Sormaya utanılan soruların bilimsel cevapları

Denize işemekten, kahvenin tuvalete çıkma hissi uyandırmasına kadar bir çok sorunun bilimsel cevabını derledik...

1. Denize işemek zararlı mı?

Procter & Gamble şirketinin yaptığı bir ankette, katılımcıların %60'ından fazlası denizde işediklerini itiraf ediyor. Hatta bu kişilerin yarısı da birden fazla kez yaptıklarını söylüyorlar. Fakat sidik, aslında %95 sud ve sodyum klorür iyonlarından, yani bildiğimiz sofra tuzundan oluştuğu için okyanus kirliliğine sebep olmuyor. Deniz suyunda olmayan tek şey üre. O da vücudun fazlalık azotunu atmak için kullandığı karbon tabanlı bir bileşim. Ve okyanus bilimcilere göre, üredeki azot deniz suyuyla tepkimeye girdiğinde amonyum üretiyor ki bu da çoğu deniz bitkisine besin olabilecek nitelikte.

2. Peki havuza işemek?

Klorlanmış bir havuzda işemenin, biber gazına benzer siyanojen klorür adı verilen bir zehir oluşturduğunu gösteren bir araştırma, havuza işeyenleri bir kez daha düşündürdü. Ama gerçek şu ki, böyle bir olayın gerçekleşmesi için havuzun ayrı bir klor bölümü olması gerekirdi ki o zaman eriyen deriniz ve gözbebekleriniz hakkındaki endişeleriniz haklı çıkardı. Yani ortaya çıkan sonuç, kimyasal olarak havuzda işemenin bir sakıncası olmasa da, insaniyet namına gidin de tuvaletde yapın çişinizi. Kimse sararmış bir havuzda kulaç atmak istemez herhalde değil mi?

3. Kahvenin kaka yapma isteği uyandırması?

Sabahları kahvenizden bir iki yudum aldıktan sonra bile, tuvalete gitme ihtiyacı hissediyor musunuz? Kahve severlerin yarısının başına gelir bu. Çünkü kahve, bağırsak boyunca yer alan kas büzülmelerini harekete geçirir. Zaten böyle bir hissiniz varsa, kahve daha da kolaylaştırır.

4. Parmaklarımızda neden siğil çıkar?

Bütün siğiller, HPV de denilen insan papillom virüsünün sebep olduğu enfeksiyonlardır. Bu virüsün, bulaşıcı olan genital bölgedeki siğillerden, daha az bulaşıcı olan ellerde ve parmaklardaki siğillere sebep olan 100'ün üzerinde çeşidi vardır. Genellikle bir kesikten sonra deriyi işgal eden bu virüs, hemencecik yayılır ve siğil adını verdiğimiz şişlikleri oluşturur.

5. Neden akşamdan kalma hissi yaşarız?

Kısa cevap elbette çok fazla alkol tüketmek! Ama böylesine kötü hissetmemizi sağlayan spesifik şey ne? Aslında şeyler dememiz lazım çünkü buna sebep olan birden çok faktör var: 1) Alkol sizi daha fazla işetir bu da dehidrasyona sebep olur. Yani vücudun su isteği artar. 2) Alkol tüketimi, mide asidi üretimini artırır. Bu da bulantı ve kusmaya sebep olur. 3) Çok fazla alkol tüketmek damar genişlemesine ve baş ağrısına neden olur. Bunların hepsini toplarsanız sonuç ne olur? Baş ağrısıyla uyanılan berbat bir sabah.

6. Neden sabah ereksiyonu oluyor?

Öncelikle şunu belirtelim, her sağlıklı erkeğin, rüyasında ne görürse görsün yaşadığı normal bir durum sabah ereksiyonu. Vücudun, yatak ıslatma ve ereksiyon bozukluklarını önleyen cavernosum bölgesini gerdirmek amacıyla sabah ereksiyonunu tetiklediği düşünülüyor.

7. Neden yara kabuklarını kaldırmak hoşumuza gider?

Yara kabuklarını kaldırmak, içgüdüsel olarak yaptığımız bir şey gibi gözüküyor. Bir yandan, henüz teşhisi konmamış anksiyete bozukluğu gibi saplantı zorlantı bozukluğu yönelimlerimiz olduğunu gösterebilirken, diğer yandan da bazı uzmanlara göre yara kaldırmak bize atalarımızdan kalan bir kalıntı. Onlar da yarayı hazırlar, yalar ve kaldırırdı. Kabuklar, iyileşen bir yaranın üzerindeki yara bantları gibiler, çok kaşınıyorlar ve belki de iyileştiğinin farkına vardığımız için kaldırıyoruzdur.

8. Yaşlılıktan dolayı mı ölüyoruz?

Hayır. Yani hücrelerin de bir hayat süresi olmasına karşın, organizma sadece hücreleri yaşlandı diye ölmez. Fakat, yaşlı hücreler iyice güçsüzleşir. Bu da organların kötü çalışmasına veya çalışmamasına sebep olabilir. Ayrıca yaşlı hücreler, eskisi gibi hastalıklara karşı dirençli değildirler. Yani şu demek oluyor ki, genç birinin hissetmeyeceği küçük hastalıklar veya sakatlıklar bile, yaşlı birisi için ölüm sebebi olabilir.

9. Korktuğumuzda neden altımıza yaparız?

Bunun için beyninizi suçlayın. Siz aslında yakınlarda bir lavaboya ya da başka bir yere işemek isteseniz de, hareketler beyniniz tarafından kontrol edilir. Stresli durumlarda, beynin ön loplarından gelen yasaklayıcı sinyaller, ünlü 'vur yada kaç' sinyallerini veren limbik sistem tarafından iptal edilebilirler. Stresli veya gergin olduğumuz zamanlarda, limbik sistem o kadar yoğundur ki, beyin ön loplarından gelen sinyallere odaklanamaz. İşte bu yüzden, çoğu insanın sınavlardan önce altına kaçırma gibi bir huyu oluşur.

10. Gergin olduğumuzda ellerimiz neden terler?

Tıpta aşırı avuç-içi terlemesi olarak bilinir ve buna iki farklı şey sebep olur: duygusal stres ve vücut ısısını korumaya çalışan bünye. Bu ikili bazen birbirinin yerine geçebilir ve işleri daha da karıştırabilir. Kısa bi hikayeyle özetleyelim: Heyecanlandığımızda, korktuğumuzda ya da gerildiğimizde sempatetik sinir sistemimizden bir tepki gelir. Bu da yüzümüzdeki, avucumuzdaki, koltuk altlarımızdaki ter bezlerini harekete geçirir.

11. Penis neden sağa ya da sola doğru erekte olur?

Bunun hakkında ne efsaneler duydunuz bilmiyoruz ama bu durumun mastürbasyonla alakası yok. Neredeyse tüm sağlıklı erkekler, penislerinin belli bir tarafa yöneldiğini farkederler. Bu genellikle küçük bir yönelmedir ve panik olmaya gerek yoktur. Bu yönelim, penisin kan pompalayan dokuları olan corpus cavernosum'u saran kemikli doku tarafından seçilir. Bu iki odalı kısmın esneklik farkı, penis erekte olduğunda seçeceği yönü belirler.

12. Neden aynı anda sadece bir burun deliğimiz tıkanır?

Çünkü burun deliklerimiz bizim iyiliğimiz için bu görevi sırayla yaparlar. Çok ciddiyiz. Hasta olmadığınızda bile, bir tarafta sorunsuz hava akışı sağlanırken, diğerinde daha yavaştır. Yaklaşık her birkaç saatte bir, bizim bilinçli olarak kontrol etmediğimiz kalp ritmi, sindirim ve diğer şeyleri özerk sinir sistemimiz kontrol eder ve diğer burun deliğimiz, diğerinden bu ağır görevi devralır. Ama hastayken, sorunsuz çalışan burun deliğiniz bile biraz sekteye uğrayabilir.

13. Gaz çıkarmamak sorun yaratır mı?

Çıkarılan gazlar, sindirim sürecinin doğal bir unsurudur. Böyle bir ihtiyaç hissediyorsanız, vücudunuzdan atmanız gereken aşırı miktarda gaz bulunuyor demektir ve büyük ihtimalle de çıkarırsınız. Peki ya toplu bir ortamdaysanız ve yapamıyorsanız? Genellikle tutarsınız geçer, ama bu bağırsaklarınız için çok da iyi bir hareket değildir. Gaz çıkarmamak rahatsız durumlara sebebiyet verebilir. Devamlı böyle yapmanın basura ve bağırsak şişme rahatsızlıklarına kadar yolu olabilir. İyi haber; siz gün içerisinde ne kadar gazınızı tutsanız da, siz uykuya dalarken o çıkıp gidecektir! :)

14. Neden başımız döndüğünde kusarız?

Kısa cevap: Çünkü beyniniz zehirlendiğini düşünür. Bunu beklemiyordunuz değil mi? Kusma üç sebepten gerçekleşir: beyninizi rahatsız eden bir şey, midenizi rahatsız eden bir şey ya da hormonlarınızı rahatsız eden bir şey (genellikle hamilelik) Gözünüzün gördüğü şeyle kulağınızın beyne iletitği şey farklı olunca bu beyne rahatsızlık veriyor. Beyinde tehlike çanları çalıyor ve sizi güvene almak için, midede ne varsa çıkarıyor.

15. Neden duşta şarkı söylemeyi severiz?

Bilimin yine yetersiz kaldığı konulardan birisi ama yine de birkaç önemli teori mevcut. Bir teori bunu, duşta daha sakin ve rahat olmamıza bağlıyor. Bu fiziksel rahatlık, zihin rahatlığına da etki ediyor ve bir anda Mahmut Tuncer'e bağlıyorsunuz (yalan söylemeyin!) Diğer teori ise, banyonun seramik yapısının oluşturduğu kulakların pasını silen akustik ortam. Bu ortam detone olduğunuz yerleri saklıyor ve içinizdeki türkücüyü ortaya çıkarıyor.

16. Neden saçlar beyazlar?

Saçın aslında kendi rengi yoktur. ( Kafa karıştırıcı değil mi?) Saçınızın rengi tamamen pigment salgısına bağlıdır. Saç renginin zamanla değişmesi de bu yüzdendir. İnsan yaşlandığında, vücut kademe kademe pigment üretimini durdurur ve saç öz rengi olan beyaza veya griye döner. Bazı insanlar için çok erken olabildiği gibi, saçların beyazlaşma zamanı kalıtımsal bir olaydır.

17. Neden erkeklerin meme uçları vardır?

Çünkü kadınlar üstün cinsiyet. Gerçekten öyle. Herkes ana rahminde bir kadın olarak başlıyor hayatına. LiveScience'a göre, ilk birkaç hafta kadar, gelişen embriyo kadın gelişimini izler. Üretken organlardan tutun da, meme uçlarına kadar. Genital bölgelerdeki ve beyindeki hücrelerin genetik etkinliğininin değişimini sağlayan testesteron hormonu, ancak 60 günden itibaren devreye girer. O zamana kadar meme uçları bir yere kaybolmaz. Kadın Gücü!