“Önce anneyim. Bunun önüne hiçbir şey geçemez.” , diyen Alev Eleyan’ın ilk kitabı “Kurt Ruleti” raflardaki yerini aldı.
12 yaşındaki kızı Rayda kitabın başlıca karakterleri olan Eylül ve Boran’ın isim anneliğini yapmış. 14 yaşındaki büyük kızı Ranya ise annesinin en büyük destekçilerinden. Röportaj sırasında yeri geldikçe, nazik bir biçimde annesini cesaretlendirmeye devam etti ve çok iyi bir okuyucu.
“Kitabımın basım aşamasında hep yanıbaşımda olan ve desteğini hiç esirgemeyen eşime çok şey borçluyum.”
Ebru Verity Bizden biri. Alev Eleyan. Çiçeği burnunda yazarın ilk kitabı "Kurt Ruleti"'ni konuştuk. İlk röportajını Detay gazetesine veren yazarımız çok keyifli, bir o kadar da heyecanlıydı. Çok yakında Polilla Kitabevi raflarında yerini alacak olan kitabı okumak için sabırsızlanıyoruz. DETAY: Yazmaya başladığında, işin buralara varacağını tahmin ediyor muydun? Alev Eleyan (A.E): (Gülüyor) Hayır. Hobi olsun diye yazmaya başladım. Bir gün kitabımın basılmış olmasını hayal ediyordum ama bu kadar kısa sürede gerçekleşeceğini tahmin etmemiştim. DETAY: Nasıl başladı bu yolculuk? (A.E): Bundan birkaç sene önce yazdım ilk kitabımı. Herhangi bir yayınevine göndermeden de ortadan kaldırdım. Bundan iki sene sonra, kafamda başka bir hikaye şekillenmeye başladı ve yeniden oturup yazmaya başladım. DETAY: Yani ilk eserin ortada yok mu? (A.E): Aslında tamamını tekrar oturup yazabilirim. O zaman çekincelerim vardı. İçeriğinden ötürü toplum tarafından tepki almasından çekindim. Sanırım o yarım kalmışlık duygusu beni yeniden yazmaya itti. Son nefesimde keşke demek istemedim. Yeniden kağıda kaleme sarıldım. Altı ayda kitabım bitmişti. DETAY: Disiplinli çalışıyor olmalısın.. (A.E): Belli bir çalışma düzenim yok. İki hafta yazmadığım olur. Sonra bir gece oturup yirmi sayfa yazabilirim. DETAY: Yeni kitap çalışman var mı? (A.E): İkinci kitabımı da yazmayı tamamladım. ( Ben şaşırınca, Alev kahkaha atıyor) Henüz basımı için bir girişimde bulunmadım çünkü ilk kitabım yani Kurt Ruleti çıkalı bir ay oldu. DETAY: Kitabın Parola Yayınları’ndan çıktı. Yazar adaylarına, yayınevi ile ilk buluşman hakkında bilgi verir misin? (A.E): Okumak istediğiniz kitabı, kitabevinden gidip almak çok kolay ve zevkli. Ama yazdığınız kitabın basımı için bir yayınevi bulmaya çalışmak ve kendinizi kabul ettirmek, uzun süren ve zor bir süreç. Wattpad diye bir internet sitesi var. Ben kitabımın ilk üç bölümünü orada henüz yayınlamıştım ki, Parola Yayınları ile kontrat yapma aşamasına geldik. DETAY: Wattpad, yazar adaylarının tıpkı bloglar gibi seslerini duyurabilecekleri bir internet paylaşım sitesi (A.E): Evet. Son derece güvenilir. Telif haklarına önem veriyorlar. Eserinizi yayınladığınızda, zamanla bir okuyucu kitlesine sahip oluyorsunuz. Eğer okuyucu ve beğenileriniz artarsa bu sefer yayınevleri peşinize düşüyor. Wattpad’ e eklediğim ilk üç bölümü okuyanlardan, yarım bıraktığımı zannedip, sitem edenler oldu. Bu beni çok memnun etti. Kendilerine kitabın basım aşamasında olduğu bilgisini verdim hemen. DETAY: Birden fazla yayınevi ile görüştün sanırım. (A.E): Evet. Kadrolarının dolu olduğunu söyleyenler, ya da bana dönmekte gecikenler oldu. Cevap alamadıklarım da olmadı değil. Ben, Parola yayınları’na Ocak ayında gönderdikten sonra, Şubat başı gibi yayınevinden bana cevap geldi. DETAY: Türkiye’deki yayınevleri, önceleri yerli yazar adaylarına çok da talep göstermiyorlardı. Tabii altında yatan ticari kaygılardan ötürü. Ama senin tarzında, yani romantik komedi tarzında belki de ilk diyebileceğimiz Vefa Enver var. Hem çok üretken hem de çok başarılı. (A.E): Evet Vefa Enver, bu türün Türkiye’deki öncülerinden. Ben de birçok kitabını severek okudum. Senin de dediğin gibi Türkiye’de yerli yazarlar yayınevleri tarafından öncelikli yazar sınıfında değillerdi. Son beş sene içerisinde bu değişti. Yayın hayatına bir çok genç ve son derece başarılı yazar arkadaş katıldı. Wattpad ortamı bir çok yazara kendini ispat etme fırsatı sunmuştur. DETAY: Blogların da bu sürece faydası olduğunu düşünüyorum. Bugün bloglar sayesinde, edebiyatımız “Dizüstü Edebiyatı” denilen yeni bir akıma sahip oldu. (A.E): Internet ortamı, özgürlük sağlıyor. Başarılı ve başarısız olmanız yine okuyucunuz tarafından değerlendiriliyor. Ticari bir kaygı olmadığından internet ortamındaki bir çok yorumun daha samimi olduğuna inanıyorum. Yine de kitabınızın iyi yazılmış olması maalesef yeterli olmuyor. Reklam ve pazarlama çok önemli. Çok iyi yazmış olsanız bile, yeterli pazarlama yapılmadığı takdirde maalesef, kitabınız okuyucuya yeteri kadar ulaşmayabiliyor. Bu da satışları olumsuz etkilerken ne yazık ki sizin iyi kötü yazmış olmanız şeklinde bir değerlendirmeyle karşı karşıya gelmenize sebep oluyor. DETAY: Yazmaktan okumaya fırsat kalıyor mu? (A.E): Geçen sene ile kıyasladığımda okuma performansımda düşüş var ne yazık ki. Sosyal medyada bir çok yazar arkadaş ve okuyucumla tanıştım. Vakit alıyor. Paylaşımlarda, değerlendirmelerde bulunuyoruz. Okumak mı yazmak mı dersen, okumak derim. DETAY: Yazarken nelere dikkat ediyorsun? (A.E): Konuyu çok dallandırıp, budaklandırmamaya çalışıyorum. Örneğin ilk kitabımda hikayeyi üçüncü tekil şahıs anlatıyor, ikinci kitabımda ise birinci tekil şahıslar ağzından okuyacağız hikayeyi. DETAY: İkinci kitap devam kitabı mı? (A.E): Tam olarak değil. Ama birinci kitaptaki karakterlerden bazıları ikinci kitabımın ana karakterlerini oluşturuyor. DETAY: Karakter demişken “İtalyan Makarnası” isimli bir karakter var bu kitapta. (A.E): (Gülüyor) Evet. Eylül’ün başının belası. DETAY: Neden İtalya? (A.E): Akdenizli olmak ile ilgili sanırım. Belki Fransa’yı kullanabilirdim. Ama İtalya dedim, öyle kaldı. DETAY: Bu kitapta sen var mısın? (A.E): Belki sadece benim hoşgörüm. Onun dışında benden pek bir şey bulabileceğinizi sanmıyorum kitapta. Eylül ile çok farklıyız. O benden daha cesur biri. DETAY: Kitabın ile ilgili en çok ilgimi çeken ve yenilikçi olman adına da sevindirici bulduğum, kitap Kıbrıs ile ilgili değil. Genelde, değerli yazarlarımızın ortaya koydukları eserler siyasi ya da tarih içerikli. (A.E): Teşekkür ederim. Evet haklısın. Kıbrıs ile ilgili, savaş ile ilgili ya da tarihimiz ile ilgili uzun çalışmalar sonucu ortaya konmuş çok değerli eserler var. Ben sanırım okumak istediğim, bana hitap eden bir tür yazmak istedim. Örneği olmayan bir türde yazmak istedim. DETAY: Bu konuda tepki aldın mı? Kıbrıs ile ilgil neden yazmadığın sorgulandı mı? (A.E): Hayır. Ama Kıbrıs ile ilgili yazmadığımı anladıklarında insanlar şaşırdılar. Bazıları 74 olaylarını da yaz dediler. Fakat 1976 yılında doğan ve savaşı yaşamamış biri olarak bunu yazmak bana çok sağlıklı gelmiyor. Tarih dediğinizde akan sular durur benim için. Hassas bir konu. Kurgu bir kitap yazıp taarihten esinlenecek bile olsanız, bunu oldukça tarafsız yapılması gerektiğini savunuyorum. DETAY: Bu hem yenilikçi hem de cesur bir yaklaşım Alev. Seni yürekten kutluyorum. (A.E): Çok teşekkür ederim.