AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu kısa süre önce Baf’ın Hloraka köyünde ve Limasol’da yaşanan yabancı karşıtı ırkçı saldırılardan tamamıyla Hristodulidis hükümetini sorumlu tuttu. Stefanu, DİSİ’yi de çeşitli durumlarda ELAM’ı ve aşırı sağı “siyasi ihtiyat kuvveti” olarak tuttuğunu gösterir şekilde davranmakla suçladı.
Fileleftheros’a verdiği özel röportajda, Stefanu, mülteci basıncının önceki hükümetin bir mülteci politikası olmaması nedeniyle bir dizi soruna neden olması ve yine önceki hükümetin halkın yaşadığı sorunları ülkedeki yabancı varlığı söyleminin altına süpürmesi yüzünden aşırı sağ için zemin hazırladığını söyledi.
Kısa süre önce Baf ve Limasol’da yaşanan olayların, bir mülteci politikası olmamasının, geliştirilen ırkçı söylemin ve hükümetle siyasi partilerin büyük çoğunluğunun aşırı sağa müsamaha göstermesinin ifadesi olduğu görüşünü ortaya koyan Stefanu, özetle şöyle devam etti:
“Neredeyse bütün partiler dönem dönem ELAM’a müsamaha gösterdi. DİSİ de ELAM’ı ve genel olarak aşırı sağı siyasi ihtiyat kuvveti olarak tuttuğunu gösteren çeşitli davranışlar sergiledi. DİSİ’nin 2018 ve 2023 başkanlık seçimlerinde aşırı sağın oyunu almak için nasıl davrandığını hatırlayın.
ELAM’ın Meclis Başkanı seçiminde Annita Dimitriu’nun kazanması için gördüğü müsamahayı ve desteği hatırlayın. Avrupa Parlamentosu’ndaki demokratik yelpazenin en Sol’undan en Sağ’ına kadar bütün siyasi gruplar başkanlığı aşırı Sağ gruplara vermemek için çözümler üretirken bazı partilerin ve DİSİ’nin ELAM’a komite başkanlığını vermekteki ısrarını hatırlayın.
Olayları yönetme şekli konusunda sorumluluk tamamen hükümete aittir. Keza yanlış plan yaptıklarını ve pogrom sırasında doğru tepki gösterilmediğini kendileri de itiraf etti. Hükümet, gösterilen müsamahanın cevabını vermeli zira Başkan, olayların nereden geldiğini, devamında ne olacağını bildiğini söylüyor.”