Soğuklarda üşümek istemeyenler bu önerilere kulak versin

Kış mevsiminin ortasında olduğumuz bu dönemlerde bizi en rahatsız eden konulardan biri de üşümek.

Kış mevsiminde soğuk havaların etkisi ile vücudun direnci azalabilir. Bu nedenle de kişiler hastalıklara daha fazla açık olur. Dolayısıyla soğuk havalarda sağlığa daha fazla önem vermek ve bazı tedbirler almakta fayda vardır. Hafif bir soğuk algınlığı önemsenmediğinde grip ya da zatürreye çevirebilir. Kış aylarında vücut ısısını korumak, bağışıklığı güçlendirmek ve hastalıklardan korunmak için beslenmeye dikkat etmenin yanında egzersizleri de ihmal etmemek gerekir. Üşümeyi önleyici, bağışıklığı güçlendirici öneriler şöyle sıralanabilir:

KAPALI ALANLARDAKİ TEHLİKE

Toplu taşıma araçları, iş yerleri ve okullarda grip ya da nezle gibi enfeksiyonu olan kişi varsa çevresindeki kişilere yayması an meselesidir. Bu durumda asla işe ya da okula gidilmemeli çünkü kapalı alanda virüsler hasta kişinin öksürmesi ya da hapşırmasıyla çok hızlı biçimde yayılır. Bağışıklığı düşük, burun mukoza salgıları iyi olmayan ya da kronik hastalığı bulunan kişiler bundan çok kolay etkilenip hasta olabilir. Hasta olan kişinin evi dışında kapalı bir yerde bulunması gerekiyorsa maske ile ağız ve burun bölgesini kapatması gerekir.

EVİNİZİ YA DA OFİSİNİZİ SAUNAYA ÇEVİRMEYİN

Soğuk havada dışarıdan eve girildiğinde ev sıcaklığının çok yüksek olmaması gerekir. Çünkü soğuk havadan ev veya ofise girildiğinde karşılaşılan sıcak havaya vücut kolay entegre olamayabilir. Ani sıcaklık değişimlerinden olumsuz etkilenilir. Ani ısı geçişleri bazı kişilerde kılcal damar çatlamalarına sebep olabilir ve bu da kalp krizi riskini beraberinde getirebilir. O nedenle dışarıdan içeri girildiğinde iç ortam sıcaklığının 18-20 derecede tutulması idealdir.

KAFEİNSİZ İÇECEKLERİ SEÇİN

Sıcak çay ya da kahve içi ısıtır gibi görünmekle birlikte alınan kafeinin vücut ısısını düşürdüğü bilinir. Bu nedenle soğuk havalarda bağışıklık sistemini güçlendirici zencefil, tarçın, karanfilli bitki çayları tercih edilmeli. Bu boğazı da rahatlatabileceği gibi vücut ısısını dengeler, bağışıklığın güçlenmesinde yardımcı olur.

EV YAPIMI KEFİR VE YOĞURT TÜKETİN

Soğuk havalarda daha iyi beslenmek gerekir. Bağışıklığı güçlendiren gıdalardan tüketmeli, C vitamini alınmalı. Özellikle salgın dönemlerinde C vitamininden zengin meyveler, sebzelerin tüketilmesi önemli. Bunun yanında probiyotik alınmalı. Kefir ve ev yoğurdu tüketilmeli. Ayrıca protein ve Omega 3’ten zengin beslenilmesi gerekir. Yağ ve karbonhidrattan zengin beslenmek vücut ısısını düşürmekle birlikte geçici enerji sağlar. Bu nedenle de yağ ve karbonhidrat zengini beslenmek soğuk havalarda iyi sonuçlar getirmeyecektir. Ayrıca kışın özellikle de sabah kahvaltısının atlanmaması gerekir. Bunun yanında tüm öğünlerin düzenli tüketilmesi önemli.

NEMLENDİRİCİ KULLANIN

Soğuk havalarda ellerin nemlendirilmesi önemli. Böylece elde çatlama ve egzama önlenebilir. Ayrıca burnun nemli olması gerekir. Burun içini nemli tutmak, burun mukozasının kurumasını ve çatlamasını önler. Mukoza bölgesindeki çatlama enfeksiyonların daha kolay yayılmasını sağlar ve burnun hastalık önleyici etkisinin negatife dönmesine neden olur.

SIK SIK ELLERİNİZİ YIKAYIN

Eller virüs ve mikropların en sık yayılma yoludur. Bu nedenle elleri sık ve kuralına uygun yıkamak virüs bulaşımını önemli ölçüde azaltır. Elleri yıkarken sıvı sabun, kurularken de kağıt havlu kullanmaya özen göstermek gerekir.

BURUNDAN NEFES ALIN

Ağızdan nefes almak soğuk havanın ve mikropların hızlıca akciğerlere geçmesine neden olur. Bu nedenle soğuk havalarda burundan nefes almak gerekir. Dışarıya çıkıldığında mutlaka atkı ile ağız, burun kapatılmalı.

ELLERİNİZ CEPTE YÜRÜMEYİN

Kış mevsiminde genelde eller üşümemek için cepte dolaşılır. Oysa bir eldivenden yardım alınsa eller serbest kalmakta, harcanan enerjiyle vücut ısısı yükselebilir. Ayrıca bu sayede ellerin kuruması da önlenebilir.

ODANIZIN NEM DENGESİNİ KORUYUN

Kış mevsiminde yatılan odanın kuru olmaması gerekir. Odada kalorifer varsa peteklerin üzerine bir tas su konulabilir ya da uyunurken petek kapatılabilir. Kışın alerji öyküsü olanların yatak odasında halı bulundurmaması gerekir. Ayrıca uyunan odada çiçek olmamalıdır çünkü çiçek odadaki oksijeni bitirir. Uyumadan önce yatak odasının camı açılmalı, oda havalandırılmalı, odada bir hava sirkülasyonu sağlanmalı. Ayrıca yatılan odanın kapısının açık olması hava sirkülasyonu açısından önemli. Sobalı evlerde ise sobanın üzerine konulacak bir çaydanlık odalardaki nemi sağlar.

KRONİK HASTALIĞI OLANLAR ÜŞÜTMEMELİ

Soğuk havalarda üşümemeye özellikle dikkat etmesi gerekenler diyabetliler ve kalp-damar hastalığı yaşayanlardır. Bu grubun ayak ve ellerini soğuktan koruması gerekir. Bacak damarlarında problemi olan hastaların ayaklarında his bozukluğu olabilir. Hasta bir de diyabetikse his kaybı ciddi orandadır ve bu kişiler üşüdüklerini fark etmeyebilirler. Bu nedenle kronik hastalıklara sahip olanların ayaklarını sıcak tutacak yün çorap giymeleri gerekir.

ELDİVEN KULLANIN

Soğuktan en fazla etkilenen bölgeler baş, boyun, eller ve ayaklardır. Soğuk havalarda bu bölgelerdeki ısı kaybı yüzde 70 oranında artabilir. Özellikle kalp ve diyabet hastaları, soğukta rüzgarı göğüs bölgelerine alacak şekilde sokağa çıkmamalı. Havayı burunlarından almalılar mümkünse bir atkı ile ısıtarak içine almalılar. Dışarı çıkarken ağız ve burun atkı ile kapatılmalı ve hava ısıtarak içlerine alınmalıdır. Başlarına mutlaka bere takmaları, kulaklarından soğuk havanın girmesini de yine üst solunum yolu hastalıklarını önlemesi nedeniyle çok önemlidir. Hiç kalp ile ilgili şikayeti olmayan insanlar bile soğuk havada kalp ağrılarının geldiğini fark edebilirler. Ayrıca soğukta ellerin üşümemesi için genelde eller cepte dolaşılmaktadır. Oysa eldiven kullanılsa ve eller serbest bırakılsa bu davranış vücut ısısının düşmesini engeller.

DÜZENLİ UYKUYA ÖNEM VERİN, YATAK EGZERSİZLERİNİ UNUTMAYIN

Soğuk havalarda düzenli uyku bağışıklık sistemini güçlendirir. Bunun yanında yataktan kalkmadan önce yorganın altında gerinmek ve biraz hareket etmek yataktan kalkıldığında üşüme hissini azaltacaktır. Geniz akıntısı yoğun olan kişilerin 45 derece eğimle uyuması gerekir. Bu, onların sağlıklı bir uyku uyumasını sağlar. Ayrıca sigara içilmemeli; günde 2.5 litre su tüketilmeli. Soğukta, açık havada egzersiz kalp krizi riskini artırabildiği için kapalı alanlarda egzersiz önerilir.