Bu gün şöyle bir yerlere gidip oturmak geçtim içimden.
Amacım Mont Pelerinde başlayan görüşmeler için vatandaşın neler düşündüğünü öğrenmek.
Başım kumda gömülü vatandaşın ne düşündüğünü ancak bize ulaşıp fikrini söyleyenlerden öğrenebilirim.
Bu gün yaşadığım enteresan yargılardan bazılarını sizlerle paylaşmak istedim.
Yan tarafımdaki masada bir grup oturmuş içlerinden birisi yüksek sesle karşısındakilere hitap ediyor. Bu anlaşma nereden çıktı.
Rumlardan dost olmadığını bu Akıncı bilmiyor mu?
Tutturmuş bir çözüm diye. Bir de halk arkamda demez mi sinir oluyorum.
Halkın güveninin bittiğini dahi bilmiyor.
Hele bir o anlaşsın biz da nasıl hayır diyeceğimizi biliriz.
Daha daha ne sallamalar. Kitle da söyledikleri ile hemfikir kafa sallıyorlar. Neticede konu bitti içlerinden biri sen neler yapıyorsun bakalım diye sordu.
Cevap ilginç: Her gün birkaç saat Rum tarafına geçiyorum. Bizde ilaçlar ucuz Rum’da pahalı e kızım da eczacı Götürüp orda satıp para kazanıyorum…
Vay be çözüm istemeyene bak geçimini Rum’dan sağlıyor
Bu konuşmaları izlerken elime geçen gazetedeki köşe yazısını okuyorum. Bir köşe yazarı Çözümsüzlük konusunda her türlü argümanı kendince ortaya koyarak ret cephesi oluşturmanın peşine düşmüş.Bak dedim adam sağlamdan bilgili Rum’lara karşı aşırı nefret yüklü.Fikirlere saygılıyım.Oradan kalkıp başka bir yere uğradım arkadaşım gel bana eşlik et Güneye bir markete gidiyorum dedi.Ben pek Güney’e giden biri değilim ama arkadaş hatırına gittim.Yolda Gazetede okuduğum köşe yazısı konumuz oldu.Adam harbiden çözümsüzlüğü kendince argümanları kullanarak cephe oluşturuyor dedim.Arkadaşım fren basarak durdu.
‘’Be gardaş o bahsettiğin adam evinde içtiği suya kadar bu seninle gideceğimiz marketten alıyor’’dedi.
Vay be ne büyük Rum düşmanıymış bu köşe yazarımız.
Bir başka yere uğradım onların konusu şu meşhur cinsellikle ilgili yasa. Son bu bilbord olayından sonra ağızların köpük saçıyorlar.Verip veriştirdiklerine bakılırsa sanki toplum mahvolup gitmiş.Dayanamadım sordum ‘’Yıllarca içimizde hep cinsel tercihleri farklı kişiler yaşadı.Dedelerimiz da babalarımız da bizden az okumuş olmalarına rağmen bu insanları dışlamadılar hep onlara bey veya bayan diye hitap ettiler.Siz yarım asır sonra ayni anlayışı göstermekten yoksun okumuş insan olup çıkmışsınız.yazık’’Onlara 50 yıl öncesinin bir manzarasını anlattım.
Asma altı esnafı olanlar(eskiler)bilirler. Meydanda bir hamam vardı Elmaslı hamamı işletmecisi Zarif diye bir kadındı.Ayni kadın gündüzleri kadın hamamı olarak çalıştırdığı hamamı beşten sonra erkek hamamına çevirir ve kendisi 30 metre ilerideki meyhanesini açardı. Bu meyhanede eğlenen insanlar isteğe göre vakit geçince ilk zenne diye bildiğim Ahmet Tekdal (Nadide)’ı çağırırlar, o da dansöz kıyafeti ile gelir ve raks ederek onları neşelendirirdi.(Zaman zaman Facebook hesabımdan bu resimleri paylaşırım)Sabah uyku sonrası Asma altı’na geldiğinde kimsesi ona aksi bir söz söylemez tam tersi günaydın Ahmet bey diye hitap ederlerdi.
Nereden nerelere gelmişiz.
Evet hep olumsuz şeyler dinlemedim ezici bir çoğunlukla halkımız çözümü savunuyor.Üzülmeye gerek yok