Kapitalist devlet her kurumuyla burjuva sınıfının hizmetinde bir devlettir. Yasama , yürütme ve yargının bağımsız olduğu burjuvazinin yalanından başka bir şey değildir. Burjuva yargı sistemi işçi ve emekçi sınıfları zapt-ı rapt altında tutmak için çalışır. Burjuvaların kendi aralarındaki ihtilafları çözer, ama en demokratik burjuva cumhuriyette bile, burjuva yargı sistemleri işçi sınıfının, emekçilerin haklarını, kazanımlarını korumak bir yana, yok etmek için vardır. Halkını korumayan bir yargı sistemini halkın koruyup kollaması söz konusu olamaz.
11 Ekim günü Kıbrıs'ın kuzeyinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile beraber bir de anayasa değişikliği oylaması yapılacaktır. İstenen değişiklik KKTC yüksek mahkemesi tarafından talep edilen yüksek mahkeme yargıçlarının artırılmasına yönelik talebi karşılamak içindir.
Kıbrıs'ın kuzeyindeki burjuva yargı sistemi, yerli burjuvazinin teslimiyeti nedeniyle, 46 senedir ne adamızın üç garantörlü sözde bağımsız bir BM üyesi devlet oluşuna; yani Birleşmiş Milletler ilkelerinin iğfal edilerek oluşturulan yarı-sömürge cumhuriyet yapısına, ne de “Geçici 10. Madde" ile KKTC’nin Türkiye'nin sömürgesi haline getirilmesine ses çıkarmayan bir yargıdır! Bu yargı sistemi halkın değil, sömürgeci güçlerin işlerine yarayan bir mekanizmadır.
O zaman, yargıç sayısı da emperyalist güçler ve onların yerli uşaklarının sorunudur! Bizlerin bu konuda taraf olmamız beklenmesin. Ne mevcut yapıyı korumak, ne de bu yapıyı ‘iyileştirmek’ gibi bir kaygımız yoktur ve olamaz!
Pandemi sürecinde ANAYASA’nın ayaklar altına alınmasını önlemekten aciz, seçim yasaklarının ihlal edilmesini önlemekten aciz, halka danışmadan ülkemizin her köşesini Türkiye'deki gerici iktidarın isteğiyle Mobese sistemleriyle doldurulmasını önlemekten aciz, çocuk suçluluğunu umursamayan, her türlü insan hakları ihlaline gözünü kapatan, polisin başka bir ülkenin kolluk kuvvetlerine bağlı olmasına göz yuman; Şartlı Tahliye Kurulu’nda kendi mahkeme kararlarını hiçe sayan, istediğini tutuklayıp dokunulmazları ellemeyen, sırf muhalif duruşlarından ötürü, bir günde vatandaşlıklarını iptal ederek, emekçi insanları yaka paça sınır dışı eden siyasilere göz yuman; kitap bulundurduğu vatandaşlarının aleyhine ceza davaları açtıran bir yargı sistemine sahip çıkmayacağız! Bu düzensizliğin sorumluları, bütün sorunların kaynağı burjuva emperyalist düzen ve bu düzenin sahibi burjuva sınıfıdır.
KSP olarak bizden burjuva devlete ve onun sömürgeci yargı sistemine topyekûn HAYIR!
Anayasa referandumuna katılmayı reddediyoruz!