Sokağın nabzı

Oshan SABIRLI

Çok deneyimli bir siyasetçi ile dün Mağusa’da öğle yemeği sonrasında birlikteydik. Şu an aktif siyasette bulunmayan ama yıllarını Kıbrıs Türk toplumuna veren hatta Cumhuriyet Meclisi’nde dirsek çürütüp bir dönem bakanlık görevi de yapan bu siyasetçi ile Cumhurbaşkanlığı seçimini ve siyasete olan güveni sorguladık. Siyaset rüzgarı içerisinde şu anda seçimde öne çıkan adaylar ortada ama bu siyasetçi dostumuz, özellikle iktidar ve seçim tezatlığına dikkat çekti. Bu diyalog içerisinde geçen bir saptama ise beni oldukça düşündürdü. Açıkçası satır aralarındaki o konuşmada sokakta bulunmayan enerjiye vurgu yapılıyordu. Bu deneyimli siyasetçi eskiden seçim atmosferinin çok daha güçlü olduğunu belirtirken, sizin de “haklı” diyebileceğiniz bir yaklaşıma dikkat çekti ve benim de o konuşmayı aktarmam elzem oldu. Dostumuz şunları kaydetti… “Eğer iktidarda bulunanların adayına sokakta belirgin bir sevgi seli yoksa, eğer militan olmayanlar sokağa dökülmemişse, eğer kimse açık açık destek beyan etmiyor ve özellikle iktidara yamanma ihtiyacı duymuyorsa bu aday veya adaylar seçim günü gelmeden çoktan kaybetmiştir”. Konuşmanın  o bölümünde isim telafuz etmemişti, Meclis Başkanı ve CTP adayı Sibel Siber ile Cumhurbaşkanı ve bağımsız aday Deviş Eroğlu’ndan birisini ifade etmişti. İkisi de bir şekilde iktidarın barçası. Birisi hala hükümet partisi ve Meclis Başkanlığı diğeri ise Cumhurbaşkanlığı görevini yürütmeye devam ediyor. Yani ciddi bir güç ikisinin de elinde mevcut. Şu an iktidarın adayının veya adaylarının destekçileri dışında onlar için koşuşturanları, evlere bayraklar asanları bu seçimde görmüyoruz. Eski seçimleri ve eski adayları düşündüğümde bu bana kaçırdığım bir ayrıntı gibi geldi. Bu dosta katılmamak elde değil diye düşündüm. *** Sokağa çıkıp bir sınav yapacak olsanız kimse adayların neyi savunduğunu bilmiyor bu seçimde. Ancak efsaneler büyüyüp, çoğalıp yayılıyor. Özellikle aday söylemlerinden çok biraz kampanyalar, biraz tepkiler dikkat çekiyor. Hiç kuşkusuz bu seçim sonrasında birileri aktif siyaseti bırakacak. Diğer yandan Kıbrıs Türk halkının neye oy verdiği de çok sorgulanacak. Bu seçimde Türkiye’nin adayı var mı dersiniz? Bu seçimde sırf kaybetsin diye aday gösterilen veya yüreklendirilen birileri var mı? Sürekli istatistik aktarılan, yayaya şaşaşa diye alkışlanan ama arkasından  “bizden zor oy alır” diyerek sırtı sıvazlananlar var mı? Bu seçime girerek boyundan büyük işlere kalkıştığını düşünenler var mI? Galiba hepsinden biraz var. Sayılı zaman hızlı geçer derler. Az kaldı. Bekliyoruz…