Sosyalizmin Yenilgisi….

Kıvanç BUHARA

Arkadaşlar; “ - Bu akşam sende toplanıyoruz” diye haber salınca… Onları “iyi bir yerde, dört dörtlük ağırlamam gerek “ diye düşündüm! Genellikle gece saat yirmi ikiden sonra başlayan sohbet ve muhabbet yemeğimiz, sabahın ilk ışıkların kadar devam eder! Kadim dostlarım; 68’liler kuşağının Kıbrıslıları, bu güne kadar yaşamın eğilmez dallarına sıkıca tutunmayı başaran arkadaşlarım… Şener, Erol ve Seyit… Gecenin geç saati olmasına rağmen, Lefkoşa-Girne-Tatlısu güzergahını izleyerek ulaştılar! Tatlısu-Çiftlikdüzü’nü çalıştıran sempatik, şakacı, esprili kardeşimiz Orhan (Güvenlier) bizi kapıda karşıladı… Koca salonun ortasında yanan bacalı ocağın başında, üşüyen ellerimizi ısıttık! Hoş-beş derken, Orhan masamızı donattı… Ne yoktu ki… Kıbrıs’ın unuttuğumuz meze ve atıştırmalıklarını getirdikçe… … geçmişe olan özlem ve hasretimizi kışkırttı! Böyle gecelerde genellikle bir veya birkaç konuyu ele alır, sabaha kadar tartışırız! Hepimiz aynı ideolojiyi, aynı doktrini savunmamıza rağmen… … ayrıntılar ve uygulamalar üzerinde genellikle aynı düşüncede olmadığımız konular da yok değil tabii ki! Geçen akşamki konumuz, karmaşık ve çok bilinmezlerle dolu olan “Sovyetler Birliğinin yıkılışıydı!” Sosyalizm neden başarılı olamamıştı? Süreci, o sırada Moskova’da bulunan Şener arkadaşımız iyi anlattı..! Gorbaçov’un nasıl ABD’ye ve Batıya nasıl kandığını / kandırıldığını ortaya koydu! “ Gorbaçov dahil, Sovyetlerin tüm aydınları, batıyı tanımıyor ve bilmiyorlardı. Onlara hazırlanan tuzağı göremediler!” dedi. Gorbaçov’dan sonra gelen Yeltsin ise, yıkımı hızlandırdı ve yıktı! Sovyetlerin dağılmasını isteyen halk değildi! O sıralarda tüm Cumhuriyetlerde yapılan referandumda, halkın yüzde sekseni Sovyetlerin dağılmaması yönünde oy kullandı! Buna rağmen dağıldı! Erol ve Seyit ise, kuruluşundan sonra sosyalizmin Sovyetlerde yanlış uygulandığını vurguladılar! “ Özel mülkiyet korunmalıydı! İnsan, ‘benimdir’ diyebileceği bir evinin, bahçesinin ve bir arabasının olmasını ister!” Özel mülkiyeti ve girişimciliği serbest bırakan komünist Çin’in başarısı araştırılmalıydı! Kapitalist sistem içinde, sosyal devlet uygulamasını başaran “dünyanın en demokratik” ülkeleri… Norveç, İsveç ve Finlandiya’daki uygulamaları da tartıştık… *** Gecenin sonunda Çiftlikdüzü’nün patronu Orhan kardeşimiz bize kendi özel yapımı olan yaban mersini şarabı ikram etti… Öyle nefis bir içecek daha önce tatmamıştık! Israrımıza rağmen, Orhan arkadaşımız tarifini vermedi!