[caption id="attachment_24477" align="alignleft" width="100"]
Sahibine Mesajlar Sayın Vedat Çelik, 1973 yılında açtığınız Harem, belki Kanuni’nin gözdesi ‘Hürrem’ gibileri çıkartmadı. Ama ‘Hürrem’e bile vay be dedirtecek olaylar yarattı. ‘Lokanta’ diye açtığınız ‘Harem’ sınıf değiştirerek yemek yiyenlerin lokmaları gurguralarında bırakmaya başladı. Sonrasında Cahit Sıtkı Tarancı’nın şarkıya dönüşen meşhur şiirindeki gibi yaş otuz beş yolun yarısı diyenler dönüşü olmayan yola giriyor ve soluğu mezarlıkta alıyor. Sayın Çelik, KKTC’de berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi makbulse, siyasetçinin de Lokanta açmayanı makbuldür. ********* Sayın Fazilet Özdenefe, hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Sesinizi duyduk memnun olduk. Biz ortadan kaybolduğunuzu duyunca acaba vekillikten de mi ayrıldı diyerek üzülmüştük. Kavga ve patırtının bol olduğu Mecliste sizin gibi sessizlik sembolü, ağzını bıçaklar açmayan bir vekil ile dengeyi sağlıyorduk. Bakıyorum ağzınızdaki zip açıldı ve 1 Ekim’e kadar geçirilecek yasaları Anayasa Mahkemesine götüreceğinizi söylediniz. Götürün de sizler götürün sayın vekilim. Atın ölümü arpadan olsun. Millet hah UBP’de nihayet uykudan uyandı ve birşeyler yaptı desinler. Sayın Özdenefe duvarı nem, insanı gam biz vatandaşları da siz vekillerin sessizliği yıkar.. ******** Sayın Önder Sennaroğlu, hayvanların yedikleri yemlerde aflotoksin bulundu. Kesilen ve satışa sunulan hayvan etlerinde aflotoksine rastlandı. 60 kilo süt aflotoksin bulunduğu gerekçesi ile imha edildi. CTP’nin ruhani başkanı Mehmetali Talat’ın topu aflotoksin nedeniyle zehirlenerek patladı ve ‘Patlak top’ unvanına kavuştu. Dışı yeşil için gabaktan bozma olduğu için sarımtırak renge dönüşen CTP’nin karpuzunda da mı aflotoksin bulundu dersiniz?. Sayın Sennaroğlu, acaba CTP elinden geleni yaptıktan sonra, sıranın ayağına geldiğini fark etmedi mi? ‘Gitmek gibi mesela’. ******* Sayın Ali Yeltekin, Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı bu fettan Ada’da her şey güllük gülistanlık giderken çürük bir inciri torbanın içine atmanın gereği varmıydı? Veya durup dururken pişmiş aşa su katmanın ne alami vardı. Hırsızlık, uyuşturcu, dolandırıcılık ve cinayetler her gün katlanarak devam ederken durup dururken Kralın çıplak olduğunu söylemeniz gerekirmiydi. Sizde siyasiler gibi elinize ‘Pravda Gazetesini’ alsaydınız ve her şeyi toz pembe olarak sıralasaydınız.? Bakın şimdi ‘Kral Çıplak’ dediniz. Eee hade ayıklayın pirincin taşını bakalım. ********** Sayın Zeki Çeler, Meclise götürdüğünüz helikoptercik ile gecelemeden sonra ortaya attığınız videolu ‘Askerlik Kısalacak’ iddianıza birileri ‘Nannik’ yaptıktan sonra bıyık altından gülüyor. Göçe neden olan ve İngiltere ile Avusturalya’yı mesken tutmaya başlayan gençlerimizin buradan ayrılmasını ve yerlerine gerçek Türkleri getirmek isteyenlerin göç yoluna ‘Androş’ koyacaklarını hiç sanmam. Çünkü Askerlik kısalırsa mal varlıklarını açıklamaktan korkan böyük böyük efendilerin ‘Karun’ ile yarışan mallarını sonra kim koruyacak dersin? ********* Sayın Teberükken Uluçay, Büyük Av, İnce Av derken sizden ricamız birde fare ve yılan avı kararı çıkartmanızdır. Av sahalarını belirlerken lütfen Mağusa’daki Su İşleri Dairesi Ambarından başlayıp 30 sene önce birilerine kiralanan ancak boş bırakılarak harabeye döndürülen fabrikaları da av sahasına dahil edin. Buralarda çoğalan ve ciddi bir nüfusa ulaşan fare, yılan, gamaz gargası, sümüklü böcek ve bilumum haşereyi avlayarak bunları köpek yiyen o Vietnamlılara satmak arzusundayız. Bu ticaret sonrasında kısa sürede köşeyi döneceğimizi tahmin ederim. Bir babalık yapsanız ve bir ‘AV’ izni çıkarsanız diyorum.
GÜNÜN FOTOĞRAFI