edilmesine Rum yönetiminin “hiçbir karşılık talep etmeden rıza vermesini” de eleştirdi.
Kendilerinden siyasi ve askeri açıdan üstün bir “rakiple” karşı karşıya bulunduklarını ancak bunun kendilerini “biat etmeye ve olanaklarını küçümsemeye sürüklememesi gerektiğini” savunan Sizopulos, “sistemli bir yatıştırma politikası benimsemenin Kıbrıs sorununun çözülmesine yardımcı olmayacağı” görüşünü ortaya koydu.
Sizopulos, Hristodulidis hükümetinin, Fidan’ın Gymnich’e katılmasına, “Türkiye’nin ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni’ tanımaya, AB’ye karşı üstlendiği Kıbrıs kökenli yükümlülüklerini yerine getirmeye ve Rum Savunma Bakanı’nın AB-NATO ortak toplantılarına katılımına uyguladığı vetoyu kaldırmaya hazır olduğunda” rıza göstermesi gerektiğini öne sürdü. Hristodulidis hükümetinin bu noktadaki tavrını “yanlış yönde politika” olarak değerlendiren Sizopulos, Hristodulidis kendilerine doğrudan bilgi verseydi, tavırlarının olumsuz olacağını belirtti.
Sizopulos, EDEK olarak hükümetinde yer aldıkları Hristodulidis’in açıklama ve icraatlarına katılıp katılmadıkları, Kıbrıs sorununda gelişme olması halinde verip vermeyecekleri sorusuna karşılık “Bugüne kadar 7 tur sonuç vermeyen müzakere yapıldı. On yıllardır başarısız olduğu kabul edilmiş bir prosedür ve tekrar etmesi için ısrar etmek nedir? Gerçekçilik mi yanılgı mı?” diye sordu.
EDEK olarak, müzakere prosedüründe değişiklik önerdiklerini söyleyen Sizopulos Rum tarafının uluslararası konferans çağrılmasında ısrar etmesi gerektiği görüşünü ortaya koydu. Sizopulos, Kıbrıs sorununun toplumlar arası sorun olarak yönetilmesinin Türkiye’yi “sorumluluklarından kurtardığını” söyledi ve meseleye “istila ve işgal sorunu” olarak yaklaşılması gerektiğini savundu.
Sizopulos, böyle bir prosedürde karşılarında Kıbrıslı Türkler değil Türkiye olacağını, katılmayı reddetmesi halinde ise “Türkiye’nin ifşa olacağını ve sorumluluğunun Rum tarafına paylaştırılmayacağını” öne sürdü.
Marinos Sizopulos, EDEK olarak Hristodulidis ve kabinesi ile ilişkilerinin iyi olduğunu fakat daha iyi olabileceğini kaydetti ve “Kıbrıs sorunu gibi ilkeli duruşumuzda herhangi bir değişiklik, herhangi bir gerileme olması söz konusu değildir.” ifadesini kullandı.