Kırk yılı aşkın bir zamandır ülkemizi siyasi fikirlerinin farklı olduğunu iddia etseler bile birbirlerinden icraat olarak ayrılamayan hükümetler ülkemizi yönetmiştir.
Bu partilerin bizi yönetmedeki en büyük becerileri Sendikalar ve sivil toplum örgütlerini arka bahçeleri gibi yapılandırma becerisini göstermeleridir.
Bakıldığında da yönetmedeki üçlü kararname tayinlerinin nemalanan kuruluşları da bunlar olmaktadır. Gör beni göreyim seni.
Dün Başbakan Hüseyin Özgürgün bir turistik tesisin açılışında 2017 ‘yi yatırımlar açısından atılım yılı olacak diye buyurmuş ve ‘’ Hükümetin 9 aylık sürede güzel projelere imza attığını ifade ederek, hizmetin ve sorunların bitmediğini, yerel yönetimler ve diğer paydaşlarla el birliği ile çalışarak sorunların çözüleceğini belirtti’’ifade etmiştir.
Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da ‘’. Ülkede yapılan etkinlik ve festivallerin bir plan ve program çerçevesinde takvimlendirileceğini ve ülkeyi ziyaret eden Turistlerin söz konusu etkinlikleri ziyaret edebileceğini anlatan Ataoğlu, böylelikle ülkeye gelen turist sayısını da arttırmayı hedeflediklerini belirtti.
Ben Güzelyurt bölgesinde ikamet etmekteyim. Gün içinde şehre uğrayan yaklaşık 10-12 arası Turist taşıyan otobüs görmekte ve bunların Müzeyi ziyaretlerini da memnuniyetle karşılaşmaktayım. Bir de bu turistlerin bölge esnafından ihtiyaçlarını karşılamaları durumunda esnafın da kalkınacağını düşünürüm.
Fakat hayal kırıklığına uğradım. Maalesef ne Güzelyurt Belediyesi ne de Turizm Bakanlığı (Hatta Bakanın geçen hafta bölgeyi ziyaret ettiğini öğrendim.)Turizm müsteşarı da bölgemim insanı ve Öğretim üyesi başarılı bir hocamız.
Bakın her yıl büyük paralar harcanarak katıldığımız fuarlardan ve turist başına prim ödeyerek ülkemize getirdiğimiz turistleri nasıl ağırlıyoruz.
Düşünün burada günlük 400 civarında turist burada konaklıyor.Bir tek tuvalet derme çatma (kanalizasyona bağlı değil)bir çadır altında ikram edilen veya satılan gıda maddeleri.
Belediyenin denetimi yok, Turizm Bakanlığın denetimi yok. Sağlık Bakanlığının denetimi yok. Veya var ve nasılsa izin verilmiş hangi kıstaslar uygulanmış bilen yok.
Bu turistler bir hastalık kapar ve bunu ülkesinde anlatırsa herhalde ülkemizde turizm patlaması olur.
Bunca harcanan devlet parasıyla getirdiğimiz turistleri böyle mi ağırlayacağız.Hani hiç yurt dışına gitmesek bile inanmamız mümkün değil.
İş övünmeye geldi mi meydanda yer bırakmayan siyasiler. Hep size söylerim siz yöneten değil yönetilenlersiniz. Bunu nasıl sağladığınızı da yukarıda yazdım.
Siz bizi böyle yatırım ülkesi yapacaksanız size ben değil kargalar bile güler.